English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / French → Turkish / Williamsburg

Williamsburg translate Turkish

222 parallel translation
Si on allait dîner à Williamsburg?
Williamsburg'da yemeğe ne dersin?
Je pense bien! Quand on a une femme comme la mienne.
Williamsburg, Brooklyn'deki en güzel kadınla evli değil miyim?
Les paralytiques marchent, les aveugles voient. Et il existe une pièce dite "la pièce du refus" parce qu'elle contrarie les amours.
Topallar yürür, körler görür ve Williamsburg yakınlarında "reddedilme odası" adında bir oda var.
Il avait une piaule vers le pont de Williamsburg.
Williamsburg Köprüsü civarlarında küçük bir dairesi vardı. Tüm bildiğim bu.
Dans les ghettos de Williamsburg, Hell's Kitchen, Weehawken...
Williamsburg'da, Hell's Kitchen'da, Yorkville'de, Weehawken'da...
Je suis moniteur aux U.S.A. En Virginie.
Ben çalıştırıcıyım, Birleşik Devletler'de. Williamsburg Virginia'da yüzme öğretiyorum.
M. Andrews est à Williamsburg, en Virginie.
Bay Andrews Williamsburg, Virginia'da.
Je pensais plutôt à Williamsburg, en Virginie, ou peut-être Washington.
Ben Williamsburg, Virginia gibi bir yer düşünüyordum. Ya da belki Washington.
Je dois m'occuper de six maisons de convalescence... sans parler des appartements à Borough Park et à Williamsburg.
Düşünmem gereken altı farklı huzurevi var. Apartmanlardan bahsetmiyorum bile. Borough Parkı, Williamsburg.
Je passe d'abord à Williamsburg.
Tabii ki. Önce Williamsburg binasına uğramam lazım.
Wei doit passer à Williamsburg voir une locataire.
Wai'nin Williamsburg'a gitmesi gerekti. Kiracı meselesi varmış da.
- Dans un bouge à Williamsburg.
- Williamsburg'daki deliğe.
A la une, regain de tensions raciales à Williamsburg.
Günün haberi : Irkçılık yeniden alevlendi.
Deux hommes d'affaires blancs ont été abattus devant un restaurant.
Williamsburg'da, oralı olmayan iki beyaz iş adamı... bir lokantanın dışında vuruldu.
A Fort Green, les flics terrorisent les Noirs à cause des meurtres de Williamsburg.
- Fort Green'i duydun mu? Polisler, kara derili ve sabıkalı herkesi Williamsburg cinayetiyle suçluyor.
Williamsburg?
- Williamsburg ha?
C'est un petit déraillement, et Carmen a de l'info sur Williamsburg.
Önemsiz bir tren kazası bu. Carmen'de Williamsburg olayı hakkında ilginç şeyler var.
Le meurtre de Williamsburg est tentant.
Her ne kadar şu Williamsburg olayı çok ilginç olsa da.
Monsieur, les implications raciales des événements de Williamsburg remettent en cause votre séjour?
Söyler misiniz, Williamsburg'da olanların... ırkçı içeriği yüzünden... New York'a gelmeden önce hiç tereddüt ettiniz mi?
Ils ont arrêté deux jeunes Noirs à Williamsburg. 17 et 19 ans.
Brooklyn'de tutuklama var. Williamsburg'da. İki siyah. 17 ve 19 yaşlarındalar.
Qui t'a dit de couvrir Williamsburg?
Sana kim Williamsburg'a bak dedi?
On pourrait faire notre gros titre sur Williamsburg.
Williamsburg büyük haberimiz olacak. Bunu manşet yapabiliriz.
Ils ont arrêté quelqu'un pour les meurtres.
Williamsburg olayında tutuklamalar var.
Williamsburg, où l'arrestation de deux suspects dans l'enquête sur l'assassinat...
Williamsburg'da, Arizonalı iki beyaz iş adamının... kurban gittiği cinayetle ilgili iki şüphelinin tutuklanması...
Dans un climat de tension raciale, on a pu voir les suspects des meurtres de Williamsburg, à la suite de leur garde à vue.
Irkçılık ve gerilim tırmanırken... polis emniyetinde ifade verdikten sonra çıkan... Williamsburg cinayeti zanlılarını... New York'lular ilk kez gördü.
Vous l'avez envoyée photographier le transfert?
Williamsburg'da tutukluların karakol çıkışına Robin'i mi gönderdin?
Faut qu'on parle de l'affaire Williamsburg-Sedona.
Şu Williamsburg - Sedona meselesini konuşmamız lazım.
A la une, ce matin, un article du New York Sun dévoile que les hommes d'affaires assassinés à Williamsburg étaient liés au milieu, qui a peut-être commandité les meurtres.
Gündemdeki ilk sıra, New York Sun'ın bildirdiği özel haberde. İki gece önce Williamsburg'da öldürülen iki iş adamının... bir suç örgütüyle bağlantısı olduğu saptandı. Cinayetlerden bu örgütün sorumlu olabileceği sanılıyor.
Tu as toujours voulu aller à Williamsburg.
Her zaman Albay Williamsburg'a gitmek isterdin.
Tu ne veux pas aller à Williamsburg?
Yani Williamsburg'a gitmek istemiyor musun?
On peut aller à Williamsburg.
Williamsburg'a gidebiliriz.
Tu as toujours voulu aller à Williamsburg.
Her zaman Williamsburg kolonilerini merak ederdin.
Tu ne veux pas aller à Williamsburg?
Eee, Williamsburg`a gitmek istemiyor musun?
On peut aller à Williamsburg.
Tabi ki gidebiliriz.
Une fusillade à Williamsburg.
Silahlı saldırı olmuş.
L'avenue Roosevelt jusqu'au pont de Williamsburg.
FDR yolundan Williamsburg Köprü çıkışına gel.
Avenue Roosevelt...
FDR yolundan Williamsburg Köprü çıkış.
Le pont de Williamsburg.
Williamsburg Köprüsü.
Visiter le vieux Williamsburg.
Tarihi Williamsburg'a gideceğiz.
Le vieux Williamsburg est resté très archaïque.
Tarihi Williamsburg'dakiler zamanın biraz gerisinde kalmış.
Le pont Williamsburg, la 4e Avenue, Governors Island.
Williamsburg Köprüsü. Dördüncü Cadde. - Governors Island.
Il est parti à Williamsburg.
Williamsburg'e taşındı. Brooklyn'e, Koloni'ye değil.
Entre notre voyage à Williamsburg, la rénovation du salon, et l'élection de Denny au conseil municipal, les mois ont défilé très vite ".
Williamsburg gezimiz, salonun dekorasyonu ve Denny'nin Şehir Konseyi'ndeki başarısı derken aylar geçivermiş. "
Tout ce qu'il y a d'autre à Williamsburg est occupé.
Williamsburg'da diğer her şey alınmış.
Par la ligne JMZ qui traverse le pont Williamsburg.
- JMZ'nin köşesinde köprüye yakın. - JMZ, tamam.
Qu'est-ce qui ne te convient pas à Colonial Williamsburg?
Koloni tarzı Williamsburg'ün nesi varmış?
Je vous ai vu en 1987 contre Williamsburg. - Vous avez marqué 35 points, non? - Trente-sept.
Seni 87'deki Williamsburg maçında seyretmiştim, 35 mi atmıştın?
- Je suis de Williamsburg.
Williamsburg.
Tess n'arrétait pas de me demander de l'emmener au colonial de Williamsburg.
Tess onunla Williamsburg kolonisine gitmemiz için başımın etini yiyordu.
En 1997, tu as promis de me rapporter un stylo souvenir
- Hiç de bile. 1997, Colonial Williamsburg'a gittiğinde bana kalem seti getirmeye söz vermiştin.
- de ton voyage au Colonial Williamsburg. - Ah bon?
- Öyle mi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]