Translate.vc / Portuguese → Turkish / 4800
4800 translate Turkish
83 parallel translation
Pela perda do braço direito, 600 moedas de prata.
Sağ kolunu kaybettiği için 4800 dolar.
- Quase nos 4. 900, foi-se abaixo.
- 4800'de çakılıyorduk.
4800. E mais dois, são 5000 dólares.
4800, iki yüz daha etti 5000 dolar.
4800 km para se afogarem num pântano fedorento!
Kokuşmuş bir bataklıkta boğulmak için 5.000 km. yol!
Emma Dill : 4800.
Emma Dill : 48,000.
Sabe que o salário é $ 4800 a menos do que ganhava antes?
Ücretin eski işinizden 4.800 dolar az olduğunun farkında mısınız?
Por 4.800 já seria uma grande compra.
4800'e fiyat uygun olurdu. Ne dersin?
4800 kms, no máximo.
Azami üç bin mil.
No Outono de 1919, subi ao comboio da linha do Pacífico, para uma viagem de 4800 km rumo ao Leste e ao desconhecido.
Ve 1919 sonbaharında, doğuya, bilinmeze doğru 5000 kilometrelik yolculuğa başlamak için Kuzey Pasifik trenine bindim.
Tenho 4800 dólares.
4800 dolarım var.
Vive a 500Km daqui em Greenwich, Connecticut.
Sizden 4800 km uzakta Connecticut, Greenwich'de yaşıyor.
Ela vive a 5000 km daqui, em Connecticut.
Sizden 4800 km uzakta Connecticut, Greenwich'de yaşıyor.
Isto aconteceu no Iémen, a três mil milhas daqui.
Olay Yemen'de oldu efendim. Tam 4800 kilometre uzakta.
Tinha feito 4800 km para ouvir o Matthew McConaughey perguntar o que eu me perguntava há anos?
M. McConahey'nin, kendime yıllardır sorduğum sorunun aynını sorması için mi 3000 mil uçup gelmiştim?
Anoitece numa ilha do Pacífico a 4800 km do continente mais próximo.
Akşam karanlığı, Pasifik'teki bir adanın kıyısı en yakın kıtadan 3,000 mil uzakta.
Três mil dólares. 3200, 3500, 3800, 4000 42, 45, 4800!
3200, 3500, 3800, 4000 42, 45, 4800!
- São 4.800 dentes!
- 4800 diş!
Viajei 4800 kms para te ver, e vou dormir aqui sozinho?
Seni görmek için 4500 km geldim ve şimdi tek başıma mı yatacağım?
o que lhe dá uma autonomia de 3 mil milhas.
Bu da yakıt takviyesiz 4800 km'ye kadar uçuş demek.
- A vossa autonomia é de 3 mil milhas.
- Menziliniz 4800 km.
E em segundo, voámos 4800 km para falar com este tipo.
İkincisi bu adamla konuşmak için 3.000 mil uçtuk.
Não voamos 4800 km para ver "Cats".
3.000 mili "Cats" müzikalini görmek için gelmedik.
Diz que o conserto ficará em 4800.
4800'e düzeltebileceğini söyledi.
Onde vou arranjar tanto dinheiro?
4800 mü? O kadar parayı nereden bulacağım?
- Preciso de 4800 imediatamente.
Acilen 4800'e ihtiyacım var.
Pediste à minha mulher 4800 dólares por um aparelho de ar condicionado?
Merkezi havalandırma için karımdan 4800 $ mı istedin?
- 4800. Foi o orçamento que fizeste.
İstediğin ücret bu.
- 4800 por ar condicionado central?
Merkezi havalandırma için 4800 mü?
- Que dinheiro?
- Hangi nakit? 4800.
Os 4800. Fomos às corridas, hoje.
Bugün oynamaya gittik.
Quatro mil e oitocentos dólares certinhos.
Kuruşu kuruşuna 4800.
ENTRETANTO, A 4800 KM...
O sırada, 4800 kilometre uzakta...
A Elizabeth está a 4800 km de distância. Já se foi embora há seis meses.
Elizabeth 5000 km uzakta.
48007875005H8R.
4800-7875-005H8R
É liberal, com clima para usar gola alta e, o mais importante, a 4800 km daqui.
Liberaller, Hava soğuk, ve de en önemlisi, burdan 3,000 mil uzakta.
Estes picos, de quase 5 Km, são a casa de alguns montanhistas notáveis -
4800 metreye yaklasan bu zirveler, etkileyici dagcilarin yuvasidir.
O centro da cordilheira eleva-se a 5 Km de altura e é coroado com neves permanentes.
Merkezde yukseklik 4800 metreyi bulur, ve hic kalkmayan bir kar ortusu vardir.
E vive a 4800 quilómetros daqui. Só tens aguentar esta noite e pronto.
Ayrıca 5 bin kilometre uzakta yaşıyor, yani geceyi çıkar ve bitsin.
A sua maratona migratória têm uma extensão de quase 4800 km e demorou três meses a ser levada a cabo.
Bu zorlu göç, neredeyse 5,000 kilometreye yakındır ve üç ay alır.
- Quantos quilómetros são? 4800?
- Ne yani, yaklaşık 5,000 km mi gideceksin?
Percorri 4800 km.
Beş bin kilometre yol tepip buraya geldim. Hamile eşimi arkada bıraktım.
Fazer 4800 quilómetros, Abigail... no Inverno.
3,000 mil, Abigail... Kışın.
Eles devem eleger um novo Governo Federal e eu estou aqui... a 4800 kms de distância.
Yeni bir federal hükümet seçmek üzereler, ve ben buradayım, 3000 mil ötede.
A navegar 4800 km para outra ilha?
Neden 3000 mil uzaktaki başka bir adaya gidiyoruz?
Correr 4800 quilómetros através do gelo?
Buzul boyunca 5.000 km.
Bem, estou só a aceder remotamente ao sistema electrónico de um avião de uma distância de 4800 quilómetros.
Tam 3.000 mil uzaktan uçağın elektronik sistemini uzaktan kontrol ediyorum.
- 4800.
- Sadece 4800.
4800 pés.
1460 metre.
- De que estás a falar?
Neden bahsediyorsun sen? 4800.
4800 dólares de calças?
Connor'un elbiseleri olmuyor. 4800 $ değerinde elbise mi?
Mas, ao menos, estavas a 4800 quilómetros de distância. Agora, parece que andas a espiar-nos.
Tanrım, New York'a gittiğinde de kariyerin için bizi yem yaptın ama ozaman en azında 3,000mil uzaktaydın.