Translate.vc / French → Turkish / Yoru
Yoru translate Turkish
53 parallel translation
Je vous donne rendez-vous demain.
Saana yarın için randevu yazıyoru.
Ecoute-moi bien. Dis à ce gros con de ramener son cul immédiatement au bureau de Frank Phillips.
Dobbs Dinle, o şişman domuza söyle hemen kıinkntamje i ile yoru tuzlu oldu çını kaldırıp Frank Phillips ofisine gelsin.
Il m'examine, et dit,
Bana bakıyor hemen yatırıyoruım seni diyor
Je vous avertis.
Seni uyarıyoru.
Je ne suis pas assez bon, Yoru Sensei.
Yeterince iyi değilim Usta Sensei.
Yoru Sensei aurait détesté perdre cette lame.
Usta Sensei o kılıcın kaybolmasını hoş karşılamayacak.
- Yoru Sensei. Ligne 3.
- Usta Yoru.Üçüncü hatta.
Sans indiscrétion, comment s'est passée la rencontre avec Yoru Sensei?
Kabalığımı mazur görün Efendi Bruce, ama Usta Yoru ile toplantınız nasıl geçti?
Et Yoru Sensei... est l'arrière-arrière-arrière-petit-fils de l'homme qui créa l'art interdit et le seul homme à connaître le lieu du manuscrit.
Peki ya Yoru Usta? O ki büyük-büyük-büyük torun. O yasaklanmış dövüş sanatını biliyor Ve o talimat sayfasının tam olarak nerede olduğunu tek bilen adam.
Yoru Sensei n'a pas de fils.
Yoru Ustanın oğlu falan yok.
- La meilleure élève de Yoru.
- Yoru'nun harika öğrencisi.
YORU SENSEl NE VIENDRA PAS.
Usta Yoru gelmeyecek.
Yoru te dira où.
Yoru nereye geleceğini sana bildirecek.
Par exemple, ce soir j'utilise...
Mesele ben bile bu gece şey kullanıyoru- -
J'essaie de rendre nos soirées aussi spontanées que possible.
Ve gecelerimiizn olabildiğince spontane olmasını sağlamaya çalışıyoru.
Je copule avec trois ânes hynériens!
Üç Hyneria eşeğiyle seks yapıyoruım.
Je fais ce que je j'ai envie de faire.
- İstediğim şeyi yapıyoruım zaten.
Elle fait du strip-tease.
Çıplak dans gösterisi yapıyoru.
Je te préviens, arrête de mater ma nana.
Seni uyarıyoruım, kadınıma öyle bakmayı kes.
- T'exagères, là? ! - Ji ti juuures!
Abartmıyoru musun?
Vous rappelez-vous d'un gamin se nommant Trevor Dawson?
Trevor Dawson adındaki çocuğu hatırlıyoru musunuz?
Pas besoin du chien.
Aptal köpeği yanımıza almıyoruız.
Le système est en surcharge.
Tam kapasitede çalışıyoru...
Tu te souviens quand Lex et moi étions des gamins et que tu jouais avec nous dans la neige pendant des heures?
Ben ve Lex çocukken bizimle saatlerce kar topu oynadığın zamanları hatırlıyoru musun?
Il faut croire que non.
Sanmıyoruım.
# Chikyuu no ue ni # # yoru ga kuru #
~ Tüm yeryüzüne gece çöküyor ~
# Chikyuu no ue ni yoru ga kuru #
~ Yeryüzünün üstüne gece çöküyor ~
# Sekaijuu ni yoru ga kuru #
~ Tüm dünyaya gece çöküyor ~
Dakara kizukanu furi saisei o erabu
{ \ cH44AEE0 \ fnComic Sans MS \ fs18 \ 3cH000009 \ 4cH000006 \ 2cH868986 } Teeburu no ue no furuenai shirase machitsuzukete { \ cHFF9F00 \ 2cH868986 \ 3cH000004 \ 4cH000004 \ fnComic Sans MS \ fs18 } Şafağın asla sökmeyeceğini sanıyorum. { \ cH44AEE0 \ fnComic Sans MS \ fs18 \ 3cH000009 \ 4cH000006 \ 2cH868986 } Kuuhaku no yoru mo kuru hazu no nai asa mo
kuhaku no yoru mo kuru hazu no nai asa mo zenbu wakatte'tan da
Karşılaştığımız o kızıl gökyüzü... { \ cHFF9F00 \ 2cH868986 \ 3cH000004 \ 4cH000004 \ fnComic Sans MS \ fs18 } Hey, bunu bir gün hatırlayalım, tamam mı? { \ cH44AEE0 \ fnComic Sans MS \ fs18 \ 3cH000009 \ 4cH000006 \ 2cH868986 } Nee itsuka omoidasu deshou { \ cHFF9F00 \ 2cH868986 \ 3cH000004 \ 4cH000004 \ fnComic Sans MS \ fs18 } Etrafımızı kuşatan yerine getiremediğimiz... { \ cHFF9F00 \ 2cH868986 \ 3cH000004 \ 4cH000004 \ fnComic Sans MS \ fs18 } Sözlerle birlikte türemeliyiz.
kuhaku no yoru mo kuru hazu no nai asa mo zenbu wakatte'tan da
[\ cHFF9F00 \ 2cH868986 \ 3cH000004 \ 4cH000004 \ fnComic Sans MS \ fs18 ] Şafağın asla sökmeyeceğini sanıyorum. [ \ cH44AEE0 \ fnComic Sans MS \ fs18 \ 3cH000009 \ 4cH000006 \ 2cH868986 ] [ \ a6 ] [ \ k23 ] Ku [ \ k12 ] u [ \ k34 ] ha [ \ k21 ] ku [ \ k18 ] no [ \ k46 ] yo [ \ k18 ] ru [ \ k30 ] mo [ \ k28 ] ku [ \ k40 ] ru [ \ k23 ] ha [ \ k38 ] zu [ \ k23 ] no [ \ k22 ] na [ \ k15 ] i [ \ k11 ] a [ \ k30 ] sa [ \ k38 ] mo [ \ cHFF9F00 \ 2cH868986 \ 3cH000004 \ 4cH000004 \ fnComic Sans MS \ fs18] Hepsini biliyorum.
Je doute qu'il...
Orada olduğunu sanmıyoru...
ça va pas du tout! Tient ça!
Bu işe yaramıyoru burada!
Mais il va utiliser mon édredon.
Ama benim nevresimlerimi kullanıyoru.
On dirait qu'elle essaye de te chuchoter des mots doux.
Kulağına tatlı şeyler vermeye çalılıyoru Richard.
Appelle-moi quand t'auras parlé à ton amie.
Zamanımı harcıyoru burada. Arkadaşınla konuşunca ara beni.
Je te crois.
İnanıyorum gerçekten, inanıyoru -
Pas que je...
Anımsamıyoru...
Bien sûr des fois on s'engeule, c'est sûr, mais on... non on se chamaille pas.
Yani, tabii ki zaman zaman tartışıyoru, fakat biz- - atışmıyoruz.
Je demande à tout le monde de rentrer à la maison.
Herkesi eve çağırıyoruım.
J'essaie d'échapper à des...
Birinden kurtulmaya çalışıyoru...
Oui. Pourquoi?
Neden onu tanıyoru musun?
Hannah, Hannah, j'essaie d'être gentil là.
Hannah, Hannah, kibar olmaya çalışıyoruım.
- Je prépare deux versions...
! - İki senaryoyu kıyaslıyoru -
- Je crois pas que... - Trop tard.
- Peter, onun iyi bir fikir olduğunu sanmıyoru...
Mais je ne vous connais pas, ni votre organisation, et je connais tout le monde.
- Ama seni ve örgütünü tanımıyoru oysa herkesi tanırım ben.
Je m'en souviens.
Ben hatırlıyoru.
J'aime bien bombasse.
Ben çatlıyoru beğendim.
- Il faut faire au mieux.
- En iyisini yapmaya çalışıyoru- -
- C'est insupportable!
- Buna dayanamıyoru!
À chaque fois...
Sana inanamıyoru- -