Translate.vc / French → Turkish / Wen
Wen translate Turkish
496 parallel translation
Mon prénom est Kan.
Adım Wen.
Kan tu réponds, je dis... allô.
Wen? Wen Yu-Rang. Merhaba Wen Yu-Rang.
Ils vont sans doute prêter main-forte à la Maison Wudi.
xiao Wen, Yardım için Yenilmez... köyüne gidiyor olmalılar
Roue-tranchante, Illusion-céleste,
Ölüm Çarkı, Song Wen. Uçan Döğüşçü, Deng Fei.
Voici notre 4ème maître : Roue-tranchante.
Ölüm Çarkı, Song Wen'e saygılı ol.
Nous avons été très heureux d'apprendre votre venue.
Wen Bin senin müthiş bir dövüşçü olduğunu söyledi burada aramızda olman bize coşku veriyor rica ederim!
Non. Gan Wen-bin. Il est toujours après mon père.
Gan Wen Bin, babama çok zorluk çıkarmıştı
Quand Gan Wen-bin est devenu chef, je suis parti et j'ai ouvert cette petite taverne.
Gan Wen Bin herşeyin başına geçince... çeteden ayrıldım! Büyükannemden kalan parayı kullanarak
Gan Wen-bin l'a accusé devant tout le monde.
6 aydır çetenin liderliğini o yapıyor Gan Wen Bin ona iftira attı!
- Tu as oublié? Gan Wen-bin est le comptable.
Gan Wen Bin maliyeden sorumluydu hatırladın mı?
Gan Wen-bin n'avait pas à m'assassiner, me couper les vivres et me surveiller.
Gan Wen Bin'nin beni öldürtmeye çalışması çok saçma Her hareketimi gözleyip, önce paramı kesti sonra öldürmeye çalıştı
Gan Wen-bin s'est servi de moi. J'ai signé des papiers.
Gan Wen Bin bana iftira attı
J'ai découvert que le meurtre de M. Shen...
Çünkü ustamızın Gan Wen Bin tarafından öldürüldüğünü öğrendim
C'est lui, l'instigateur?
Gan Wen Bin babamı mı öldürdü?
Il a pris les devants pour m'empêcher de parler.
O nedenle Gan Wen Bin bana tuzak kurdu
Il s'est associé à Zhao Hai-shan et Xu Li. Il a poussé M. Shen à attaquer Liao Shou-yi.
Gan Wen Bin Jau Hai Shan ve Shiu Li ile işbirliği içinde ustayı Liu Shou Yi'a karşı kışkırtanda oydu
Il savait que je te demanderais d'assumer. Quand tu as été loin, il m'a chassé.
Gan Wen Bin, benim senden suçu üstlenmemi isteyeceğini biliyordu seni uzaklaştırdıktan sonra, beni de çeteden sürdü!
Il en savait trop. Gan Wen-bin l'a certainement fait taire.
Sanırım Gan Wen Bin onunda çok şey bildiğini düşünüp onu öldürttü
Je ne veux ni chef ni privilège.
Gan Wen Bin, liderlik peşinde değilim ama senin gibi hileci biri bu konumu hak etmiyor!
Pour Gan Wen-bin!
Bilmezsem ne olur?
Après la mort de mon père, Gan Wen-bin a récupéré le restaurant.
Babam öldü, Gan Wen Bin Chang Fu lokantasını aldı!
Je n'avais pas l'argent pour l'acheter. J'ai supplié Gan Wen-bin.
ödemelerimi yapamadım Gan Wen Bin'a gittim
Gan Wen-bin, n'oublie pas non plus que ta position actuelle, c'est aussi à moi et Zhao Hai-shan que tu la dois.
Gan Wen Bin, unutma! ben ve Jau Hai Shan'nin yardımı olmasaydı Bugün sende burda olamazdın!
Il voulait voir Gan Wen-bin et Xu Li.
Gan Wen Bin ve Shiu Li'le ilgileneceğini söylemişti!
Par ton ami Gan Wen-bin et ses complices, Xu Li et Zhao Hai-shan.
kim yapmış bunu? kim yapabilir ki... arkadaşın Gan Wen Bin'nin... kankaları Shiu Li ve Jau Hai Shan hayatımda o ikisiyle yatmamış... olduğuma şükrederim!
Rentre dire à Gan Wen-bin qu'elle reste ici.
Gidip Gan Wen Bin'e deyin ki o burda kalacak!
Demande également à Gan Wen-bin s'il veut que je le lave aussi.
Gisip Gan Wen Bin'e sorun bakalım... onuda yıkamam gerekir mi?
Wen-qing, Shu-mei, Hui-ping, Li-zhi... Vite, aidez-moi!
Wen Ching, Shu Mei, Huei Ping, Li Ji...
Conseiller Feng, Gan Wen-bin est puissant. Une vingtaine, c'est peu. C'est suffisant, j'ai dit.
Senator Feng, Gan Wen Bin'nin bir çok adamı var bizim sayımız yeterli değil bence yeterli!
Gan Wen-bin va sûrement faire son numéro d'hypocrite. Vous en profiterez pour agir. Une attaque en force?
Gan Wen Bin mutlaka bir şov düzenler onu o zaman kolayca yakalarsınız yani savaşacak mıyız?
C'est au tour de Gan Wen-bin.
Jau Hai Shan'ı öldürdüm!
Avec ou sans toi, Ren-lin tuera Gan Wen-bin.
Abin, her ne olursa olsun...
- Comment tu m'as retrouvé?
Gan Wen Bin'i haklamak istiyor!
Il a été capturé avec Xiu par Gan Wen-bin.
"Serseri" Jian Nan'ı gördün mü? Gan Wen Bin "Serseri"'yi yakaladı!
Frères, regardez-le suer.
Gan Wen Bin, işin bitti! kardeşlerim!
Je suis le Vagabond. Gan Wen-bin m'a engagé pour tuer Shen Tian-hong.
Ben "Serseri" Jian Nan 1 yıl önce...
- Gan Wen-bin.
Tang Ren Lin
J'ai tué Gan Wen-bin. Je vous ai vengé.
Gan Wen Bin'ni öldürüp intikamını aldım!
Quand Gan Wen-bin m'a demandé de le tuer, j'ai accepté.
O nedenle Gan Wen Bin'nin
J'ai compris plus tard que le danger, c'était Gan Wen-bin.
Bay Shen'i öldürme işini kabul ettim Çok sonra işin aslını anladım!
Tu m'as sauvé pour ça?
Gan Wen Bin'ne yanlışlıkla yardım etmiş oldum
Un nouveau seigneur de la guerre, se méfiant de Gan Wen-bin, a suscité une bande rivale.
Savaş lordları fikir değiştirmiş! Artık Gan Wen Bin'e güvenmiyorlar
Et puis depuis que je suis avec toi, le voyage est beaucoup trop calme.
Ama Qiao Wen'i öldürmenin tek sebebi arkanda tanık bırakmamaktı Üstelik yol arkadaşım olduğundan beri hiç saldırıya uğramadım
Roue-tranchante.
Ölüm Çarkı, Song Wen'i selamlarız.
Tu as deviné juste, Gan Wen-bin.
İstemiyorum
Je vais tuer Gan Wen-bin, et toi après.
Sen yiğit birisin!
C'est pour ça que j'empêche les autres de te liquider.
Gan Wen Bin'nin işini bitirdikten sonra seninle ilgileneceğim! O zaman kimsenin seni öldürmesine izin vermemeliyim
Toi et mon frère, vous avez détourné de l'argent.
Gan Wen Bin, sen abimi kullanarak rüşvet yedin!
Gan Wen-bin, meurs!
Gan Wen Bin, ölümüne hazırlan!
Tout le gang de Gan Wen-bin est ici. L'autre camp le sait.
Bugün, Gan Wen Bin'nin adamları burada toplanmıştı
Il te fallait éliminer Qiao Wen pour le faire taire.
Sadece Liu Sangeng öldürürdün