English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / 160

160 translate Turkish

1,045 parallel translation
- Uma criatura num raio de 1 60 km?
- 160 km.'lik alanda bir yaratık.
É largá-lo a 160 quilómetros, e ele vai direito ao local.
Onu bir yerin 100 mil civarına bırakın o yere yürüyerek gelsin.
Não devia existir um caça alemão a 160 quilómetros da fronteira austríaca.
Avusturya sınırına 160 kilometre mesafede hiçbir Alman uçağı olmaması gerekirdi.
Altitude do foguetão agora a 100 milhas.
Roket irtifa 160 km'de.
A não ser que eu faça isso pelo menos a 100 milhas do solo, mesmo a tempo só para assustá-los a desistirem da corrida ao armamento...
Yerden en az 160 km yukarda yapmadığım, silahlanmadan korkutacak anı yakalayamadığım taktirde...
160 milhas.
257 km.
Está, pelo menos, sob uns 1 60 km de rocha sólida.
En az 160 km kaya altından.
Ou uma pilha nuclear com 100 milhas de comprimento ou...
- Atom reaktörü 160 km uzakta, veya...
O outro lado do sol, a mais de 170 milhões de quilómetros da Terra, escondido dos olhos dos radiotelescópios pelo próprio Sol.
Güneşin bize uzak tarafı Dünya'dan 160 milyon kilometre uzak Güneş yüzünden teleskoplarla görülemeyen yer.
Não há outro sítio a menos de 160 quilómetros.
160 kilometre boyunca bundan başka yer yok.
Além do mais, a Suiça fica só a 100 milhas daqui.
Ayrıca İsviçre yalnızca 160 km ötede.
Bastogne fica a mais de 160 km.
Ve Bastogne'a 150 kilometre var.
Não pode arrastá-los 160 km esperando que ataquem sem descansar.
Bu hava şartlarında 150 km. yürütüp saldırtamazsın.
Nenhuma outra unidade no mundo saiu de uma batalha no Inverno, e avançou 160 km, visando um enorme ataque sem descanso nem sono, nem comida quente.
Zorlu bir savaşı kazanmanın başka yolu yok. 150 km. yürü. Saldırıya kalk, uyku ve dinlenme yok, sıcak yemek yok.
Os agentes estão a 160 e a aproximar-se.
Memurlar 160 ve yaklaşıyor.
É um espécime genuinamente anglo-saxónico.
Bu hakiki 160 derece, yıllanmış Anglo-Sakson kanı, bebek.
160 quilómetros a sul de Turim.
Turin'in 160 km güneyi.
160 quilómetros a leste de Piza.
Pisa'nın 160 km doğusu.
Tínhamos uma rede de estações de radar por toda a costa que percorriam uma distância de 160 km.
Kıyı boyunca varolan bu radar istasyon zincirleri, karadan yaklaşık 185 km.lik bir menzile sahipti.
Mas, em 14 de Outubro, uma formação de panzers consegue avançar e toma Kalinin, situada a menos de 160 km ao norte.
14 ekim günü bir panzer birliği Moskova'nın yaklaşık 150 km. kuzeyindeki Kalinin'i ele geçirdi.
Os japoneses fizeram os americanos marchar sob o sol abrasador, até campos de prisioneiros a cerca de 160 km de Bataan.
Japonlar, esir aldıkları Amerikan askerlerini güneşin altında 160 km.den fazla yürüttü.
160 km atrás da linha de frente, a guarnição australiana resistia, negando a Rommel um importante porto de abastecimento.
Burası cephenin 160 km. gerisinde, Avustralyalı askerlerce tutuluyordu. Bu durum Rommel'in, kıymetli bir ikmal merkezinden mahrum kalması demekti.
Além disso, a Força Aérea britânica podia operar agora a partir das bases ao longo do Nilo, a apenas 160 km da frente.
Rommel'i zor duruma düşüren diğer bir hadise de Çöl Hava Kuvvetleri'nin cephe hattından 160 km. geride Nil nehri boyunca aktif hale gelmesi oldu.
- Tem mais de 160 mil Kms.
Ben onun üzerinde 100,000 mil yaptım.
Digo-te que a Frenchy pesa 73 kg de mesquinhez!
Sana söylüyorum, bu Frenchy 160 kiloluk haşin bir kadın!
O simples facto é que, a menos que o equipamento não esteja bom, há só uma pessoa num raio de 1 60 km.
Basit bir gerçek ki,... eğer cihazda bozukluk yoksa, 160 kilometrelik bir daire içinde yalnızca bir kişi var.
160 km depois do Canal, na Normandia, a área de desembarque incluía cinco praias :
160 kilometrelik hat boyunca Normandiya kıyıları beş mıntıkaya ayrılmıştı.
Uma demonstração ocidental de apoio aos russos, agora a menos de 150 km.
Batının, Ruslara destek sağladığı yıkımları 160 km.den az bir mesafedeydi.
E então, penso que a cerca de 100 milhas da Força, os pilotos gritavam :
Filodan yaklaşık 160 kilometre uzaklıkta, bu sefer bombardıman uçaklarının yakıtı bitmeye başladı.
Drenos de esgoto 26 and 34, 2635, 160... Estão agora completamente cercados pelas unidades.
26, 34, 2635 ve 160 no'lu kanallar... ünitelerimiz tarafından tamamıyla kapatılmış durumda.
150? 200? 160...
Yani 150 olsa... iki yüz, 160?
Cabem 160 pessoas aí.
160 kişi girebilir içine.
O veículo saiu da pista aproximadamente 160 kph.
Araç yoldan çıkmış yaklaşık saatte 260, 2-6-0 kilometreyle.
Quer dizer que estão aqui 160 pessoas.
Bu demek ki 160 kişi var.
Cento e cinquenta. Será que ouço 160?
Yüz elli beş. 160 duyuyor muyum?
Um petroleiro, 160.000 barris para o final do próximo mês.
'Acil tedbirler'le neyi kastediyor? Gelecek ayın sonunda 16o, ooo varillik bir tanker geliyor.
$ 160.
160 dolar.
Damas e cabalheiros, bemvindo... à corrica "Cinzano" " de 160 kilómetros.
Bayanlar ve baylar Cinzano 100 mil yarışına hoş geldiniz.
Cronometristas, ai estão prontos... nos prepararemos para começar a "Cinzano 160".
Hakemler hazırsanız, Cinzane 100'ü başlatıyoruz.
Já começou uma viagem de 160 kilómetros.
Yarışmacıların 100 millik mücadelesi başladı.
Se o indicador Wolfe and Smith passar dos 160,
Wolfe ve Smith göstergesi 160'ın üzerine çıkarsa...
160 libras por semana.
Haftada 160.
Nem 160 milhões de anos no planeta, são uma garantia de sobrevivência.
Gezegende 160 milyon yıl da kalsan hayatta kalman garanti değil.
Aproximando das 100 milhas sul.
Güneye 160 km'den yaklaşıyoruz.
160 metros,
160 metre.
O que é verde e vermelho e anda a 160 km por hora? - O quê?
Yeşil ve kırmızıdır ve saatte 100 km yapar.
Eu trabalhava num hotel para pagar os meus estudos. Pela merda de 160 dólares por semana.
Bir otelde çalışıyordum üniversite harcını çıkartmak için haftalık 160 dolar a Bronx'da tezgahtardım.
KITT, podemos encurtar a viagem em 160 km, se formos pelo deserto.
KITT, çölden geçerek bu yolculuğu yüz mil kısaltabiliriz.
Captará o sinal a 160 kms do ponto de reabastecimento.
Yakıt ikmal noktanıza 100 mil kala sinyali alacak.
Sabias que se tirares um repolho do campo onde cresceu e o venderes a alguém a 150 km daí, ele pode escapar e regressar a casa?
Bir lahanayı yetiştiği tarladan alıp 160 km uzaktaki birine sattığında çoğu kez kaçıp eve döndüğünü biliyor muydun?
São 160 mil mais juros, desde a data dos acidentes, ou seja, mais 33 mil, fazendo um total de 193 mil dólares.
160.000 dolar, ayrıca kaza tarihlerinden bu yana işleyen faiz 33.000 dolar tutuyor, yani toplam 193.000 dolar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]