Translate.vc / Portuguese → Turkish / Acre
Acre translate Turkish
166 parallel translation
Mas, um dólar o acre.
Bayım. 0.4 dönüme, 1 dolar.
Paguei 15 dólares o acre por ela.
Ben, 15 dolar ödedim.
É tão pouco - dois dólares o acre.
O kadar az ki. 0.4 dönümü 2 dolar.
- Não. Pagamos um dólar o acre a toda a gente.
0.4 dönüm için bir dolar ödüyoruz.
Saibam que lhes faço um favor ao oferecer-lhes um dólar por acre.
0.4 dönüme bir dolar verip, iyilik yapıyorum.
Um dia disse que tinha hipótese para vender a 500 por acre.
Bir gün arazinin hektarini 500'den satabilecegini söyledi.
Eu estaria feliz se recebesse 25 por acre.
Ben 25'e bile raziydim. Söyle bir anlasma yaptik.
Dov Gruner e três outros líderes do Irgun na Palestina... foram enforcados hoje na prisão de Acre.
Dov Gruner ve Filistin grubundaki üç lider bugün Acre hapishanesinde asıldı.
Serão transportados para a prisão militar de Acre.
Acre askeri hapishanesine nakledilecekler.
Também escutamos rádio. Metade dos líderes do Irgun e 40 membros do Haganah...
Bu sırada Irgun ve üyelerinin yarısı Haganah'ın 40 üyesi Acre hapishanesinde çürüyor.
Por que não se entrega? Porque Landau será condenado em poucas horas... e mandado para Acre.
Çünkü Landau yakalandıktan birkaç saat sonra yargılanır ve doğrudan Acre'ye yollanır.
Barreiras policiais foram dispostas por toda a Palestina... enquanto é feita uma busca casa por casa... em Acre e nas aldeias drusas vizinhas.
Filistin'in dört bir yanında yollar tutuldu. Acre'de Druse mahallesinde ev ev arama yapıldı.
Notícia. 22 residentes da aldeia drusa de Isfiya... foram presos por cumplicidade com a revolta na prisão de Acre.
Şimdi haberler. Bugün Acre'deki hapishane isyanında rol aldıkları gerekçesiyle Husifa'nın Druse köyünden 22 kişi tutuklandı. Gelişmeler için bir yere ayrılmayın.
O comandante da prisão de Acre descobriu provas de que... a rendição do notório Dov Landau... fazia parte do plano do Irgun de organizar o motim.
Acre hapishanesi komutanı, Dov Landau'nun teslim oluşunun, Irgun'un bu isyanı hazırlama planının bir parçası olduğuna dair deliller bulunduğunu açıkladı.
Um dólar o acre?
Dönüm fiyatımı?
Eu diria uns dois dólares o acre.
Dönümüne 2 dolar demek istiyorum.
Um hipopótamo pode comer um acre de pasto sozinho.
Bir su aygırı bir dönüm otu tek başına yiyebilir.
- Bem, pago $ 2 por acre.
- Ben dönümüne 2 dolar ödemiştim. - Evet.
Segundo a Lei do Deserto, um particular pode registar até 320 acres a um dólar e um quarto por meio acre.
Çöl alanı uygulamasında kişi dönümü 1.25 dolardan 320 dönüm alabilir.
- Um dólar e quarto o meio acre.
- Dönümü 1.25.
"Barulhentas são as crianças, ruidoso é o sino acre é o perfume, mas tu só cheiras mal".
"Çocuklar gürültülüdür, zil sesi yüksek... keskin olan parfümdür, ama kokan ise sen."
"Barulhentas são as crianças, ruidoso é o sino, acre é o perfume, mas cheiras mal".
Hımm? "Çocuklar gürültülüdür, zil sesi yüksek... keskin olan parfümdür, ama kokan ise sen."
Os alvos são Acre, Haifa, Tel Aviv-Jaffa.
Hedefler Akra, Hayfa, Tel Aviv-Yafa.
No dia 12 de Julho de 1191... a poderosa fortaleza de Acre caiu nas mãos de Ricardo.
12 Temmuz 1191'de güçlü Acre kalesi Richard'a teslim oldu.
Pra falar a verdade, eu acho que você e eu temos algo em torno de um quarto de acre.
- Sanırım sen ve benim 800 metre kare arsamız var.
Um acre é a área de um rectângulo... cujo comprimento é de 250mts e a largura 200.
Bir "acre", 4047 metre karelik dikdörtgen bir alan olup uzunluğu 201,20 metre genişliği de 20,12 metredir.
Um acre é a área de um rectângulo... Cujo comprimento é de 250m... e a largura 200.
Bir "acre" 4047 m2 lik, dikdörtgen bir alan olup uzunluğu 201,20 metre genişliği de 20,12 metredir.
É mais de um acre para nós, Russ.
Bir kaç adım ötemizde, Russ.
Não digam ao pai nem a ninguém sobre o Acre.
Bunu Babama ya da başkalarına söylemek yok.
Meio acre de pântano empapado em Suffolk Fens com uma Câmara vazia.
Suffolk Bataklıklarında, üzerinde bomboş bir hükümet konağı olan, çeyrek dönümlük cıvık bir bataklık.
Pede à Adele que vá buscar aquela água com o acre da angostura dentro. e algum limão na água e uma malga de gelo com água para lavar os meus dedos...
Adel'i getirin, bana su, Angostra suyu getirsin ve suyun içinde limon ve parmaklarım için bir kâse buzlu su.
Sabia que nos subúrbios, em cada acre, há 50.000 a 60.000 aranhas?
Taşrada her dönümde, en azından... 50-60 bin örümcek olduğunu biliyor muydunuz?
Significa que anualmente são comidos 5 milhões de insectos por acre.
Bu her dönüm için yıllık 5 milyon böcek tüketiyorlar demektir.
Como podem ver, criei uma bola de limão tão acre que só pode ser mantida em segurança num campo magnético.
Gördüğünüz gibi öylesine ekşi bir limon şekeri ürettim ki güvenle sadece manyetik bir alanda saklanabiliyor.
Se for límpido e amarelo, temos um sumo singelo. Se for acre e acastanhado, é sidra em bom estado.
Eğer temiz ve sarıysa işte sana elma suyu dostum keskin ve koyuysa işte sana şarap dostum
O fisco estimou-a em... Está aqui. Uns 13 dólares por acre.
işte, yaklaşık dönümü 13 dolar.
Temos seis hectares para limpar!
Bugün 14 acre'lik temizlenecek alanımız var!
Van Garrett presenteou-o com um acre e uma casa velha.
Van Garrett ona kırık bir kulübe ve bir dönüm toprak verdi.
Se alguém cultiva marijuana na sua quinta, seja uma onça ou um acre, essa quinta pode ser confiscada... e essa quinta pode ser vendida.
Eger çiftliginizde marihuana yetiştirirseniz, ister bir kök, ister bir dekar. tarlanıza el konur... ve o tarla satılır.
E estou autorizado a pagar-lhes dois dólares por acre.
Ve size dönüm başına iki dolar vereceğim.
O preço de dois dólares por acre vale só agora.
Dönüm başına iki dolar yapabileceğiniz en iyi anlaşma.
Meio milhão por cada acre.
Hektar başı yarım milyon dolar.
Quando eles o compraram foi um roubo, 50 mil o acre.
Burayı aldıklarında oldukça kelepirdi. Hektar başı 50 bin dolar idi.
- 10 cêntimos por acre.
- Dönümü 4 sent idi.
Vou acrescentar um acre aos meus terrenos, vou atirar mais umas carpas para o meu lago em forma de piano.
Dükkanı 1 hektar daha genişletirim ya da piyano şeklinde yapılmış havuzuma daha fazla süslü sazan balığı koyarım.
Eu acho que está um bocado acre.
Bana kalırsa, biraz ekşi olmuş.
O tamanho de seu lote sera aumentado em muito por um quinto de acre para toda casa adicional que você ajudar na evacuação além das 65 iniciais.
İlk 65'in ötesindeki boşaltılmasına yardım ettiğiniz..... artı her ev sahibi için ölçü 1.5 hektar üzerinden arttırılacak.
Eu posso viver com um acre e um meio.
Bir buçuk hektarla yaşayabilirdim.
Quando a Kanga e o Roo... se mudaram para Hundred Acre Wood.
Kanga ve Roo nun... Yüz Dönüm Ormanı na ilk taşındığı zaman.
- estão apodrecendo na prisão de Acre.
Akiva da dâhil, amcan.
Acre não é uma prisão, é uma fortaleza.
Acre bir hapishane değil, bir kale.