English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / 1700

1700 translate Turkish

190 parallel translation
Quando você retirou 1.700, ele depositou 1.550.
1700 $ dolar çektiğiniz zaman, o 1,550 $ yatırmış.
Está a trabalhar no salão de jogos de Filadélfia, no no 1700 de Chestnut. - Que faço eu aqui?
Philadelphia'da bir bilardo salonunda çalışıyor. 1700 Chestnut Sokağı.
1700.
1,700.
1.700 desempregados entre permanentes e temporários.
1700 kişi tamamen ya da geçici olarak işsiz.
Contento-me com os 1 700 que já perdi.
1700 dolar kayıpla kapatıyorum.
Distância : 1700... 1640...
Mesafe 1.700... 1.640.
Preciso de músculo, de ajuda técnica e de $ 1700.
Birkaç güçlü adam, teknik destek lazım. Ve 17 00 dolar.
- Preciso de $ 1700.
- Bana 17 00 dolar lazım.
1500, talvez 1700.
- 1,500... belki de 1,700.
Algo para entrares no clima? Estou no clima desde fins dos anos 1700.
- 1700'lerden beri havamdayım.
- Em finais de 1700.
- 1700'lerin sonunda.
- $ 1.700, certo.
- Tabii ki $ 1700 eder. - $ 1700, evet.
Não te davam jeito $ 1.700 já?
1700 $ olsun istemiyor musun?
Pode render 1.700 dólares, e gostaria de ganhá-los á maneira antiga : assustando o trafulha.
Bir dans'la 1700 $ kazanmama izin ver ben paramı geleneksel yolla kazanacağım. Ürkütme yoluyla.
Ou seja, este tipo anda para aí pelo menos desde 1700.
Brenda, buradaki adam 18'inci yüzyıldan beri yeryüzünde dolanan biri.
- A mais de 1700, Sr.
- 520'yi geçiyoruz!
- McBride? A 1700 pés.
518 metre.
Squawk 0-2-4-7, mantenha-se a 1.700 metros.
Squawk 0-2-4-7, 1700 metre yükseklikte kal.
O artigo seguinte para licitação é uma rara esculturajaponesa, de 1700.
Müzayededeki bir sonraki parçamız zarif Japon heykeli, tahminen 1700 yıllarına ait.
Ele diz que provavelmente é de 1700, quando Derry era uma cidade de lenhadores.
Muhtemelen 1700'lerin başı ya da ortasında Derry bir oduncu kasabasıyken.
Joseph Corwen chegou a Toxic Valley, não se sabe de onde, em 1700.
Joseph Curwen Pawtuxet'e kimsenin bilmediği bir yerden geldi, 1700'lerde.
1700 dólares, filho.
1700 dolar, bebek.
Escolhe qualquer um destes desgraçados. 1700 dólares.
Buradakilerden istediğini seçebilirsin. 1700 dolar.
Aposto os meus $ 1700 contra os teus $ 1150.
1150 dolarınıza karşılık, 1700 dolar koyuyorum.
Tenho $ 1700 em jogo. Não vou lançar por lançar.
1700 dolar koydum, şutu riske edemezdim.
- Mais um cesto e os $ 1700 é nosso.
- Bir basket daha, ve 1700 dolar bizimdir.
$ 1700!
1700 dolar!
Mil e setecentos dólares, Billy!
1700 dolar, Billy!
O seu marido roubou 1700 dólares ao meu namorado.
Kocanız, erkek arkadaşımdan 1700 dolar çaldı.
60 mil metros quadrados de lodo em...
1700 metreküp çamurun kullanıldığı...
Emigraram para Appalachia nos fins de 1700.
1700'lerin sonlarında... Appalachia'ya gelmişler.
Os Parrish estudam em Cliffside desde o século 18.
Parrish'ler, 1700'lerden beri Cliffside'da okurlar.
No dealbar de 1700 a fome, a doença e a ganância dos nobres estavam a transformar a Escócia.
1700'lü yılların başlarında, kıtlık, hastalık ve asilzadelerin açgözlülüğü İskoçya'yı ebediyen değiştirecekti.
Mil e setecentos americanos. Muito generoso.
1700 dolar.
415, só reclusas, módulo 1700.
415, sadece tutuklu, modül 1700.
Mil e Setecentos anos após a sua suposta morte.
Ölmüş olmanız gereken tarihin üzerinden 1700 yıl geçti.
Qual terá sido a tragédia que lhe ocorreu para o fazer recuar 1700 anos no tempo até encontrar paz e sentido?
Huzur ve anlam bulabilmek için onu 1700 yıl öncesine kaçıracak kadar kötü ne olmuş olabilir?
O julgamento terá lugar às 1700 horas.
Bu cezanın onaylaması için davanız saat 17 : 00 da görülecek.
Desde 1700, osRangersabremcaminho... emtodos os grandes confrontos... emqueosEUA seenvolveram.
Muhafızlar, 1700'lerden beri Birleşik Devletler'in katıldığı her büyük çarpışmada başı çekmiştir.
1.700 metros por segundo.
Saniyede 1700 metre.
E eis a anomalia às 17h00.
Ve bu sapma da 1700'de.
São 1700 dólares, por favor.
1,700 dolar rica edeyim.
Com 86 quilos, calculei 1700 cc de ringer lactato por hora.
86 kg. Saatte 1 700 cc. laktatlı Ringer's diye hesapladım.
É uma tradição dos Crânios desde finais do século VXIII, e é a base do compromisso que têm uns com os outros.
1700'lerin başından beri bir "Kurukafa" geleneği olan bu ayin sınıfınızın birbirine tamamen teslim olmasını sağlar.
Foi detectado um sub-contacto, no quadrante superior esquerdo. Que por volta das 17h se tornou numa pequena tempestade de asteróides.
Kalkanın üst sol kadranında bir dizi çarpışma raporlandı saat 1700 civarında bunun küçük bir asteroit yağmuru olduğu ortaya çıktı.
XVII, era costume do Angelus marcar as suas vítimas, rasgando uma cruz Cristã na face esquerda para que soubessem que ele lá tinha estado.
1700'lerin sonlarında, o Angelus iken onun geleneği, kurbanlarının sol yanağına bir Hıristiyan haçı oymaktı. İnsanların onun orada olduğunu bilmeleri hoşuna gidiyordu.
Cerca de 1700, imagino.
- 1700'ler civarı, sanırım.
Já os viram no Tiffany's por $ 1 7 00.
Tiffany's mağazasında fiyatı 1700 dolar.
- $ 1700.
- 1700 dolar.
Era cerca das 1700 horas.
Saat yaklaşık 17 : 00 sularıydı.
A taxa desceu quase 1700 pontos.
Azyağlı domuz opsiyonu yaklaşık 1700 puan düştü.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]