English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Abel

Abel translate Turkish

969 parallel translation
Fui informado por uma pessoa chamada Abel Magwitch que ele é o benfeitor desde sempre por mim desconhecido.
Bana, Abel Magwitch adında biri tarafından... kendisinin beni himayesine alan kişi olduğu bilgisi iletildi.
Acho que deve saber que eu comuniquei com Abel Magwitch em new South Wales lembrando-o que se ele alguma vez retornasse a este país, seria um crime, tornando-se ele sujeito ao extremo castigo previsto na lei.
New South Wales'teki Abel Magwitch'e... bu ülkeye ayak basması halinde... bunun bir suç olarak kabul edilip kendisini kanunun... sert cezasına maruz bırakacağını ilettiğimi bilmelisin.
Chamo para Nan, Mike, Abel.
Tekneden merkeze.
Daqui Nan-Mike-Abel.
Burası merkez. Dinliyorum.
Abel para Baker e Charlie.
Abel'dan Baker ve Charlie liderlerine.
Abel para Baker e Charlie.
Abel'dan Baker ve Charlie Gücü'ne.
Baker para Abel.
Baker'dan Abel'e.
Abel para Baker.
Abel'dan Baker'a.
- Abel para Charlie.
- Abel'dan Charlie'ye.
" Caim ergueu-se contra o seu irmão Abel e matou-o.
" Kabil kardeşi Habil'e saldırıp onu öldürdü.
Able, Adans, Allen, Allen...
Abel, Adams, Alan, Allenby...
Se no principio só havia : Caim, Abel, Adão e Eva de onde pode ter vindo essa outra mulher?
Başlangıçta sadece Kabil, Habil, Adem ve Havva varsa eğer bu fazladan kadın nerden geldi?
Estamos a comunicar com Tangle - Abel - One.
Dövüşçü Bir'le sesli iletişim kurduk.
Tangle-Abel-One, fala o Coronel Cascio do Ultimate One.
Dövüşçü Bir, ben Son Bir'den Albay Cascio.
Daqui Tangle - Abel - One.
Burası Dövüşçü Bir, sizi net duyuyorum.
Persegui-los-ei de cidade em cidade, para que caia... sobre vós todos, o sangue inocente derramado na terra... do sangue de Abel, o justo, até o sangue de Zacarias... filhos de Baraquias, a quem mataste no altar.
Böylece, doğru kişi olan Habil'in kanından, tapınakla sunak arasında öldürdüğünüz Zekeriya'nın kanına kadar,.. ... her doğru kişinin kanından sorumlu tutulacaksınız.
- Abel?
- Abel?
Ela pensou que o Abel tinha matado o Caim.
Yanlışlıkla Habil'in Kabil'i öldürdüğünü düşünmüş.
E chamou-me Caim confundindo Abel com Caim.
Benim adımı da Habil yerine Kabil koymuş.
Leve-o para fora, Abel.
Onu dışarı çıkar, Abel.
Abel Murray, ia conduzir o comboio.
Abel Murray treni sürecekti.
Vá chamar o Abel Murray e o juiz Cutchell, imediatamente!
Derhal gidip Abel Murray ve Yargıç Culthell'i arayın.
Receio que seja demasiado tarde para o Abel Murray.
Abel Murray için çok geç korkarım.
Acho que não há ninguém que lamente tanto a morte de Abel Murray, como eu.
Abel Murray'e benden fazla üzülen biri olduğunu sanmıyorum.
Por que Caim matou Abel?
Kabil, Habil'i neden öldürdü?
" E Caim falou com Abel, seu irmão.
" Kabil, kardeşi Habil'le konuştu.
- Sobre como Caim matou Abel.
- Habil'in Kabil'i öldürüşünü.
Capitão Benedict, apresento-lhe o tenente Abel Lawson, da milícia do Estado do Colorado.
Yüzbaşı Benedict, Teğmen Lawson ile tanışın, kendisi Colorado milislerinden.
Abel, sai até aqui fora.
Abel, dışarı çık.
- O meu nome é Abel Donaldson.
- İsmim Abel Donaldson.
Abel, ele foi morto pelas costas.
Abel, sırtından vurulmuş.
Abel.
Abel.
Abel, lembraste do que o Tom Fenton me disse antes de morrer?
Abel, Tom Fenton bana ölmeden önce ne söylemişti, hatırlıyor musun?
Abel, a lei exige enforcamento.
Abel, yasalar asılmalılar diyor.
Abel, temos sido alvos para o Sam Blake e nunca fomos capazes de fazer nada a respeito disso.
Abel, Sam Blake'in hedefiydik bu konuda hiç bir şey yapamıyorduk.
Abel, Jim!
Abel, Jim.
"Abel e Mabel"?
- Abe ve Mabel mı?
Abel e Caim, meu irmão.
Kabileme katıl kardeşim.
Abel tenta alcançar a segunda base.
Abel 2. beyse yönelmek istedi.
O homem Cain inventou o crime, e o testou em sua irmã, Abel.
Peki ne icat ettiler? Baştan başlayalım :
Calma, Abel.
Abel, sakin ol.
Devias de estar na cama, Abel.
Evde, yatağında olmalıydın, Abel.
Quando Deus confrontou Caim depois deste ter morto Abel, não o perdoou.
Tanrı, Habil'in öldürülüşünden sonra Kabil'le yüzleştiğinde onu affetmedi.
- O Caim matou o Abel.
Biliyorsun ki Habil Kabil'i öldürmüştü.
O Abel esfolou-se durante o Verão, a fazer as colheitas, enquanto o Caim se limitou a brincar no campo.
Sanırım Kabil yazları çok çalışarak mahsulü topluyordu Habil ise o sırada tarlada oyun oynuyordu.
Quando chegou o Inverno, o Abel tinha as nozes todas e o Caim não tinha nenhumas.
Kış gelince Kabil tüm fındıklara sahipti, Habil'in ise hiç fındığı yoktu.
Segundo me lembro, o Caim era um médico famoso, mas ao tomar uma fórmula especial, tornou-se Mr. Abel.
Benim hatırladığım kadarıyla Habil başarılı bir doktordu ama ne zaman özel iksirini içse, Bay Kabil'e dönüşüyordu.
O Dr. Abel está?
Selam. Dr. Abel lütfen?
Os céus estão puros e limpos, tão antigos como Caím e Abel.
ESKi BASiT KISKANCLIK. CAiN VE ABEL KADAR ESKi.
- Somos como o Caim e o Abel.
( Adem ve Havva'nın çocukları )
Uma história tão velha como a Bíblia, Caim e Abel...
İncil'deki gibi bir hikaye. Cain ve Abel.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]