English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Affair

Affair translate Turkish

65 parallel translation
- Estou a ver Family Affair.
- Family Affair'i izliyorum.
Vão mostrar-nos nus e sem coração no programa A Current Affair.
Yeni Olaylar programında çıplak ve kalbimiz sökülmüş gösterirler.
Pensei que disparava o alarme como em The Thomas Crown Affair.
- Alarm çalacağını sanıyordum. "İkili Oyun" daki gibi
Vou alugar Love Story, The Champ, An Affair to Remember e Ishtar.
Love Story'i, The Champ'i An Affair to Remember'ı, Ishtar'ı kiralarım.
James Brown, Luther Vandross, Rockwell, the Crown Heights Affair.
James Brown, Luther Vandross, Rockwell, Crown Heights Affair.
Estou a ler o livro dela "O Meu Caso De Amor Com as Jóias".
Kitabında yazıyor, "My Love Affair With Jewellery".
Quer dizer, um affair é uma coisa, mas... uma segunda família - só é possível no Utah.
Yani, evlilik dışı ilişki tamam, ama ikinci bir aile kurmak mı? Bu sadece Utah'ta mümkün.
É uma pena que percas o filme porque íamos ver ou o,'Mentiroso Compulsivo'ou o'Betrayal'ou'An Affair to Remember'.
Filmi kaçırman çok yazık çünkü ya "Yalancı Yalancı" yı izleyecektik ya da... ... "İhanet" i ya da "Unutulmaz Aşk" ı.
Mas se queres um affair, conheço dois homens casados.
Ama ilişkiye girmek istiyorsan tanıdığım birkaç evli adam var.
- Um affair é uma óptima ideia.
- Bir ilişki. Bu ürkütücü bir fikir.
Vocês mentiram-me. Eu sabia do vosso'affair'.
Hâlâ bir çocuk olduğumu mu düşünüyorsun?
Alugaste "O Caso Thomas Crown" preferias o McQueen ou o Brosnan?
"The Thomas Crown Affair," i kiraladığında McQueen mi oynuyordu, Brosnan mı?
- Foi por isso que tiveste um'affair'?
- Bu yüzden mi bir ilişki yaşadın?
- Não tive nenhum'affair'.
- Bir ilişki yaşamadım.
Sr. Kaelin, recebeu muito dinheiro para aparecer no Current Affair, certo?
Bay Kaelin, mevcut olayda görünüşünüze oldukça fazla para harcadınız, değil mi?
- Episódio 01 "Family Affair"
Family Affair " Çeviri : NeOttoman
O "Grande Amor da Minha Vida" passou no TCM a noite passada. Deu-me pesadelos.
Dün gece televizyonda "An Affair To Remember" vardı da.
Não me venhas com o "Grande Amor da Minha Vida".
"An Affair To Remember" filminde değiliz.
"Tarde demais para esquecer", "PS. Eu te amo",
Um, The Way We Were, An Affair to Remember,
O seu filme favorito é Tarde Demais para Esquecer.
Pekala, çünkü Ade'in favori filmi "An Affair to Remember".
Tivemos um pequeno affair.
Kısa bir ilişki yaşadık.
"Noiva em Fuga", "Top Secret Affair", as cinco temporadas de "Big Love".
"Kaçak Gelin", "Kaçamak İlişkiler" "Büyük Aşk" ın ilk beş sezonu. Burada belli bir tema varmış gibi hissediyorum.
São os óculos do Steve McQueen em "Crown, o Magnífico".
Bunlar "Thomas Crowne Affair" filmindeki Steve McQueen'in gözlükleri.
The Closer S07E07 - A Family Affair -
The Closer 7x07 Bir aile meselesi Orijinal yayın tarihi 22-08 - 2011
- The End of The Affair?
- Ozan KANIK ( twitter - @ JnRMnT )
A melhor maneira de esquecer um ex é ter um affair.
Eski sevgiliyi unutmanın en iyi yolu kaçamaktır.
Se querem mesmo saber, uma vez tive um breve... affair do coração com uma jovem designer de jóias.
Eğer bilmek istiyorsan, bir keresinde genç bir takı tasarımcısıyla gönül işine girmiştim.
Um affair do coração com uma jovem designer de jóias!
Genç takı tasarımcısıyla gönül işi mi?
Depois de descobrir o affair do meu marido, fui a uma festa na vizinhança, fiz figura de idiota e acordei com a roupa vestida.
Kocamın beni aldattığını öğrendikten sonra bir komşunun partisinde kafayı buldum. Kendimi rezil ettim ve elbiselerim üzerimde uyandım.
THE FOLLOWING [ S02E04 - "Family Affair" ]
The Following, Sezon 2, Bölüm 4 "Aile Sorunları"
Nunca viste "O Grande Mestre do Crime"?
Tablo böyle çalınır. The Thomas Crown Affair'i hiç izlemedin mi?
Anteriormente em... The Affair
The Affair'de daha önce...
Anteriormente...
The Affair'de daha önce...
THE AFFAIR Rotura
The Affair 1. Sezon, 6. Bölüm
Anteriormente em The Affair...
The Affair'de daha önce...
THE AFFAIR Ruturas
The Affair 1. Sezon, 9. Bölüm
THE AFFAIR Amor Puro num Mundo Imperfeito
The Affair 1. Sezon, 8. Bölüm
Também há vantagens em passar à frente e concentrarmo-nos em nós, e não no affair.
Sonuçta ilişkiye değil de bunu atlatmak ve bize odaklanmak konusunda yapılacaklar var.
Bom, odeio ser eu o feminista entre os dois, mas você devia poder ter uma carreira e ser quem é sem ter de aceitar em contrapartida que o seu marido tenha um affair.
Tamam, yeter. Baş başayken feminist olan ben olmak istemem ama iyi bir kariyer sahibi olup kendin olabilmelisin. Kocanın intikam olarak ilişk yaşamasını kabullenmeden hem de.
E vai abdicar disso na esperança que o seu marido desista de um affair?
Kocanın ilişkisini bitirmesi umuduyla bundan vaz mı geçeceksin?
Secrets And Lies - S01E03 "The Affair" Tradução :
Çeviri : emreaktas @ e _ m _ r _ e _ a
Vai ser tal como em "O Grande Amor da Minha Vida" só que em vez de ser no Empire State Building na Passagem de Ano, vai ser numa garrafeira perto do aeroporto de Portland no casamento do meu pai.
Yılbaşında Empire State binası yerine babamın düğününde Portland havalimanına yakın bir şaraphanede olacak olması dışında aynı An Affair to Remember'daki gibi.
SUICIDOU-SE POR CAUSA DE UM AFFAIR COM A ANNA EKDAHL
Anna Ekdahl'la olan yasak ilişkisi yüzünden intihar etti
Johnnie, a Barbara está no Current Affair.
- Barbara "A Current Affair" programında.
Por causa do teu affair com fast food?
Onu fast food ile aldattığın için mi?
com "Blow-Up".
The Thomas Crown Affair, Blow-Up karışımı bir film dedi.
"NO LIMITE" - S01E08 "Nana Gallagher Had An Affair"
Çeviri : nazo82 Shagrathian İyi seyirler.
Vi no Google : "Juntos depois do affair".
Google'da baktım :

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]