Translate.vc / French → Turkish / È
È translate Turkish
123 parallel translation
P-I-È-G-E.
T-U-Z-A-K.
Mais certainement. è
Tabii ki peder!
Non è rosso, è verde!
- Ne kırmızısı Yeşil yandı! - Aaa...
.. perche il mio marito è multo nervoso.
Çünkü, kocam çok sinirli bir adam.
- Cui è? Cui è?
Kim o?
Vous avez un appel è frais virés...
- Evet, Wolfman'ı ödemeli arıyorlar...
Vous avez un appel è frais virés.
Wolfman Jack ödemeli aranıyor.
Floyd, je ne peux pas te voir, l'amour m'a pris la main, un sourire m'est revenu, mais è qui sont ces yeux?
Floyd, seni göremiyorum. Aşk elimi çaldı ve cevap tebessümle geldi... "Ancak ben yaratabilirim o gözleri"
Je n'arrive pas è y croire.
İnanamıyorum.
Viens è l'arrière.
Hadi arkaya gel.
Le rock and roll jusqu'è la mort.
Sallan, yuvarlan ölesiye sallan
Une bière, avec un "è"!
Bira ( Beer ). İki E'li.
É-T-A-G-È-R-E.
R A F.
C'est pas C-H-A-I-R, c'est C-H-È-R-E, et "Sarah" ça prend pas deux R, King.
S-e-v-g-l-i değil, s-e-v-g-i-l-i, ve "Sarah" iki R ile yazılmaz, King.
½ Ä ´ ç  ÷ ¿ ¡ ¼ ½ âÀº ³ ¿ "õ ° ¡ ³ ´ Ù ½ Ä ´ çÃøÀº à ¥ ÀÓÀ" È ¸ ÇÇÇÑ ´ Ù
Restoranın kamyonlarından gelen iğrenç koku hakkında şikayet aldık. Restoran sorumluluğu reddediyor.
Ia 9e symphonie de Beethoven, deuxième mouvement, molto vivace, et La donna è mobile du Rigoletto de Verdi.
Beethoven'ın 9. Senfonisi, ikinci hareket, "molto vivace", ve Verdi'nin Rigoletto'sundan "La donna e mobile".
èè ou il faut qu'on réunissevos amis pour vous.è
Belki bu havalı birşey olur, ailenle yaşamak. Belki sonra da kellik tutulur. Her şey senin tarafına dönecek.
La table semble dire : è "Posez votre café sur moèè" è
- Küçük Joey ne olacak? - Kim? - Sanırım böylesi daha iyi olacak.
Allons, ça vaut de l'or. è
- O zaman kıyafetleri kim götürür? - Sanırım çocuklar. Evet, bence de öyle.
"Danke schoen", è mes bons amis. è
-... o zaman böyle söylerim. - Hey, selam söylüyorlar de.
Arrìte, ne mange pas ça.Ca ne se mange pas.è
Hatta biliyor musun, hala franklarla dolu bir zarfım var.
Il avale des "Canderel". è 25 gosses, tu penses que c'est trop?
Size veririm. Para alamayız. Hayır.
è Il leche le carrelage.
Biliyor musunuz, bir arkadaşım Metropolitan Sanat Müzesinde çalışıyor.
è C'est qui? è
Planım var.
è Je me rappelle èè-on 7eme anniveèsaère...
Üzgünüm, dostum. Keşke yardım edebilseydim.
èUn club soda, s'il vous plaèè. - Tu joues ce soir? è
Dediğim gibi, kartpostalı birkaç gün içinde alırsın ve tekrar üzgünüm.
Leonard Christian est ici. è Je sais. è
George, bunun ne kadar harika olduğunun farkında değilsin.
è Je ne trouve plusèè èmon pistolet a eau! è
Monet'nin yakını göremediğine inanıyor.
Regardez, j'aè la chair de èèule. è
Şehir dışından gelmişlerdi. Hoşlarına gideceğini düşündüm.
Comme si je ne le croyais pas.Je vous crois. è Il est si drôleèè è
Ben de kemerimi çıkarttım, sadece onu korkutmak için ve aynada kendimi gördüm.
Je plaisantais.è èu es drôle èusèè.èè è
Aynı zamanda ön kısmı olmayan bir yağmur şapkası fikri de vardı ama olmadı.
è Je suis si excièèe.è è
Pardesü mü? O b.ktan pardesüleri satabileceğini mi sanıyorsun?
On hue les marionnettes. è
Bunları daha önce görmedim. Yeni geldiler.
è èè èèVous, laissez tomber.
Ne tesadüf değil mi?
Il y avait trop de fuméepour y voir clair... è Oui... éé éé mais ce brasappartenait a quelqu'un.
Onları çok severdim. Kullanılmış elbiseleri çok sevmem.
Donc c'est chaque homme, è è chaque femme, chaque enfant, chaque invalide pour soi?
Neden aynısını pantalonumla da yapmak isteyeyim ki? Vintage iç çamaşırı yok, tabii ki. Ama iç çamaşırı satamayacağından değil.
Elle devrait faire mon éloge pour avoir traité tout le mondesur un pied d'égalèté. è
Erkekler iç çamaşırlarını her bir molekülü dağılana kadar, zar zor katı halde kalana kadar giyerler. Sıvı hale geçer diyebiliriz.
è " Seinfeld s'est fègé ètel un cerf
Hiç düşünmüyorsun bile. O kadar çok şey vardıki. Evet.
"Non c'è sapone nel bagno." Savez-vous ce que ça veut dire?
Bunun ne demek olduğunu biliyor musunuz?
La donna è mobile qualpiuma al vento
- Yine mi?
Ca nous dépasse. è
- Paris'e ne zaman gidecekler?
èèQu'importe qu'il soit cèauè, èc est a ça que jè èèrs. " è
Lütfen?
è sur tes blaguesèè è ça me stresse trop. è
- Bu akşama ne dersiniz? - Bu akşam mı? Evet.
è Lipman a-t-il èè engagé quelqu'un?
Hakkında çok şey duydum.
è Vraiment?
Eğlenceliydi.
è è
Bay ve Bayan Seinfeld ile eğlendin?
è Vous ìtes si drôèe.è è
Kemersiz pardesü fikrini nasıl buldun?
è Et alors?
Annen ve Baban küçük bir çocuğu onlarla beraber Paris'e götürürler mi?
è Quoi?
Çocuğun babası meğer Paris'de yaşıyormuş.
è Parce que... è en tant que meneur, si je meurs, tout espoir est perdu.
- Oh, merhaba. - Misafirin olduğunu bilmiyorduk. Evet.
Donc, selon toi, "les femmeset les enfants d'abèrd", è è de nos jours?
Yani, onlara vintage diyorlar bilirsiniz, aslında ne olduklarını gizlemek için, pis-elbise. Tamam, temiz olabilirler. Ama insanlara iç çamaşırları giyiyorlar.