Translate.vc / French → Turkish / Yakuza
Yakuza translate Turkish
666 parallel translation
C'est ça, un yakuza :
Bir yakuza sözünden asla dönmez.
Arrête ce stupide rituel yakuza.
Derebeyice sadakat duygularından kurtul. Beni hasta ediyor.
Un yakuza ne craint rien.
Bir yakuza asla kendini düşünmez.
J'espérais qu'il quitte le milieu.
Onu bir yakuza olarak yaşamaktan vazgeçirecektim.
- Enfin... Un yakuza vient parfois lui rendre visite.
Onu görmeye gelen işe yaramaz bir adam.
Le yakuza prétendait être le gérant de cet hôtel.
Evet. Sei orada yönetici olduğunu anlatmıştı.
Mais je suis un yakuza comme vous.
Biraz deneyimliyimdir.
Comme femme de yakuza, j'ai assez donné!
Bundan sonra asla bir gangsterin karısı olmayacağım.
J'ai de la peine pour Osaki. Mais en même temps, je me dis qu'elle a été bien bête de s'enticher d'un yakuza comme toi.
Saki için üzülüyorum seninle beraber olduğu için, ama senin gibi bir gangstere inandığı için salakmış.
Car je réalise maintenant que vivre en yakuza ne m'a jamais rien apporté de bon.
Çünkü gangster olmak yaşamanın salakça bir yolu.
Vous ne pourriez pas vivre avec un yakuza comme moi.
Senin nefret ettiğin bu hayatın içine saplandım.
Je n'ai ni maison ni terre. Je ne suis qu'un misérable yakuza.
Bunu söylemeni takdir ederim, ama benim yaşayacak bir yerim bile yok.
J'étais si appliqué au maniement du sabre, et à tuer des gens, que je suis devenu Yakusa.
Kılıç kullanmaya ve adam öldürmeye o kadar yoğunlaştım ki Yakuza'nın içine girdim.
Mais cette affaire doit être réglée à la manière d'un Yakusa.
Ama bu iş Yakuza yollarıyla halledilmeli.
Je vais quitter les yakusa.
Yakuza hayatını bırakacağım.
Mais Ichi-san m'a écouté et m'a juré, qu'il jetterait son épée, et qu'il renoncerait aux Yakusa.
Ama lchi-san beni dinledi ve bana yemin etti bugünden itibaren kılıcını bırakacak ve Yakuza hayatına son verecek.
Son sang et son épée sont ceux d'un Yakuza.
Bir Yakuza olarak kendini temizle ya da kılıcını çek.
Une offense faite à un Yakusa doit être vengée.
Bir Yakuza'ya saldırmanın öcü alınmalı.
Ton dernier combat se jouera aux "pairs et impairs".
Yakuza olarak son dövüşün, tek ve çift olarak anılacak.
Ma mère... n'a rien à voir avec les yakuza.
Annem Yakuzadan başka birşey değil.
Mais je ne vais pas te pleurer, lorsque tu es un yakuza, tu dois être prêt à mourir.
Bir yakuza gibi, ölüme hazır yaşaman gerektiği için, yasını tutmayacağım.
L'aveugle qui a tué le yakuza, frère Kisuke.
Yakuza kardeşimiz Kisuke'yi öldüren kör adam.
Oui, de yakuza, mais il y a 5 ans, elle a été reprise par Sakichi, l'héritier.
Evet, Yakuza'nındı, ama 5 yıl önce Sakichi'nin varisi tarafından alındı.
Je suis Zatoichi, un masseur yakuza.
Ben Zatoichi, masör bir Yakuza.
Mais je suis un yakuza, alors elle a épousé un charpentier.
Ama ben bir Yakuzayım, Bu yüzden o da bir marangozla evlendi.
Honneur de yakuza ou pas, tout le monde a le cœur noir.
Yakuza şerefi olsun olmasın, herkes kötü kalpli.
Ça ruine la réputation de tous les yakuza Joushu.
Bu bütün Youshu Yakuza Ailesi'nin itibarını zedeliyor.
Un faible se fait prendre son territoire, c'est la loi des yakuza.
Acizlik yapmak bölgesini kaybettirir, bu bir Yakuza kanunu.
Je préférerais être mort plutôt que d'être né héritier de yakuza!
Keşke ölseydim. Bir Yakuza varisi olarak doğmamalıydım.
Je ne suis rien d'autre qu'un criminel aveugle.
Ben kör ve suçlu Yakuza'dan başka birşey değilim.
J'étais si appliqué au maniement du sabre, et à tuer des gens, que je suis devenu yakuza.
Kılıç kullanmaya ve adam öldürmeye o kadar yoğunlaştım ki Yakuza'nın içine girdim.
Mais cette affaire doit être réglée à la manière d'un yakuza.
Ama bu iş Yakuza yollarıyla halledilmeli.
Je vais quitter les yakuza.
Yakuza hayatını bırakacağım.
Mais Ichi m'a écouté, et juré qu'il abandonnerait son sabre, et qu'il renoncerait aux yakuza.
Ama lchi-san beni dinledi ve bana yemin etti bugünden itibaren kılıcını bırakacak ve Yakuza hayatına son verecek.
Son sang et son sabre sont ceux d'un yakuza.
Bir Yakuza olarak kendini temizle ya da kılıcını çek.
Une offense faite à un yakuza doit être vengée.
Bu sizin aranızda. Bir Yakuza'ya saldırmanın öcü alınmalı.
Tu es peut-être aveugle, mais tu es aussi un yakuza.
Bunda bir bit yeniği var. Kör olmak, haydut olamayacağını göstermez. Bu doğru.
Cette fille dit que c'est un yakuza aveugle du nom de Zatoichi.
Bu kız bana, onun Zatoichi adında bir haydut olduğunu söyledi.
Il est yakuza comme Chuji.
O ve Chuji birbirini kardeş gibi koruması gerekiyordu.
On ne veut pas de l'aide d'un yakuza!
Bize yardım etmesi için haydutlara ihtiyacımız yok.
Il faisait encore assez sombre, il n'a pas pu voir très bien, mais il a dit avoir vu un vieil homme et un jeune ressemblant à un yakuza ayant une discussion animée près d'un étang en dehors du village.
O sabahın erken saatlerinde, hava henüz karanlıkken, köyün dışındaki gölün yanında serseri bir genç ile yaşlı bir adam tartışıyorlarmış.
Je suppose que c'était pour te faire bien voir par tes amis yakuza.
Sanırım bunu gangster arkadaşlarının arasında biraz itibar kazanmak için yaptın.
Un yakuza qui s'allie avec un intendant est pire que tout.
Kendi isteğiyle yöneticinin yanına katılan bir gangster aşağılığın önde gidenidir.
C'est à cause d'hommes comme ça que les gens traitent les yakuza avec mépris.
Bunun sebebi böyle insanlar gansgterlere hor görerek muamele eder.
Yasugoro, je ne pense pas que vous sachiez ce que signifie être yakuza.
Yasugoro, Sanıyorum ki sen gangster olmanın ne demek olduğunu anlamamışsın.
Ce n'est pas le rôle d'un yakuza de parader en plein jour comme s'il possédait le monde.
Bir gangster hiçbir zaman etrafta hindi gibi kabararak dünyanın hakimi olduğunu sanmaz.
Un vrai yakuza baisse la tête et cède poliment le passage aux gens ordinaires.
Doğru dürüst bir gangster başını eğer ve sıradan halka kibarca uyum sağlar.
Ce sont des ordures comme vous qui font que les yakuza ont mauvaise réputation.
Senin gibi düzenbazlar yüzünden gangsterlere bu kadar kötü gözle bakılıyor.
Ni par devoir, ni pour les codes, ni pour l'honneur.
Yakuza yasalarını unut, yükümlülük ya da tahammül sınırlarını da.
Ce n'est pas un vrai yakuza.
Kötü bir amatör.
Tu as entendu parler de ce yakuza aveugle dénommé Zatoichi?
Şu Zatoichi denen kör gangsteri duydun mu?