Translate.vc / Portuguese → Turkish / 250
250 translate Turkish
2,306 parallel translation
250 - 250 000 000
250 bin
Eu pensei que a cada 250 000.
Ben.. her birine 250 bin demiştim
Estive hoje no campo e o Sr. Jones alcançou a marca dos 300 metros.
Bugün sahadaydım, Bay Jones bunlarla 250 metreye attı.
Duzentas e cinquenta mil notas.
250.000 dolar.
Vou dar-te $ 250.000 dólares na tua primeira luta.
İlk gecen için sana 250.000 dolar vereceğim.
Vais arranjar-lhe a operação que custa 250 mil dólares que eu não tenho.
Onu bu ameliyatı, sen halledeceksin. Bedeli, 250,000 $ ve bende para yok.
Preciso de 50 mil para cobrir o que falta.
- Evet. En ucuz şeylerle, yaklaşık 250,000.
Eu pensei : "Que se lixe!" 250.000 dólares.
Anasını satayım deyip 250 bin istedim.
Então, o Horn tinha 250.000 dólares quando foi morto.
O hâlde Horn öldürüldüğünde üzerinde 250 bin dolar vardı.
Se estivesses em sarilhos e precisasses de 250.000 dólares, onde os arranjavas?
Eğer başın belada olsaydı ve 250 bin dolara ihtiyacın olsaydı nereden bulurdun?
O marido é assassinado. Desaparecem 250.00 dólares e ela não diz nada?
Kocası öldü. 250 bin dolar ortada yok ve tek kelime dahi etmiyor mu?
Ganhei uns 200, 250 dólares.
200-250 tane olmuştur.
Viste que só nesta paciente faremos um quarto de milhão de dólares?
Sadece bu hastadan 250.000 papel götüreceğimizin farkında mısın?
250 mil dólares.
250.000 dolar demek.
Dou-lhe 250 mil dólares agora e outros 250 se convencer a Liz Cruz a desistir do caso.
Size şimdi bir 250.000 vereceğim ve Liz'i davadan vazgeçirirseniz bir 250.000 daha.
Com 250 páginas minhas, aposto que o convenço.
Bana 250 sayfa ver, seni hemen inandırayım.
Muito bem, o nosso objectivo esta noite é angariar 250 mil dólares. para o Centro de Jovens Jeff Griffith.
Bu geceki amacımız Jeff Griffith Gençlik Merkezi için 250 bin dolar toplamak.
Eles pagaram todos muito para aqui estar. 250 dólares cada.
Hepsi de burada olmak için çok para ödüyorlar ; kişi başına 250 dolar.
E agora são 250 milhões de dólares de sucata.
Şimdi 250 milyon $ değerinde bir metal yığını.
250,000 dólares.
$ 250,000.
Ele nem tocou nos 250 dólares em dinheiro que estão na caixa.
Kasada 250 dolar varmış ama ona dokunmamış.
A civilização Maia teve o seu auge na América Central entre os anos 250 e 900 DC, desaparecendo misteriosamente, em seguida.
Maya Uygarlığı, Amerika'nın Merkezinde milattan sonra 250 ve 900 yılları arasında kurulmuş. Ve gizemli bir şekilde kaybolmuşlardır.
Não sabemos se está armado, ou não, mas temos 250 convidados como suspeitos.
Silahlı olup olmadığını bilmiyoruz ama elimde şüpheli olarak 250 davetli var.
A primeira edição de 1.250 exemplares foi vendida de imediato, e ele correu para uma reedição.
1250 kopyadan oluşan ilk baskı anında satıldı. Ve tekrar basıma girdi.
Serão sempre 250 mil dólares.
Her seferinde 250 bin dolar çıktı.
- São 250 mil.
- 250,000 dolar.
É um esquentador antigo, Maryann, telefonei a toda a gente num raio de 250 km e este tipo é o único que tem uma bomba que serve.
Şofben eski, Maryann. Hem 250 km çevremizdeki her yeri aradım. Aradığımız sirkülasyonu sağlayan pompa bir tek bu adamın elinde var.
Deixa-me adivinhar. A tua mãe disse para o evitares, mas vocês eram o Romeu e a Julieta, a cavalo em trezentos quilogramas de aço.
Tahmin edeyim, annen uzak durmanı söyledi ama siz 250 kiloluk motora binen..... Romeo ve Juliet gibiydiniz.
- 250 m ², com... com vigas, e... e madeira e janelas.
230 metrekare, ışık, ahşap ve pencereler.
Para 250 dólares.
250 $'lk soru!
A escovar os dentes. 250 dólares... Nunca vi tanto dinheiro na minha vida.
Dişini fırçalarken 250 dolar hayatım boyunca gördüğüm paradan daha fazlası.
Vives com um tipo que te deu um carro que custa 250 mil dólares.
Sana çeyrek milyon dolarlık araba veren bir adamla yaşıyorsun.
Pagaram logo os 1250 dólares por transferência de dinheiro.
- Evet. Nakit havale ile tam 1,250 dolar ödediler.
Olha, acho que vi ali alguém, a vender um t-shirt do Jethro Tull por $ 250.
Sanırım orada çarşıda birini görüyorum. Jethro Tull tişörtüne 250 dolar istiyor.
Sim! O que os franceses acham indecente são os montantes que perdeu ao jogo. Quando há 250.000 pessoas que vivem na rua!
Fransızların ahlaksız bulduğu şey ise 250 bin evsiz varken kumarda kaybettiği miktarlar!
250 microgramas.
250 mikrogram.
250.
250.
Pelo menos 250 Km.
En az 250 kilometre.
Há uma liquidação e as bolsas Prada têm desconto. Só 250 dólares!
Prada çantalar sadece 250 dolara düşmüş.
Pagamento de boa fé, amanhã, dinheiro. 250 mil dólares.
Yarın, nakit olarak iyi niyet ödemesi yapacağız 250 bin dolar.
O senhor é que sabe se quer ou não falar dos 250.
Bu arada onlara 250 bin dolardan bahsetmek size kalmış.
Pode sair do avião, ir directo para a cadeia e pagar uma multa de 250 mil dólares.
O zaman uçaktan inip doğru hapse gider ve 250bin dolar ceza ödersin.
O suspeito morreu, houve 250 mil dólares em danos, queixas formais de conduta imprópria da polícia de Sacramento e do Conselho Municipal de Modesto.
Ölü bir şüpheli, çeyrek milyon dolarlık hasar polisten ve belediye meclisinden görevi kötüye kullanma şikayetleri.
Se não estou em erro, o vosso país exterminou a sua população indígena e praticou escravatura institucionalizada durante mais de... 250 anos?
Yanılmıyorsam sizin ülkeniz de yerli nüfusun kökünü kurutmuş ve köleliği 250 yıl boyunca kurumsallaştırmıştı.
Como se fosse trazer as 250 armas para um quarto de motel.
250 adet silahı bir otele taşımayacağım.
Fonte da Bethesda. São 0.25 km.
Bethesda Fıskiyesi, 250 metre kadar.
Bem, meio milhão de dólares das duas apólices anteriores, mais outros $ 250.000 do Korby.
Şey, daha önceki iki poliçeden yarım milyon dolar, ve 250,000 dolar da Korby'den.
São outros 250 mil.
Bu da 250 bin daha eder.
- Frequência cardíaca nos 250.
Tansiyonu yükseliyor. Kalp atışı 250'ye çıktı.
Fui eu que paguei 250 mil para ela desaparecer, lembra?
Ona ortadan kaybolması için çeyrek milyon dolar ödeyen bendim, unuttun mu?
- Dar 250 cc
- 250cc...