Translate.vc / French → Turkish / Yoga
Yoga translate Turkish
1,714 parallel translation
Juanita Renaldo a quitté la ville, pour une retraite de yoga, elle rentre aujourd'hui.
Juanita Renaldo şehir dışındaymış. Yoga merkezinde ve bugün dönüyor.
Tu rigolais pas, c'est génial, le yoga.
Şaka yapmıyormuşsun. Yoga harika bir şeymiş cidden.
Tu devrais essayer ce super cours de yoga.
Harika bir yoga kursu var denemelisin. Hatta ben yarın sabah gideceğim.
Il est un peu tactile, mais c'est le style yoga.
Biraz dokunmayı seviyor, Ama yoga öğretmeni olduğu için öyle.
Hé, toujours partante pour le yoga?
- Yogaya geliyorsun değil mi?
À cause de toi, je n'utilise toujours pas les tapis de yoga au fitness. - J'évite tout ce qui recouvert de chocolat.
Senin yüzünden spor salonundaki yoga minderlerini kullanamıyorum ya da çikolata kaplı hiçbir şeyi yiyemiyorum.
Tu te souviens la prof de yoga, à mon anniversaire?
Geçen sene doğum günüme getirdiğin yoga eğitmenini hatırladın mı?
- Non. J'ai un cours de yoga.
ah.. hayır.. yoga kursuna gideceğim.
Tuck est avec son père, ma voisine fasciste végétalienne m'a offert un cours de yoga à Noël.
- yanı yok - Tuck babasının yanında ve gaddar vejeteryan komşum Noel'de bana yoga kursu hediye etmişti.
La fasciste végétalienne pense que le yoga va m'améliorer en tant que personne, ce qui est improbable, mais si je n'y vais pas, elle va m'en parler tous les jours.
Ama, gaddar vejeteryan yoganın beni daha iyi bir insan yapacağını düşünüyor ki bu pek mümkün değil. ama gitmezsem bunu her seferinde başıma kakar...
C'est ce que les gens disent après leur premier cours de yoga.
- Anlamadım? İlk yoga derslerinden sonra herkes böyle söyler
Je fais même du yoga.
Yoga bile yapıyorum.
Acupuncture, yoga, shiatsu.
Akapunktur, yoga, Japon masajı.
Je l'ai appris d'un yogi.
Bir yoga üstadından öğrenmiştim.
Oui, exact, mon professeur de yoga.
Evet bilirsin o benim yoga hocam Kai idi.
Je parie qu'il prend des cours de yoga juste pour draguer.
Kızları kaldırmak için yoga dersleri aldığına bahse girerim.
Kaitlin est prof d'aérobic et mannequin.
Bak, Kaitlin bir yoga-aerobik eğitmeni ve vücut modeli.
Le tapioga, c'est du yoga sur tapis roulant.
Troga, koşu bandı yogası oluyor.
mon prof de yoga... l'était.
Yoga öğretmenim.
{ \ pos ( 192,220 ) } Comment sais-tu que Glenn est au yoga?
Glenn'in yogada olduğunu nereden biliyorsun?
Ravie que tu aies aimé le yoga.
- Yoga seansından memnun kalmana sevindim.
Quel yoga?
- Hangi Yoga seansı?
Le yoga.
Yoga.
Certains font du yoga, j'empaille des animaux.
Kimi yoga yapar. Ben hayvanları dolduruyorum.
Ça n'arrivait qu'après le yoga, sur le quai du métro.
Yogadan hemen sonra oldu metro istasyonunda.
Vous connaissez la définition de yoga?
Yoga'nın ne olduğu hakkında hiç bir fikrin var mı?
Vous essayez d'être en union avec Dieu quand vous faites du yoga.
Yani, daha yeni Tanrıyla birleştin. Yoga yaparken
J'espère que tu as fait ton yoga.
Umarım yoganı yapmışsındır.
À mon cours de yoga.
Yoga dersim var.
Ça n'est pas obligé d'être du yoga.
Yoga yapmak zorunda değilsin.
Juste l'amie d'une amie du yoga.
Yogadan bir arkadaşımın arkadaşı.
- Narcotiques Anonymes?
- Sırrımı sorduğunda yoga demiştim ya? - Adsız Bağımlılar mı?
J'ai un rencard avec une prof de yoga.
Geç kaldım. Taylandlı yoga öğretmeniyle bir randevum var.
Elle devait revenir elle devait terminer sa formation dans une école de cuisine de renom. elle a arrêté où il enseigne le yoga.
Sözde gayet prestijli bir aşçı okulunu bitirmiş olarak Fransa, Lyon'dan gelecekti. Meğerse Fransa'da Amerikalı biriyle tanışmış okuldan ayrılıp onu yoga eğitimi verdiği San Francisco'ya kadar takip etmiş.
Jamie. j'enseigne le yoga.
Ona ne iş yaptığını söyle, Jamie. Blake'e aşık olmak dışında yoga dersi veriyorum.
Il possède 6 salles de yoga à travers toute la Californie.
California'nın kuzeyinde altı yoga stüdyosunun sahibidir kendisi.
Vous faisiez du yoga pendant votre fête?
Yani, siz ikiniz partinin ortasında yoga mı yapıyordunuz?
- Vous faisiez du yoga.
Yoga yapıyordunuz yani.
oui. 200 ) } l'air marin et Blake qui est si belle... 200 ) } Vous n'avez rien pris pour exciter vos sensations?
Yoga olarak başladı. Ama okyanus sesinin ve esintisinin sesi ve Blake'n bu kadar güzel olmasıyla... Yoganın doruklarına çıkarken herhangi bir uyuşturucu kullanmıyordunuz değil mi?
Le yoga est notre drogue.
Yok. Bizim uyuşturucumuz yoga.
À cause des cours de yoga de Jamie.
Jamie'nin birkaç yoga dersinden oluşan şeyler.
Je débute.
Yoga çaylağıyım ben.
Le Yin de mon Yang. tu ne fumes plus.
Şimdiyse yoga meraklısı, vejetaryen, sigara içmeyen biri hâline geldin. Bunun sonucunda da Yang'e karşı Yang gibi oldun.
J'y suis abonnée. je m'inquiétais de savoir si Tutu appréciait Jamie. j'en ai eu la poitrine serrée.
- En sevdiğim de bu zaten. Partide nöbet geçirdiğimde Tutu'nun Jamie'yi sevip sevmediği hakkında endişeleniyordum. Sonra da yoga sırasında genç kızlar Jamie'ye sarktıkları zaman göğsüm sıkışmıştı.
Encore ce Yoga?
Şu yoga saçmalığına devam demek?
C'est un pantalon de yoga. Je ne porte pas de pantalon de jogging.
Yoga kıyafeti onlar.
Ok, popotin de yoga, allez mettre votre pantalon de yoga et allons lui faire faire de l'entraînement au Cat Five jusqu'à s'en rendre malade, d'accord?
Eşofman giymem ben. Tamam, yoga götlü. Yoga kıyafetini giy madem.
C'était mon prof de yoga.
Yoga öğretmenim.
Je suis la police du Yoga.
Evet, bu doğru ben bir Yoga polisiyim.
J'avais dit que mon secret c'était le yoga? J'ai menti!
Yalandı.
- Vous m'avez vue faire du yoga.
Beni yoga yaparken gördün.