English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / 357

357 translate Turkish

188 parallel translation
Acho piada que queira ser actriz.
Artis olmyı istemen çok garip. 357 00 : 28 : 53,031 - - 00 : 28 : 54,999 Bir sigara yaktı ve niye diye soru.
Os policias, calibre 357.
Polislerde ise 357 Magnum.
OK, tens aqui nove 38s e uma 357.
Tamam. Dokuz tane 38'lik, bir tane de Magnum.
Tenho cinco Smiths, duas Lugers... uma 357 Mag.
Beş Smith, iki Luger ve bir 357 Mag.
Tem menos coice e é melhor para o tiro ao alvo.
Bu büyüklükte bir silahı, kesik uçlu mermileri olan... 357'lik bir Magnum'dan daha iyi kontrol edebiliyorum.
- A arma era um Magnum 357.
Silah, 357'lik bir Magnum'muş.
- Um Magnum 357...
357'lik Magnum mu?
Os outros polícias satisfazem-se com um 38 ou um 357. Para que usa um "canhão" desses?
Başka her polis.38 ve.357 kullanmaktan memnunken sen neden koca şeyi taşıyorsun?
A 357 é uma boa arma, mas tenho visto balas de 38 a resvalar nos pára-brisas.
.357 iyi, ama ön camdan seken.38'likler gördüm.
.45? .357
45'lik?
Magnum?
357 Magnum?
Eram 357, mais 12, 369.
357 idi. 12 daha eder 369.
Magnum.357, automática.
.357 Magnum otomatik.
- Uma Magnum. 357.
Ah! Bir 357 Magnum.
Por outro lado, se quisermos penetração, a.357 quebra o bloco do motor de um camião.
Ama eğer delici olsun istiyorsan 357'lik kurşun kamyon motorunu bile deler.
O Ralph e a sua.357.
Ralp ve 0.357'liği.
Vou ao meu escritório, buscar a minha. 357 Magnum, e trago-a para aqui, e depois podemos discutir quem tem direito a quê.
Şimdi odama gidip. 357'lik Magnumumu alacağım ve geri geleceğim. Kimin neye hakkı varmış o zaman tartışırız.
Comprei uma 357 e tenho o porta-bagagem cheio de espingardas, três de grande calibre, e munição que chega para um exército.
Bir 357'im var. Shot gun dolu bir kasam var. 3 tane suikast silahım ve her çeşitten cephanem var.
Um bom pontapé pode ser tudo o que resta... entre vocês e a dor agonizante... da bala de uma magnum.357 a retalhar os vossos órgãos vitais.
Bazen sıkı bir tekme... iç organlarınızı delik deşik eden bir kurşunun... dayanılmaz acısından sizi koruyacak tek şey olabilir.
O tipo do fato escuro tem uma magnum 357.
Koyu renk elbiseli adam 357 magnum taşıyor.
Como é que sabes que é um 357...
357 olduğunu nerden biliyors...
Porque já o vi a si com uma 357.
Çünkü seni 357 ile görmüştüm.
Eu tenho uma 357... e sei como usar isto.
Bir 357'liğim var... Ve nasıl kullanıldığını biliyorum.
Com a sua permissão, Sr. Reitor, vou substituir o velho... por um ferrolho novo. Do tipo que só é aberto por.357
İzninizle Müdür Bey, eski paslı kilidinizi... yeni bir kilitle değiştireceğim.
Magnums.
Sadece bir Magnum 357 açabilir.
Tem 357 estações afiliadas nos EUA e no Canadá.
ABD ve Kanada'da 357 radyo istasyonları var.
Acabo de receber uma ligação do... homem que controla as 357 emissoras... o Presidente da Metrowave.
İki dakika önce bu 357 radyoyu idare eden adam, şirketin başkanı beni aradı.
Tem a certeza que lhe deu o 357?
357 olduğundan emin misiniz?
Acho que é uma Magnum. 357.
Galiba.357 Magnum.
- dia da morte do Presidente - e segundo o relatório da Polícia, ele desancou-o com uma pistola.357
Başkanın öldürüldüğü gün... polis raporlarına göre... bir 357 Magnum'la sana vurmuş.
Como sabem os coletes aguentam uma bala de uma magnum.357.
Bu yeleklerin 357 Magnum mermilerini durdurduğunu biliyorsunuz.
Também foi encontrado em sua posse um revólver Magnum de. 357...
Üzerlerinde bir 357 Magnum revolver bulundu.
- Magnum de. 357
- 357 Magnum ile.
E o que vejo a seguir, Tu a apontar uma.357 mm contra mim... E com dois tipos mortos no chão.
Bundan sonra gördüğüm bana doğrulttuğun.357... ve yerde yatan iki ölü adam.
Se me deres uma Magnum 357... Encosto à cabeça do bicho verde e...
Bana 357'lik bir Magnum ver bir hayvanın beynine dayarım ve bum!
357.000 dólares.
357.000 dolar.
Talvez esteja na altura de comprarmos duas Magnum 357 e assaltar uns bancos.
Belki de dışarı çıkıp bir çift 357 Magnum almalılıyız. Bonnie ve Clyde gibi.
Bem, existe essa diferença entre uma Magnum.44 e uma Magnum.357.
- 44lük ve 35lik bir magnumun farkı gibi
E uma.357?
Pekiyi, ya 357'lik?
Atravessa o banco, atravessa-a a ela, atravessa o painel...
357'lik bu koltuğu, kızını ve konsolu delip geçer.
Enfiou uma 357 na boca e puxou o gatilho.
Ağzına silahı sokup tetiği çekmiş.
Sabes, és mesmo uma gaja dos computadores, com a tua protecção de plástico para a tua.357.
Biliyor musun, cebinde korunmak için 357 taşıyan, birinci sınıf bir bilgisayar kurdusun,
Aquela puta apontou-me uma.357.
Siktiğimin kaltağı 357 çekti bana.
O que faz ela com uma.357?
Ne sikime 357 taşıyor?
e a tua.357 não me vai travar.
ve 357'in beni durduramayacak.
Mil balas perfurantes de 0,357 Magnum.
Bin atımlık.357 Magnum, çelik çekirdek.
O meu relatório indica que levavas uma.357.
Raporlarıma göre kısa namlulu bir 357 varmış.
- Onde está a minha fusca 357, pá?
- Magnum 357'im nerede? - Nereden bileyim be?
O que fizeste à minha 357, estupor?
Piç herif, 357'mi ne yaptın?
Seja bem-vindo. Palavra.
Eve hoşgeldiniz efendim 342 00 : 31 : 05,160 - - 00 : 31 : 08,357 Söz mü verdim!
- A minha. 357.
Benim 357'im.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]