Yorkshire translate Turkish

Le pudding est ma spécialité et ma clientèle, des plus respectable.

Yorkshire pudingimiz çok ünlüdür.

Je me disais - que je me débarasserais de cet air de Miss Froy... et que j'irais dans le Yorkshire terminer mon bouquin.

Şu şarkıyı bayan Froy'a teslim etmeliyim sonra Yorkshire'a gidip kitabımı bitireceğim.

Sur la lande stérile du Yorkshire en Angleterre, il y a un siècle, se trouvait une maison aussi désolée que les terres alentour.

Ushuaia Yüz yıl önce, İngiltere'nin çorak Yorkshire fundalıklarında, etrafındaki boş arazi kadar kasvetli ve ıssız bir ev yükseliyordu.

La terre entière doit savoir qu'il n'y a pas de demoiselle plus belle au monde que la princesse Catherine du Yorkshire.

Tüm dünya itiraf etsin, daha güzel hiçbir soylu genç kız yok... Yorkshire Prensesi Catherine kadar.

Je suis du Sussex, mais on s'est installés... dans le Yorkshire.

Ben Sussex'de doğdum. Küçük bir çiftliğe taşındık. Tibowee, Tedford Downs.

MLLE JANE EYRE LOWOOD, YORKSHIRE

( Bayan Jane Eyre, Lowood Okulu, Yorkshire )

Mlle Havisham m'a dit qu'il y a deux Richmond. Un dans le Surrey, l'autre dans le Yorkshire.

Bayan Havisham'ın dediğine göre... iki tane Richmonds varmış, biri Surrey'de öteki de Yorkshire'da.

Mon déjeuner du jeudi a toujours été et restera de la soupe, de la sole grillée, du roast-beef, du feuilleté à la viande, des pommes de terre et du pudding.

Garson, benim Çarşamba öğle yemeğim her zaman öyle oldu ve her zaman da öyle kalacak, sıcak çorba, sahanda yumurta biftek, Yorkshire pudingi, fırında patates, süet tatlısı ve pekmez.

Du rosbif, du pudding, un bon petit rouge...

Rosto, Yorkshire pudingi, güzel bir kırmızı şarap...

Dans le Yorkshire.

Yorkshire'da.

Bien sûr que non, il est dans le Yorkshire.

Elbette yok. Yorkshire'da var.

Le pâté en croûte

Yorkshire pudingiyim

" Dans le Yorkshire c'est encore pire

" Yorkshire'lıya bakın, daha beteri Cornwall'luya olun kulak misafiri

Il fait semblant d'ignorer l'anglais, mais il est natif du Yorkshire.

İngilizce bilmiyormuş gibi yapıyor, ama beni kandıramaz. Yorkshire'lı bir saatçinin oğlu.

Baron et baronne de Yorkshire.

Yorkshire Baron ve Baronesi.

Il est du Yorkshire?

Gerçekten de Yorkshire'lı mı?

Bon à rien d'anglais du Yorkshire, expédié au Moyen-Orient et estampillé "Fragile"!

Yorkshire'da üretilip Orta Doğu'ya ihraç edilen, üzerinde "Dikkat, kırılabilir!" yazan işe yaramaz bir malsın sen.

Or, en conséquence de l'affaiblissement des syndicats, les laines produites actuellement à Lincoln dans le Yorkshire, et ailleurs, ne sont pas suffisantes.

Yoksa, loncaların yozlasmasının doğurduğu sonuçlar... Lincoln, Yorkshire'da yünlü kumaş esnaflarının çıkardığı olaylar... ve benzerleri suçlanamaz ve bu...

Christine est un cordon bleu.

Christine çok güzel Yorkshire pudingi yapar.

Dans le match opposant Glamorgan et le Yorkshire, Nicholson, le lanceur du Yorkshire, a pris huit guichets pour trois courses.

Glamorgan ile Yorkshire arasındaki maçta Yorkshire atıcısı Nicholson üç turda sekiz sayı yaptı.

Est-ce que la Bataille de Trafalgar s'est déroulée dans l'Atlantique au Sud de l'Espagne, ou sur la terre ferme, près de Cudworth dans le Yorkshire?

Trafalgar Savaşı İspanya'nın güney kıyısı açıklarında mı savaşıldı? Yoksa Yorkshire, Cudworth yakınında karada mı savaşıldı?

C'est ce qui se porte à Yorkshire?

Yorkshire'da şimdi moda bu mu?

C'était en août 1887, nous rentrions du Yorkshire, où Holmes venait de résoudre le meurtre de l'amiral Abernetty.

1887 Ağustos'uydu ve Yorkshire'dan dönüyorduk, Holmes'un, şaşırtıcı, Amiral Abernetty cinayetinin esrarını çözdüğü yer.

Cette semaine l'Association de Citadines de Sheffield dans le Yorkshire.

Bu hafta, Sheffield, Yorkshire'dan Kadınlar Birliğini izleyeceğiz.

J'étais en vacances dans le Yorkshire avec 2 cousines...

İki kuzenimle Yorkshire'de tatildeydim.

BIENVENUE À L'HÔTEL ROYAL DE WAKEDALE LE MEILLEUR DU YORKSHIRE

WAKEDALE'e ve ROYAL WAKEDALE OTELİNE HOŞ GELDİNİZ

" Yorkshire pudding.

" Yorkshire pudingi.

Félix Ruber, le veuf d'Alice Ruber... qui a été étranglée dans les landes du Yorkshire... il y a des mois.

Felix Ruber, Alice Ruber'in kocasıdır. Boğulmuş cesedi birkaç ay önce Yorkshire'da bir arazide bulundu.

Elle appartient à un homme du nom de Ned Price qui habite le Yorkshire.

Yorkshire'da yaşayan Ned Prince adında bir adama ait.

Moitié Yorkshire, moitié Shitsu.

Yarı Yorkshire, yarı Shitzu.

Un gros bouseux du Yorkshire barbu comme un rhododendron.

- Tabii ki. Açelya çalısı gibi sakalı olan, iriyarı bir Yorkshire'lı.

Je bois à ta santé et au plus beau Yorkshire pudding de New York!

Sana ve Atlas okyanusunun bu kıyısındaki en güzel görünüşlü et yemeğine içiyorum.

À Helene et à son Yorkshire pudding!

Helene'ye ve et yemeğine.

Chère Cecily... Un Yorkshire pudding paradisiaque!

Sevgili Cecily...

Il est à une fête familiale dans le Yorkshire avec sa femme.

Yorkshire'da eşiyle birlikte bir partide.

Je ne serais pas surpris qu'il trouve une excuse pour laisser sa femme... dans le Yorkshire, pour retourner tôt et commencer le Nouvel An par une baise.

Eşini Yorkshire'da bırakmak için bir mazeret uydurursa hiç şaşırmam. Eve erken döner, ve yeni yıl da bir yaygara ile başlar.

Les pudding yorkshire, la crème renversée... la viande bouillie.

Yorkshire pudingi, krema, haşlanmış et.

Une cousine éloignée du Yorkshire.

Uzaktan kuzenimdir. Yorkshire'da yaşıyor.

L'ange gardien que vous arrachez au Yorkshire.

Kasvetli Yorkshire'dan çağırmamda ısrar ettiğiniz koruyucu rahibem.

Ils viennent d'arriver.

Yorkshire'dan az önce geldiler.

Le Hampshire, le Wiltshire, le Cumberland, le Yorkshire?

Hampshire, Wiltshire, Cumberland, Yorkshire?

Mon mari et ma fille visitent le Yorkshire en voiture.

Eşim ve kızım Yorkshire'a araba turuna gittiler.

Rôti de bœuf, Yorkshire pudding, et... du cidre.

Fırında biftek, Yorkshire pudingi ve içecek olarak da elma şarabı.

Velouté de champignons, rôti de boeuf et Yorkshire pudding, carottes au beurre, choux, panais, pommes de terre et un peu de tout.

Kremalı mantar çorbası, fırında rosto ve Yorkshire pudingi,... tereyağlı havuç, brüksellahanası, yabanhavucu, patates püresi ve tatlı.

J'avais deux Yorkshires deux merveilleux.

Eskiden iki tane Yorkshire cinsi köpeğim vardı olağanüstü şeylerdi.

Conduisez cette armée hors du champ de bataille et il vous donnera à chacun des propriétés dans le Yorkshire, y compris le titre héréditaire, pour lesquelles vous lui devrez...

Bu orduyu savaş alanından çekerseniz Kral, herbirinize, Yorkshire'da emlâk ek olarak da miras bırakabileceğiniz bir ünvan verecek.

Je suis aux Armes de Yorkshire en ce moment. A Londres.

Şu anda Yorkshire'dayım, Londra'da.

La houillère de Grimley, une des plus vieilles mines du Yorkshire, est prochainement vouée à la fermeture.

Yorkshire'daki Grimley madenini ziyaret ettik... En büyük ve en eski madenlerden biri olmasına rağmen..... kapatma kararı alınan madenler arasında yer alıyor ne yazık ki.

C'est la spécialité des gens du Yorkshire. Ils ne montrent pas leurs sentiments.

Ah, tabii bu Yorkshire'lı erkeklerin özelliği değil mi hislerini belli etmemeleri.

Moi, je situe les gens dans un rayon de 6 miles.

Bir İrlandalıyı veya Yorkshire'lıyı aksanından herkes tanır... ama ben adamın yaşadığı yeri anlarım.

Comment allez-vous?

Kazayı Yorkshire'da yaptık.