Translate.vc / French → Turkish / Wheeler
Wheeler translate Turkish
1,148 parallel translation
alors, parIe-moi de WheeIer.
Bana Wheeler'dan bahset.
Tu ne t'es jamais demandé ce que c'était que d'être WheeIer?
Peki ya Wheeler gibi olmanın neye benzediğini?
WheeIer tout Ie temps.
Her zaman Wheeler gibi biri olmanın nasıl birşey olduğunu merak ettim.
WheeIer était présent... quand tu as fait l'amour avec Jerome?
Sen Jerome ile sevişirken Wheeler orada mıydı?
WheeIer m'a cédé Ie vieil hôtel.
Wheeler benim için imzaladı.
Je te présente Russ Wheeler. Il pilotera pour nous le temps que tu aies l'autorisation.
Russ Wheeler, sen iyileşene kadar bize çalışacak.
Qui la conduit?
Araç sürücüsü ise Russ Wheeler.
Russ Wheeler, le génial remplaçant de Cole Trickle.
Son derece genç ve dinamik o, Cole Trickle'in yedek sürücüsü.
Wheeler a dépassé la 8.
Wheeler sekiz aracı birden solladı.
Tu as un coq en trop dans ton poulailler. Russ ne râle pas, lui.
- Bu durum Russ Wheeler için fark etmez.
Cole passe pour un emmerdeur. Wheeler lui fait des crasses tout le temps.
Sırf bu yüzden Wheeler ona çarpmak isteyecek.
Wheeler remporte la victoire.
Wheeler damalı bayrağa görüyor.
Wheeler a volé la victoire.
Wheeler kazanmayı hak etmedi.
Parmi les favoris, Russ Wheeler, numéro 18, de l'écurie Hardee.
Günün favori isimleri arasında Hardee'nin aracıyla Wheeler var.
Au 56e tour sur les 200 de l'épreuve, Wheeler est en tête.
200 turun ilk 56 turundayız, Wheeler lider durumda.
A la moitié de la course, Wheeler est toujours en tête.
Yarısı geçilirken yolun Wheeler hâlâ lider durumda.
Toujours en tête : Wheeler, n ° 18.
Wheeler hâlâ lider durumda ;
Wheeler m'a envoyé sur Ganz.
Wheeler beni Ganz fırlattı.
Wheeler est en tête.
Wheeler hâlâ lider durumda.
Je suis loin de Wheeler?
- Wheeler'i geçiyor muyum?
Je me colle dans son sillage, il va me traîner.
Wheeler'i tokatlayacağım, arkaya fırlatacağım onu.
va en haut avec Madame Wheeler, maintenant et vas dormir.
Bayan Wheeler ile yukarı çık ve yatağa git.
M. Wheeler, il doit être en route.
Bay Wheeler, yolda olmalı.
John Justice Wheeler.
John Justice Wheeler.
J'ai demandé à M. Wheeler de participer à la réunion.
Bay Wheeler'dan toplantıya katılmasını ben rica ettim.
Donc, M. Wheeler... quel est votre rôle au juste?
Bay Wheeler asıl mesleğiniz nedir?
Alors M. Wheeler... est-on en faillite ou juste en difficultés?
Bay Wheeler, peki hangisi? Batık mıyız, başarısız mı?
Vous êtes le Père Noël M. Wheeler.
Ne de olsa Noel Baba'sınız Bay Wheeler.
Papa, où est John Justice Wheeler?
Baba, John Justice Wheeler nerede?
- M. Wheeler?
- Bay Wheeler.
Comment puis-je vous aider, M. Wheeler? Mlle Horne.
Size nasıl yardımcı olabilirim Bay Wheeler?
Sally Wheeler.
Sally Wheeler.
- Sally Wheeler, David Greene.
- Sally Wheeler, David Greene.
- Sally Wheeler.
- Sally Wheeler.
M. et Mme Wheeler.
Bay ve bayan Wheeler.
- Le pauvre Wheeler était à St Luke.
- Zavallı Wheeler, St Luke'a gitmiş.
Prenons un dessert, c'est M. Wheeler qui régale.
Tatlılara bakalım, Bay Wheeler ısmarladığına göre.
- Vous connaissez les Wheeler?
- Wheeler'ları tanıyorsun?
- Je dois parler à Sally Wheeler.
- Bayan Sally Wheeler lütfen.
La preuve : ce soir, à 21 : 03, juste après le dessert, ils seront représentés par Wyant, Wheeler.
Bu yüzden, bu akşam 9 : 03 gibi, tatlıdan hemen sonra, Onlar şimdi Wyant, Wheeler, Hellerman, Tetlow Brown tarafından temsil ediliyor.
- Wyant Wheeler m'a viré.
- Wyant Wheeler'den kovuldum.
Poursuivre Wyant, Wheeler, Hellerman. Tetlow et Brown?
Sen Wyant, Wheeler, Hellerman, Tetlow Brown'u dava etmek mi istiyorsun?
- Charles Wheeler.
- Charleswheeler.
Charles Wheeler.
Charleswheeler.
Le comité directeur de Wyant Wheeler ignorait qu'Andrew Beckett avait le SIDA quand il l'a licencié.
Wyant Wheeler'daki ortaklar Andrew Beckett'ı kovduklarında onun AIDS'li olduğunu bilmiyorlardı.
Avez-vous ressenti une discrimination chez Wyant Wheeler?
Wyant Wheeler tarafından hiç farklı bir muameleye maruz kaldınız mı?
Lydia, la secrétaire de Wheeler, a dit que mes boucles d'oreille ne plaisaient pas à M. Wheeler.
Bay Wheeler'ın sekreteri Lydia Mr. Wheeler'ın küpelerime taktığını söyledi.
Apparemment, il les trouvait un peu trop "exotiques".
Anlaşılan Bay wheeler onların çok fazla "etnik" olduklarını düşünüyormuş.
Je vous félicite de cette irrésistible ascension chez Wheeler.
Wyant Wheeler'daki engellemesiz başarınızdan için tebrik ederim.
Ils regardent M. Wheeler, Mlle Conine. même vous. M. le Président.
Bay wheeler, Bayan Conine, hatta sizi, sayın yargıç.
Adieu, WheeIer!
Hoşçakal, Wheeler!