English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / French → Turkish / Yurt

Yurt translate Turkish

1,314 parallel translation
- Dans quelle chambre?
- Hangi yurt?
Vous pouvez imaginer dans les jours qui suivirent l'attentat d'Oklahoma City... le Président Clinton faciliter la sortie... du pays de la famille Mc Veigh?
Oklahoma'daki terörist saldırıdan sonra Clinton'ın Mc Veigh Ailesi'ni yurt dışına gönderdiğini düşünün.
Il y en a qui sont outremer?
Yurt dışı görevinde olan var mı?
Je vais voir le responsable des chambres.
Yurt ofisine gidiyorum.
- C'est un compte à l'étranger.
- Yurt dışı bir hesap.
- Beaucoup de gens partent à l'étranger.
- Birçok insan yurt dışına çıkıyor.
Montre-nous au monde.
Bizi yurt dışına gönder.
Section logements de fonction / chambres individuelles. Niveau 128 : Neck Zrock.
Yurt ve yatakhaneler cemiyeti Kat 128
Il part à l'étranger.
Yurt dışına gidiyor.
De pouvoir aller à l'étranger.
Yurt dışına çıkabiliyorsun.
Nous autres de Wenzhou, on a toujours aimé partir.
Wenzhou'da yaşayan insanlara yurt dışına gitmek çok cazip gelir.
Salut, ici Oak Jin-Gon. Je suis en séance photo.
Merhaba, ben Oak Jin-gon fotoğraf çekimi için yurt dışındayım.
Je pense qu'on importera des marchandises de l'étranger.
Sanırım yurt dışından erzak getirilecek.
Ils sont en voyage d'affaires. Tous les deux.
Ölmediler ama beraber yurt dışına iş seyahatine gittiler.
En voyage d'affaires?
Yurt dışına mı?
Avertissez les compagnies aériennes. Mais attendez mon autorisation.
Yurt çapında olası muhtemel bir kapatma için havayollarını alarma geçirin, ancak yetki vermemi bekleyin.
Malgré des protestations partout dans le pays, SECINT refuse de divulguer les noms ou adresses des 4400 vivant aux USA.
Yurt çapındaki protestolara rağmen İç Güvenlik, isimleri veya Amerika'da yaşayan 4400 üyelerinin adreslerini yayınlamayı reddediyor.
En dépit des protestations, SECINT refuse de dévoiler les noms ou les détails des 4400 résidant aux USA.
Yurt çapındaki protestolara rağmen İç Güvenlik, isimleri veya Amerika'da yaşayan 4400 üyelerinin adreslerini yayınlamayı reddediyor.
Tu m'envoies à l'étranger, je deviens agent nomade, tout ça?
Hani beni yurt dışına gönderecektin? Araba verecektin falan?
En réalité, Gob avait confondu la prof d'éducation civique avec la prof d'éthique que fréquentait Michael.
Aslında Gob, Yurt Bilgisi öğretmeniyle Michael'ın çıktığı Ahlak Bilgisi öğretmenini karıştırmıştı.
Gob, Mme Whitehead, c'est la prof d'éducation civique.
Gob, Bayan Whitehead Yurt Bilgisi öğretmeni.
Oui, dans des soirées.
Yurt partilerinde.
Il va vérifier les listes de passagers.
Yurt dışına çıkmak isteyen herkesin ismini kontrol edecek.
Transformer le dortoir nord en maison de pain d'épices.
Bir zencefilli ev içine kuzey yurt Torna.
Tu as un homme bien sur le front et il mérite mieux.
Yurt dışında iyi bir kocan var ama o daha iyisini hak ediyor.
Elle devient très british quand elle est à l'étranger
Evet. Yurt dışında tam bir İngiliz olur.
Et après ça, je ne prendrais plus que des boulots locaux, alors on pourra à nouveau être une famille.
Bundan böyle, yurt içinde olacağım ve böylece yeniden bir aile olabileceğiz.
La mafia arménienne exporte des sommes substantielles de $ US.
Amerikan parasını yurt dışına kaçıran Ermeniler var.
- Je dis juste... J'aurais pu faire ma 3e année à l'étranger.
- Sadece ilk seneyi... seninle olmak için yurt dışı eğitimimi bıraktığımı söylüyorum.
J'ai une liste de cadres qu'on pourrait recruter.
Çok uluslu şirketler korunmaları ve yurt dışındaki fabrikalarının güvenliği için uzun zamandır Morgan gibi adamları kullanıyorlar.
On importera des médicaments. Danny, l'usine de comprimés.
Ne ile uğraştığımızı öğrenene dek yurt dışından ilaç getirtmek zorunda kalabiliriz.
Je l'avais rencontré pendant mes études à l'étranger.
Bir kaç yıl önce, yurt dışında okurken tanışmıştık.
Ils travaillaient ensemble à l'étranger.
Yurt dışında birlikte çalışmışlar.
Terrorisme national.
Yurt içi terörizm.
Combien de temps est-il parti?
Ne kadar zamandır yurt dışındaydı?
Depuis combien de générations ces familles vivent cloîtrées là?
Bu çitlerin ardındaki çiftliği kaç nesil yurt edinmiştir kendine, kim bilir.
Est-ce que ton titulaire est parti?
Yurt bakıcısı gitti mi?
"'dès que j'ai piqué ce foutu plutonium, "'je me sers un scotch et je m'effondre.'
Plütonyum'u yurt dışına kaçırır kaçırmaz gidip biraz viski içip düzüşeceğim.
Non, j'avais un amant quand je vivais à l'étranger.
Hayır, yurt dışındayken vardı.
On les a envoyées à l'étranger, ça prendra quelques jours.
İzleri yurt dışına gönderdik, bu yüzden haber almamız birkaç gün sürer.
Je suis dans une espèce de foyer, bien pourri en plus.
Evet. Ev gibi bir yerdeyim. Yurt mudur nedir?
Mes racines?
Yurt mu?
Chez nous!
Yurt!
On empile les yourtes, comme à la ville.
Şehirdeki gibi, her bir yurt'u üst üste koyacağız.
HAN pense que nous devrions envoyer plus de jeunes golfeurs à l'étranger, que c'est un pas essentiel vers la mondialisation du sport,
HAN uluslararası sporlarda başarılı olabilmemiz için... Yurt dışına daha fazla genç sporcu göndermemiz gerektiğine inandığını söyledi.
Les capitaux sont sortis du pays pour créer une école de golf aux USA.
Kazanılın para kuruluşun Amerika da açtığı bir golf okulu aracığıyla yurt dışına çıkarıldı.
C'est fait.
Yurt süpervizörünü arayıp oraya kaydolmayı düşündüğünü söyledim. İnandılar bile.
C'est un foyer?
Yurt mu?
Non.
Hayır, yurt değil.
qui sort vendredi dans tout le pays.
Film, cuma günü yurt çapında gösterime girecek.
En conclusion, ces fonds pourraient sortir du pays...
Sonuç olarak, Bu para yurt dışına...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]