Translate.vc / French → Turkish / Yael
Yael translate Turkish
51 parallel translation
Que proposes-tu, Dalila? De lui enfoncer un piquet de tente dans la tête comme Yaël le Cananéen?
Canaanlı Yael gibi kafasına çadır çivisi mi sokacaksın?
Viens, Yael. Au revoir.
Yael çoktan gitti.
Yaël Abecassis
Yael Abecassis
Yaël, je suis la mère d'Or.
Ruthie Yael, Or'un annesiyim.
Enchantée, je suis Yaël.
Memnun oldum. Ben Yael.
Chez une certaine Yaël.
Yael adında bir hanımın yanında.
Et Yaël?
Yael ne olacak?
Voici Yael de chez Cosabella Lingerie.
Bu, Cosabella İç çamaşılarından, Yael.
Vous êtes ma dernière chance, Yael Hoffman, des admissions.
Siz benim son şansımsınız, Yael Hoffman, öğrenci kabul müdürü.
Yael.
Yael.
Yael!
Yael!
- Quelle est l'histoire du nom Yaël?
- Yael'in hikayesi ne?
Yaël invite le chef de l'armée ennemie à entrer dans sa tente.
Yael düşman ordusunun liderini çadırına davet eder ona içmesi için süt verir.
Yaël.
Yael.
Yael me manque.
Yael'i özlüyorum.
Heureux de vous avoir revu.
Teşekkürler. Görüştüğümüze sevindim Yael.
T'as vu quelqu'un entrer chez moi?
Yael, şüpheli birinin evime girdiğini gördün mü hiç?
Mmh, Yael.
Evet, Yael.
Yael, Yael, Yael.
Yael, Yael, Yael.
Non, non. Je parle de Yael.
Yael'den bahsediyorum ben.
Yael, de l'école rabbinique.
Hahamlık okulundaki Yael.
Yael à la dent dure et aux sourcils acérés comme les lames du Mossad.
Mossad'ın fırlattığı bıçaklar gibi keskin bir dili ve kaşları olan Yael.
Oui, c'est un paysage d'enfer, répressif, sans âme, et infecté, mais j'étais sur une trajectoire, et je pense qu'il y a une possibilité pour que ce voyage boiteux et plein de démonstrations de force, m'amène à elle, m'amène à Yael.
Evet, baskıcı, duygusuz örümceklerle dolmuş bir cehennem olmuş ama buraya bir yörüngeyle geldim o yüzden bence bu yolculuğun yıldırıp topallayarak da olsa ona, Yael'e getirme ihtimali var.
Yael, est-ce que tu te souviens de moi?
Yael, hatırlamadın mı beni?
C'est ce qu'elle a dit.
Evet. Yael'ın da var.
- Yael est à fond dedans.
Hem de ne biçim. - Sahi mi?
YAEL : Bienvenue à Eternity.
"Sonsuzluk'a" hoş geldiniz.
Je m'appelle Yael.
Ben Yael.
" Yaël. P.S. :
Seni özledim.
Si t'as le mal du pays, regarde... "
Yael.
Yaël. "
Sevgiler.
Yaël et Yoram Harrari
Yaël ve Yoram Harrari.
Yaël
Yaël.
Yaël va bien?
Yaël iyi mi?
Yaël ça a été?
- Yaël günün iyi geçti mi?
Yaël?
Yaël?
Tu l'appelles Yaël
Ona Yaël diyorsun.
Faut faire des économies
Yaël, tasarruf yapmalıyız.
C'est le pays qui mourra
Ülke ölüyor, Yaël.
On a échoué Yaël
Başaramadık, Yaël.
" Yaël tu as vu le nombre d'enfants d'un Falasha?
Yaël, Falasha'dan gelen çocukları gördün mü?
Allô Yaël?
- Alo Yaël.
Yael.
- Yael.
Regardez Yael.
Örneğin arkadaşımız Yael...
Yael, de Rockwell-Matthis.
- Matthis'tes Yael. Seninle mülakat yapmıştım.
Mmh, Yael.
Yael.
Plus qu'une chose à faire.
Artık geriye tek bir şey kaldı Paul. - Yael.