Translate.vc / French → Turkish / Éliza
Éliza translate Turkish
601 parallel translation
Miss Eliza, la patiente dort?
Bayan Eliza, hastanız uyudu mu?
Miss Eliza adore lire, et n'apprécie pas les jeux frivoles.
Eminim ki Bayan Eliza tam bir kitap kurdudur. Ve kağıt oyunları gibi boş işlerden hoşlanmıyordur.
Et vous, Miss Eliza?
Sizce, Bayan Eliza?
Miss Eliza, voulez-vous faire un tour?
Bayan Eliza... odada benimle birlikte bir tur atmaya ne dersiniz?
Comment le punir, Miss Eliza?
Onu nasıl cezalandıralım, Bayan Eliza?
Miss Eliza.
Bayan Eliza!
Rappelez-vous que M. Darcy est le neveu de Lady de Bourgh.
Bayan Eliza, hatırlatırım ki... Bay Darcy Leydi Catherine de Bourgh'ün yeğenidir.
Voyez ces nobles proportions, Miss Eliza.
Şu asil simetriye bir bakın, Bayan Eliza.
Observez, Miss Eliza, ce marbre sculpté à la main.
Mermerdeki işlemeler tamamen el emeğidir.
- Laissez-moi faire, Miss Eliza.
İzin verin, Bayan Eliza. Lizzie!
Il vaudrait mieux que je le voie.
Belki de onunla ben görüşmeliyim, Bayan Eliza.
Mlle Eliza.
Bayan Eliza.
Il paraît avoir bien vieilli ces dernières semaines.
Bir ayağı çukurda... gibi duruyor. Siz ne düşünüyorsunuz, Bayan Eliza?
l'esclave, Eliza.
Esir Eliza.
Maître et seigneur d'Eliza... est roi Simon de Legree.
Eliza'nın sahibi ve efendisi : Kral Simon Legree.
Eliza dit qu'elle va s'enfuir pour chercher Georges.
Eliza der ki, kaçıp sevgilimi arayacağım, George'u.
Fuis loin de Simon! Pauvre Eliza! Sa fuite la conduit sous orage!
Zavallı Eliza kaçarken bir yağmur fırtınasına tutulur.
Eliza se perd dans la forêt effrayante.
Eliza ormanda yolunu kaybeder.
Pauvre Eliza!
Zavallı Eliza.
Pauvre Eliza!
- Zavallı Eliza. - Zavallı Eliza.
Eliza très lasse.
Eliza yorgun düşer.
Il décide de poursuivre Eliza... non seulement avec soldats... mais aussi avec chiens scientifiques... qui flairent... et retrouvent tous ceux qui ont fui le roi.
Eliza'yı yakalamaya karar verir. Sadece askerlerle de değil bilimsel köpeklerle koklaya koklaya kraldan kaçan herkesi bulan köpeklerle.
Eliza arrive à rivière!
Eliza nehre gelir.
Eliza arrive à la rivière.
Eliza nehre gelir.
Eliza traverse ainsi la rivière... cachée par voile de dentelle.
Eliza geçer böylece dantellerle örtülmüş nehri.
Tout le monde fête mort de Simon... et Eliza retrouve dans joie cher vieil oncle Thomas... l'adorable petite Eva... l'espiègle Topsy... et Georges, l'aimé fidèle... qu'Eliza trouve beau comme un ange.
Herkes Simon'un ölümünü kutluyordu. Ve Eliza, Sevgili Tom amcaya kavuşmuştu Biricik Küçük Eva'ya Fitneci Topsy'ye ve Eliza'nın meleğe benzettiği vefakar sevgilisi George'a.
Bouddha désire qu'Eva aille auprès de lui... pour le remercier... d'avoir sauvé Eliza et l'enfant.
Bu da, Eva'nın yanına gelmesini istiyor ve ona şahsen teşekkür etmesini de Eliza ve bebeği kurtardığı için.
Si t'as besoin d'un larbin, Eliza...
İyi bir uşak arıyo musun Eliza?
Cet été, Eliza, tu vas a Biarritz?
Bu yıl seyahat nireye Eliza?
Ma fille Eliza va rappliquer.
Saat neredeyse 5 oldu.
Elle aura bien quelques ronds pour son bon père.
kızım Eliza gelir yakında. Herhalde onu seven babacığına verecek beş şilinciği vardır.
Si tu veux qu'Eliza te lâche des sous, chantes-y une autre romance.
Sen iyi adamsın be. Ama Eliza'dan beş şilin istiyosan... iyi bi bahane bulman lazım.
Eliza, en v là une surprise!
Bak sen, Liza, bu ne sürpriz.
Eliza! Pas un rotin.
Eliza, bu ne sürpriz.
Voyons, Eliza...
Tek meteliğim yok. Hey, gel buraya Eliza.
Cette femme, je suis son esclave.
Ben o kadının kölesiyim Eliza.
Merci, Eliza... t'es une noble fille.
Sağolasın Eliza. Sen iyi bi evlatsın.
Veuillez vous asseoir, Mlle Doolittle.
Eliza Doolittle. Oturmaz mısınız Bayan Doolittle?
Ecoutez, Eliza : les rues seront jonchées des cadavres des hommes... qui se seront tués pour vous avant que j'aie fini votre éducation.
Allahım, Eliza... seninle işimi bitirdiğimde, sokaklar... senin uğruna kendini vuran adamların cesetleriyle kaplanacak.
Elle n'en a pas. N'est-ce pas, Eliza?
Duygular konusunda tasalanmamıza gerek yok.
J'ai mes sentiments, pareil que chacun.
Var mı Eliza? Herkes gibi benim de duygularım var.
Réfléchissez, Eliza.
Bir düşünsene Eliza.
Si Eliza se soumet a l'expérience que vous voulez tenter, elle doit savoir en quoi cela consistera.
Eğer bu kız bir eğitim deneyi için... kendini senin ellerine teslim edecekse, ne yaptığını açıkça anlaması gerek.
Non, pour se laver. Et je vais vous y laver.
Burada biz yıkanıyoruz Eliza.
Qu'est-ce tu fous dans la piaule d'Eliza?
Eliza'nın evinde ne arıyosun?
Oui, ta fille Eliza...
Sen ne diyosun be? kızın, Eliza.
Quoi, Eliza?
N'olmuş Eliza'ya?
Elle est chez un rupin.
Eliza bir züppenin evine taşınmış.
Alors, comment avez-vous su qu'Eliza était ici?
Madem onu yollamadın, Eliza'nın yerini nasıl buldun?
Mme Pearce, le père d'Eliza la réclame.
Eliza'nın babası onu götürmeye gelmiş.
Alors... cinq livres, c'est rien pour vous.
senin için 5 pound'un lafı mı olur? Ben de Eliza'yı bırakırım.