Translate.vc / French → Turkish / Zeki
Zeki translate Turkish
12,282 parallel translation
Katarina Rostova était la femme la plus intelligente, la plus ingénieuse que j'ai jamais connue.
- Katarina Rostova ; tanidigim en zeki, en becerikli kadindi.
Je pensais que vous deviez être intelligents, les gars.
- Zeki olmanız gerektiğini sanmıştım.
Ils sont tous intelligents et bien élevés.
Hepsi zeki ve sevimli çocuklar.
Non, vous voyez, vous ne devez jamais pensez que l'éducation est seulement pour des gens spéciaux, vous savez, pour les gens intelligents, pour les aristos.
Hayır. Eğitim sadece özel, zeki ve soylu insanlar için değildir. Asla böyle düşünmemelisin.
Il n'a pas été assez intelligent.
Yeterince zeki değildi.
Tu es une fille très intelligente, et tu peux accomplir tout ce que tu veux, juste comme ta mère.
Çok zeki bir kızsın sen. Kafana koyduğun her şeyi başarabilirsin. Tıpkı annen gibi.
Et il n'est pas juste incroyablement intelligent, il est gentil et attentionné et tellement respectueux envers moi.
İnanılmaz zeki olmakla kalmayıp hem nazik hem düşünceli hem de bana karşı çok saygılı.
Petit malin.
Zeki çocuk.
Mon petit futé.
Akıllım, zeki çocuğum.
Pardon, on a commencé à parler, et vous avez une fille brillante.
Özür dilerim, biz birden konuşmaya başladık, çok zeki bir kızınız var.
Intelligente, pragmatique.
Zeki, yararcı.
Ecoutez... Si vous êtes un futur avocat en devenir, que faites-vous à faire le ménage ici à Hope-Zee?
Baksana hukuk fakültesine girecek kadar zeki olduğunu düşünüyorsan neden vaktini Hope-Zee'de paspas yaparak harcıyorsun?
Vous essayez de me prouver à quel point vous êtes intelligent, pas vrai?
Çok zeki olduğunu ispatlamaya çalışıyorsun.
Ils pensent qu'il est trop intelligent, ils veulent lui faire sauter la 3éme pour aller directement au lycée.
Onun zeki olduğunu düşünüyorlar sekizinci sınıfı atlayıp liseye başlamasını istiyorlar.
Nous avons aussi du yaourt, toutes sortes de cafés, des tisanes et des eaux de luxe.
Ayrıca yoğurdumuz, kapiçünomuz, lattemiz, kahvemiz, bitki çaylarımız, ve ya zeki sularımız da var.
Plus intelligente que moi en tout cas.
Benden zeki olduğu kesin.
Bonne nouvelle, elle est intelligente et a de bonnes notes.
İyi haber, o gerçekten zeki ve notları iyi.
Jamais fréquenté un intellectuel.
Daha önce zeki birisiyle olmamıştım.
J'ai lu votre candidature, j'ai vu tout de suite que vous êtiez brillante, un esprit libre.
Başvuru formunu okudum. Ne kadar zeki olduğunu gördüm. Ne kadar özgür düşünen biri olduğunu.
Étant les anges que nous sommes, nous ferons notre mieux
Ne kadar zeki olduğumuzu düşünürsek, öyle bir yerden...
Arrête de faire l'intéressant.
Kendini çok mu zeki sanıyorsun?
tenir les rênes, et ma mère est la personne la plus intelligente dans la pièce.
İnatlaşıyorlar. Annem her zaman ortamdaki en zeki insan olmuştur.
Elle est habituée à ce que tout le monde sache qu'elle est la personne la plus intelligente dans la pièce.
Buna alışkın. Herkesin ortamdaki en zeki insan olduğunu bilmesine alışkın.
C'est un brillant stratège...
O zeki bir taktikçi...
Tu comprends ça, brillant stratège de mes deux?
O zeki, sikik beynin bunu anladı mı?
La dernière fille qui s'est mise entre eux a écopé de vingt ans.
Son zeki kız iki kardeşin arasına girdiğinde Hilltop'ta kendini on yıllık mahkumiyette buldu.
Un instant, je vous ai cru intelligente.
Bir anlığına zeki biri olduğunu sanmıştım.
Et en ce qui concerne ma relation avec M. Castle, il s'est avéré être un partenaire brillant, qui était toujours là pour me soutenir.
Bay Castle ile ilişkime gelecek olursak, kendisi zeki bir ortak olduğunu kanıtladı ve her zaman bana destek oldu.
Je pense que tu es plus intelligente que ça.
Daha zeki olduğunu düşünüyorum.
Et elle est... fantastique, intelligente, talentueuse.
Ayrıca muhteşem, zeki ve yetenekli.
Gamin intelligent.
Zeki çocuk.
Ce sont des animaux très intelligents.
Ahtapotlar dünyanın en zeki hayvanlarından biridir.
Oui, elle pense que je suis cool, classe et intelligent.
Evet. Beni çok havalı, zarif ve zeki buluyor.
Je suis là, à chercher des femmes, et tu es chez toi avec ta copine belle et intelligente avec qui tu aimes passer du temps?
Ben burada kadın peşinde koşuyorum sen ise evinde birlikte vakit geçirmeyi sevdiğin, güzel ve zeki kız arkadaşınla takılıyorsun.
Celle-là est intelligente.
Bu zeki olanlarından.
Parce que tu es fûté.
- Çünkü zeki adamsın.
On l'a tous fait. Quelqu'un d'aussi brillant que Pelant avec tout l'argent qu'il t'a volé.
Pelant kadar zeki biri ve senden çaldığı onca para?
C'est dur de croire qu'un brillant pirate informatique permettrais a son travail d'être volé si facilement.
Böyle zeki bir hackerın bunları bu kadar kolay çaldıracağına inanmak zor.
Et pour ce département, ça a toujours été mon souhait de le laisser à une nouvelle équipe, bien entraînée, et brillante d'anthropologues medico-légaux.
Bu birime gelince, burayı her zaman yeni gelmiş, iyi eğitimli zeki adli antropologlara bırakmayı istiyordum zaten.
Je crois que j'ai utilisé le mot brillant pour vous décrire, et, comme toujours, j'avais raison.
Sizi tarif ederken "Zeki" kelimesi kullanmıştım ve her zamanki gibi haklıymışım.
Elle est brillante.
Çok zeki hem de.
Ils se seraient sentis intelligents.
Kendilerini zeki hissederlerdi.
- Vous êtes très vif.
- Çok zeki birisiymişsin.
C'est le son de ta réussite, docteur surdoué, car le dernier mois, 2 fois par jour, tous les jours, Mitchell a appelé Theo.
Tutturdun gibi zeki doktor, çünkü son bir ayda Mitchell her gün iki kere Theo'yu aramış.
Les officiers de probation l'ont décrit comme froid, intelligent, et terriblement manipulateur.
Şartlı tahliye memurları onun için soğuk, zeki ve ürkütücü derecede manipülatif demiş.
Nos plus brillants esprits essayent de le comprendre.
En zeki adamlarımız bunu çözmeye çalışıyor.
Un homme aussi savant et si plein de ressources que vous, je suis certain que vous savez tout ce qui se passe sous chaque pierre de ce château.
Sizin gibi zeki ve becerikli bir adamın kale duvarlarında cereyan eden her şeyi bildiğinize eminim.
Tu es un des garçons les plus brillants que j'ai rencontré.
Tanıştığım en zeki oğlanlardan birisin.
Les plus intelligents sont les plus secrets.
Genelde en zeki insanlarin bir açigi olur.
Elle est intelligente
Zeki biri. Bunu ödeteceğim.
Elle était intelligente...
Zeki kızmış.