Zanzibar translate Turkish

Nous avons plongé dans la mer au large de Zanzibar.

Zanzibar açıklarında denize düştük.

Le prince Simbrun Aruba du Zanzibar.

Zanzibar'dan Prens Simbrun Aruba.

Elle est au Zanzibar.

Zanzibar'da. - Ne?

Selon la police, un couple non identifié a surgi...

Zanzibar Kulüp'te kimliği belirsiz bir kadın ve erkek takip ediliyordu.

Je suis allé au zanzibar, j'ai picolé, et je me suis endormi.

Jones Plajına gitmiştim. Orada sarhoş olup, sızdım.

Le feu de Zanzibar!

Zanzibar'ın ateşi.

Ça s'appelle maintenant la Nouvelle-Zanzibar.

Adı "Yeni Zenzibar" olarak değişmiş.

Pardon, ça s'appelle maintenant Pepsi présente la Nouvelle-Zanzibar.

Affedersiniz. Yeni adı "Pepsi Yeni Zenzibar'ı Sunar" olmuş.

Cela vient juste d'arriver du Zanzibar.

Bu Zanzibar malı.

Je possède ce secret occulte détenu jusqu'à présent exclusivement par les chamans sacrés de Zanzibar.

Bugüne dek, yalnızca Zanzibar'ın gizemli şamanları tarafından bilinen bu mistik sırra sahibim!

"Et ensuite le Capitaine Leroy Hot Dog'Zanzibar" "et Gina de mon boulot allèrent sur le siège arrière du super vaisseau spatial."

Ve sonra, iş yerimden Kaptan Leroy Hot Dog Zanzibar... ve Gina gerçekten harika olan uzay gemisinin arkasına geçtiler.

"Zanzibar savait qu'il ne pouvait contrôler" "plus longtemps son excitation galactique." "Et puis, ils l'ont carrément fait."

Zanzibar azgınlığını daha fazla kontrol edemeyeceğini biliyordu... ve en sonunda bu işi yaptılar.

C'est Zanzibar.

Orası Zangibar, Coop.

A Zanzibar.

- Mnemba mı? Zangibar.

Tu veux venir à Zanzibar avec moi?

Zangibar'a benimle gelmek ister misin?

Oscar, Zanzibar,

Oscar. Zelda.

Je suis connu d'ici à Zanzibar.

Beni buradan Zanzibar'a kadar herkes tanır.

Ce sont des scarabées-cacao de Zanzibar.

Bunlar Zanzibar'dan gelen kakao böcekleri.

Jessie Sharpleton, qui revient de Zanzibar, et Clarence Fery.

Şu Jessie Sharpleton, Zanzibar'dan yeni geldi. Şu da Clarence Ferry.

- On est allés au Zanzibar.

- Zanzibar'a gittik.

On en fera une annexe du Zanzibar.

Hatta Zanzibar'la birleşiriz.

Si c'est un traquenard, je détruis Zanzibar.

# Bu bir saçmalık. # # Beni kontrol edemezsin. #

Ma femme et moi avons dû danser le tango jusqu'à Zanzibar.

Sonra hesapladım, eşimle birlikte tango yaparak buradan Zanzibar'a kadar yürümüşüz.

Okay, donc pour éviter les sanctions, l'Iran vends les bateaux sous les drapeaux du Zanzibar, Moldavie...

Tamam, İran müeyyideleri delmek için Zanzibar ve Moldova bayraklı gemileri kullanır...

L'Afrique, Zanzibar, les Indes...

Afrika, Zanzibar, Hint Adaları.

Les putes de Zanzibar quand vous avez atterri, la plupart d'Afrique du Nord et donc presque blanche.

Zanzibar'a ayak bastığında çoğunluğu Kuzey Afrikalı ve daha beyaz tenli olan orospular.

J'ai trouvé ce gode-ceinture à Zanzibar au 19ème siècle.

O kayışlı olanı 19. yüzyılda Zanzibar'dan almıştım.

Une Indienne. Une fille de Zanzibar. Une Slave, peut-être.

Bir Hintli bir Zanzibarlı ya da bir Slav!

On va à Zanzibar!

Biz de Zanzibar'a gideriz.

On peut le faire jusqu'à Zanzibar.

Koduğumun Zanzibar'ına gidebiliriz.

- Il n'y a rien à Zanzibar.

- Zanzibar'da bir şey yok.

- Il y a des femmes à Zanzibar.

- Zanzibar'da kadınlar var.

Il n'y a pas de boudins à Zanzibar, mec.

Zanzibar'da çirkin hatun yok dostum.

Il est au-dessus de Zanzibar, qui est la prochaine station de suivi.

Şu an Zanzibar üzerinde ki orada da sonraki izleme istasyonu geliyor.

Zanzibar.

Bak, Zangibar.

On est à 15km des côtes de Zanzibar.

Bu da demek oluyor ki Olivia Pope şantaj yapıyor.