Translate.vc / French → Turkish / Wells
Wells translate Turkish
1,703 parallel translation
S'il vous plait.
Carrie Wells. Evet.
Morgan. Mme Wells, j'ai bien peur que Mr. Morgan soit absent pour la journée, mais il m'a demandé de vous laisser un message au cas où vous appelleriez.
Bayan Wells, üzgünüm, Bay Morgan bugün yok, ama siz ararsınız diye bir mesaj bıraktı.
Carrie Wells.
- Bu Carrie Wells.
Le lieutenant Vega du Crime Organisé pensait qu'il y avait un lien, elle a retiré Wells de l'affaire.
O.S.'deki Teğmen Vega bir bağlantı olduğunu sandı, Wells davadan çekildi.
Il ressemble bizarrement à celui de l'inspecteur Wells...
Dedektif Wells'in numarası gibi çok fena...
Alice Bailey, H.G. Wells, Adolf Hitler, Gorbachev, George Soros, Herbert Walker Bush.
Alice Bailey, H.G. Wells, Adolf Hitler, Gorbaçov George Soros, Herbert Walker Bush.
Elle m'a élevée au son des grandes... patsy cline, the Carter sisters, kitty Wells.
Beni en iyilerle yetiştirdi. Patsy Cline, The Carter Sisters, Kitty Wells.
Nous avons survécu uniquement parce que H.G. Wells a réussi à nous isoler de l'explosion, et elle a été tuée.
Hayatta olmamızın tek sebebi H.G. Wells'in kendisini fedâ ederek bizi izole etmiş olması.
Comment pouvez vous être certain de la réhabilitation de H.G. Wells?
H.G. Wells'in iyileştiğinden nasıl emin olabiliyorsunuz?
Je pense que sous certaines circonstances, Je peux voir Mlle Wells agir plutôt.. Héroiquement.
Bence aşırı bir durumda Bayan Wells'in tarzını oldukça kahramanca buluyorum.
Si je me souviens bien, par le passé, vous étiez le plus féroce contestataire de la libération de mademoiselle Wells.
Doğru hatırlıyorsam Bayan Wells'in özgürlüğüne kavuşması konusunda en sert tepkiyi gösteren sizdiniz.
Ce que je veux dire c'est que, j'ai cette intuition qui me dit que si elle devait, H.G Wells serait capable de donner sa vie pour l'entrepôt.
İçgüdülerim diyor ki, eğer gerek olsaydı H.G. Wells, depo için hayatını fedâ ederdi.
Je te préviens, Wells, c'est un environnement où il ne faut pas batifoler.
Seni uyarıyorum, Wells, aklını yitirmeye yakın bölgelerdesin.
Je m'appelle Paul Wells.
Adım Paul Wells.
- Et Gavin Wells.
- Bu da Gavin Wells.
Nous avons suggéré Mr Wells, un homme d'affaire très respecté qui, en raison de son statut d'entreprise appartenant à des minorités vous offre un avantage dans le processus d'appel d'offres.
Size Bay Wells'i önerdik, kendisi oldukça saygı duyulan bir iş adamı,... statüsüne rağmen, küçük ölçekli iş sahibi biri olarak size ihale sürecinde bir avantaj sundu.
J'ai confié l'astrolabe à HG Wells.
Usturlabı H.G. Wells'e emanet ettim.
Mon avocat, Wells.
Avukatım, Paul Wells...
Et j'arrange une réunion avec Dominic Wells, le président de cascade heights records.
- Cascade Heights kayıt şirketinin başkanı Dominic Wells'le görüşmek için randevu aldım.
C'est Dominic Wells, l'homme qui est à l'origine de Cascade Heights Records.
Bu, Dominic Wells. Cascade Heights plak şirketinin arkasındaki adam.
C'est un honneur, M.Wells.
- Benim için büyük bir onur Bay Wells.
Dominic Wells veut travailler avec moi, donc je pars pour Atlanta dans la matinée.
Dominic Wells benimle çalışmak istiyor yani, sabahtan Atlanta'ya uçağım var.
Mon avocat Paul Wells, C'est un vieil ami de Sam, et il a été fantastique.
Avukatım Paul Wells Sam'in eski bir arkadaşı ve oldukça yardımcı oldu.
la vie et les moments de Paul Wells.
Paul Wells'in hayatı ve tüm vakti.
- Je m'appelle Paul Wells.
- Adım Paul Wells.
Wells : Je vous demande bénisse cet enfant Au nom de l'fantôme sacré.
Kutsal ruh adına bu çocuğu korumanı istiyoruz.
Jacob Wells.
Jacob Wells.
Leurs vrais noms sont Jacob Wells et Paul Torres.
Gerçek isimleri, Jacob Wells ve Paul Torres.
Agent Wells, FBI.
Ajan Wells, FBI.
Je suis l'agent spécial Wells.
Ben Özel Ajan Wells.
- Ici l'agent spécial Wells.
- Ben Özel Ajan Wells.
Wells?
Wells?
- A Lilly. - Passez-moi Wells.
- Lilly'yle konuşmak istiyorum.
- Mettez Wells à l'appareil, criss!
- Wells'i telefona ver dedim!
- Wells, écoutez-moi.
- Wells, beni dinle.
Un homme nommé Laurence Wells a été questionné 2 fois en 1973.
1973 yılında iki kez sorgulanan Laurence Wells diye biri var.
Et pourquoi ça, Mr. Wells?
Neden, Bay Wells?
Vous n'avez pas assuré votre héritage, Mr Wells ; vous l'avez tué.
Mirasınızı güvence altına almadınız Bay Wells, onu öldürdünüz.
Nous devons être là pour lui. ne le bronze ou transforme en quelque hologramme HG Wells.
Onun yanında olmalıyız HG Wells'le bir tutup bronzlaştırmamalıyız.
J'ai repéré Jacob Wells et Paul Torres.
Jacob Wells ve Paul Torres'i tespit ettim.
Ce n'est pas Paul Torres, ce n'est pas Jacob Wells.
Bu Paul Torres değil, bu Jacob Wells değil.
Avant de nous attendrir, on sait que ce type a abandonné papa enfant.
Söylemek istediğim kucaklamaya başlamadan önce H.G. Wells kılıklı herifin babamın çocukken terk ettiğini unutmayalım.
Son score de Wells est a 7.
Wells değeri 7.
Mr Wells?
Bay Wells?
Vous m'entendez, Mr Wells?
Beni duyabiliyor musunuz, Bay Wells?
Parlez-nous de Derrick Wells.
Derrick Wells'i anlatın.
Derrick Wells veut écrire.
Derrick Wells yazmak istiyor.
Carrie, je voudrais que vous rencontriez ces gentlemen. Carrie Wells, Peter Sanders du bureau du maire.
Carrie, bu beylerle tanışmanı istiyorum.
Enchantée.
Carrie Wells, Peter Sanders ;
Carrie Wells.
İsim hafızam seninki kadar kuvvetli değil.
Oui, bonjour, c'est Carrie Wells pour Mr.
Merhaba, ben Carrie Wells Bay Morgan'la görüşmek için aradım.