Translate.vc / French → Turkish / Winter
Winter translate Turkish
762 parallel translation
Mais c'est Max de Winter.
Aa, Max de Winter bu.
M. de Winter prend le café avec moi.
Bay de Winter benimle kahve içiyor.
Elle est gâtée, c'est ça le problème.
Bozuldu, Bay de Winter. Sorunu bu.
Je ne pense pas... Mais, vous, vous pourriez vous rendre utile.
Mademki, yapmanı istiyor, Bay de Winter'a faydan dokunabilir belki de.
Au fait, ma chère. N'y voyez pas de méchanceté, mais vous avez été un peu familière avec M. de Winter.
Bu arada, canım, isteyerek kabalık ettiğimi düşünme ama sen, Bay de Winter'ın dişinin kovuğuna kaçardın ancak.
Oui, je connais bien M. de Winter.
Bay de Winter'ı iyi tanırım.
Je me demande si M. de Winter est toujours là.
Bay de Winter hâlâ otelde mi acaba?
- Oui, madame. Êtes-vous sûre d'avoir laissé les messages pour M. de Winter?
Mesajları Bay de Winter'a bıraktığından kesinlikle emin misin?
J'aimerais savoir, M. de Winter, pourquoi vous me fréquentez.
Lütfen söyler misiniz, Bay de Winter, neden sizinle gelmemi istediniz?
Ne m'appelez plus M. de Winter.
Lütfen bana Bay de Winter deme.
M. de Winter, je vous prie.
Bay de Winter, lütfen.
M. de Winter est-il rentré?
Bay de Winter daha gelmedi mi?
Pouvez-vous appeler M. de Winter?
Bay de Winter'ı arar mısınız, lütfen?
- Je cherche M. de Winter.
Bay de Winter'ı arıyordum.
- Il a commandé un repas en chambre.
Bay de Winter biraz önce kahvaltısını odasına istedi, küçük hanım.
M. de Winter vous demande dans sa chambre.
Bay de Winter odasına çıkmanızı rica ediyor. Bay de Winter mı?
Je suis ravie de votre appel.
Beni çağırmanıza öyle memnun oldum ki, Bay de Winter.
- Voici Mme de Winter.
- Bu, Bayan de Winter, Frith.
J'ai juste suivi les instructions de monsieur.
Ben sadece Bay de Winter'ın emirlerine uydum.
Ce n'était donc pas la chambre de M. de Winter? Non.
Ah, yani burası Bay de Winter'ın asıl odası değil miydi?
Non, Frith était là du vivant du père de monsieur. M. de Winter était enfant.
Eski beyefendi hayattayken de buradaymış o Bay de Winter daha çocukken.
Je suis arrivée alors que Mme de Winter était jeune mariée.
İlk Bayan de Winter yeni gelinken gelmiştim ben.
C'est une vie que je ne connais pas, mais j'y arriverai. Je veux rendre M. de Winter heureux.
Bu yaşam biçimi benim için çok yeni ve bu konuda başarılı olup Bay de Winter'ı mutlu etmek istiyorum.
Je gère la maison depuis la mort de Mme de Winter.
Bayan de Winter'ın ölümünden beri evi idare ediyorum ve Bay de Winter hiç şikâyetçi olmadı.
C'était la chambre de Mme de Winter.
Bayan de Winter'ın odasıydı.
Vous êtes Mme de Winter?
Siz Bayan de Winter'sınız, değil mi?
Mme de Winter...
Ah, Bayan de Winter...
Feu Mme de Winter faisait sa correspondance dans le petit salon, - après le petit-déjeuner.
Demek istediğim, önceki Bayan de Winter, yazışmalarını ve telefon görüşmelerini, sabah odasında yapardı, kahvaltıdan sonra.
Mme de Winter?
Bayan de Winter?
Vous faites erreur, Mme de Winter est décédée.
Ah, korkarım yanlışınız var. Bayan de Winter yaklaşık bir yıl önce öldü.
M. de Winter m'a avertie de la venue de Mme Lacy et du major Lacy.
Bay de Winter, bana, kız kardeşi Bayan Lacy ile vali Lacy'nin öğle yemeğine geleceklerini söylemişti.
Mme de Winter accordait une grande importance aux sauces.
Bayan de Winter soslar konusunda çok titizdi.
Mettez ce que Mme de Winter aurait voulu.
Sizce Bayan de Winter ne isterdi ise, ondan olsun.
- Où est mon frère?
- Bay de Winter nerede?
Robert, un imperméable pour Mme de Winter.
Robert, koşup çiçek odasından, Bayan de Winter için bir yağmurluk getirirsin, değil mi?
- Non, il est à M. de Winter.
Hayır, Bay de Winter'ın köpeği.
Tout va bien, Mme de Winter a brisé le Cupidon et a oublié d'en parler.
Bu tamamen bir yanlış anlaşılma, Bayan Danvers. Anlaşılan, Bayan de Winter, porseleni kendi kırmış ve söylemeyi unutmuş.
On dirait que Mme de Winter craignait que vous la jetiez en prison.
Vay canına, Bayan de Winter bayağı korkmuşa benziyor onu hapse atacaktınız, değil mi, Bayan Danvers?
Si cela se reproduisait, Mme de Winter m'en parlerait...
Bir daha böyle bir şey olursa, herhâlde Bayan de Winter bunu bana bizzat söyler...
C'est exact, depuis la mort de Mme de Winter.
Hayır, hanımefendi. Bayan de Winter'ın ölümünden beri kullanılmıyor.
Tout est resté comme du temps de Mme de Winter.
Her şey, tamamen Bayan de Winter'ın sevdiği gibi tutuldu.
Un cadeau de Noël de M. de Winter.
Bay de Winter'ın Noel hediyesiydi.
Il arrivait qu'elle et M. de Winter rentrent à l'aube.
Bazen o ve Bay de Winter, şafak sökene dek eve gelmezlerdi.
Parfois, je me demande si elle ne revient pas ici, à Manderley. Et elle vous observe, vous et M. de Winter.
Bazen, Manderley'e dönüp sizi ve Bay de Winter'ı beraberken izlemiyor mudur acaba diye düşünüyorum.
- Elles étaient à Mme de Winter.
Onlar, Bayan de Winter'ın eşyaları.
Désormais, Mme de Winter, c'est moi.
Bayan de Winter benim artık.
Mme Danvers, je ne compte pas parler de M. Favell à M. de Winter.
Bayan Danvers, Bay de Winter'a, Bay Favell'in ziyaretinden bahsetmemeyi plânlıyorum.
- M. de Winter n'a rien suggéré?
Bay de Winter bir şey tavsiye etmedi mi?
C'est le tableau préféré de M. de Winter.
Bay de Winter'ı, bütün tablolar içinde en çok bunu sevdiğini söylerken duymuştum.
Mme de Winter...
Bayan de Winter.
- Bienvenue à la maison, monsieur.
- Eve hoş geldiniz, Bay de Winter. - Teşekkür ederim, Smith.