English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Ahab

Ahab translate Turkish

237 parallel translation
Eu sou o Ahab.
Ben Ahav'ım.
Ahab.
Ahab.
Quem é esse Ahab?
Ahab da kim?
Capitan Ahab, para ti.
Senin için, Kaptan Ahab.
- Quem é o Capitan Ahab?
- O zaman Kaptan Ahab kim?
Ahab é Ahab.
Ahab, Ahab'dır.
Já viram o Ahab, o capitão do barco?
Ahab'ı gördün mü, bu geminin kaptanı.
Se queres saber o que é a caça à baleia, dá uma olhada ao Capitão Ahab.
Balinanın nasıl avlandığını öğrenmek istiyorsan Kaptan Ahab'a bir bak.
- Pois, senhor, é o capitão Ahab.
- Şu... Kaptan Ahab.
Não foi Ahab um antigo rei malvado?
Ahab bir zamanlar çok zalim bir kralın ismi değil miydi?
Olha rapaz, o capitão Ahab não escolheu o seu nome.
Dinle delikanlı. Ahab, ismini kendisi seçmedi.
- Não haveis visto o velho Ahab, viram?
- Ahab'ı tanıyor musun?
No mar alto, um dia te cheirará a terra quando não haverá terra,... e nesse dia, Ahab irá para a sua morte, mas ressurgirá antes de uma hora.
Bir gün, denizde, toprağın kokusunu gözleyeceksin, ama toprak olmayacak ve o gün Ahab mezarına girecek, ama bir saat içinde tekrar dirilecek.
"Ahab permanecia silencioso atrás da porta trancada do seu camarote durante o dia".
Ahab kapalı kapısının ardında bütün gün sessizlik içerisindeydi.
É o Ahab.
Bu Ahab.
Ahab sair à luz da Lua.
Ahab ay ışığına çıkıyor.
"Pondo o seu olhar ameaçador sobre nós, como uma máscara de ferro à frente dos teus olhos..." "... se erguia o capitão Ahab,... "
Aniden gözümüzün önünde demirden bir pruva figürü gibi belirerek bizi ürküten bu adam Kaptan Ahab'tı.
Capitão Ahab, não foi a Moby Dick que lhe arrancou a perna?
Kaptan Ahab, bacağınızı koparan Moby Dick'ti, değil mi?
Capitão Ahab, estou preparado para qualquer morte, se for devido ao nosso ofício, você sabe disso.
Ölmek bahasına da olsa onunla karşılaşmaya cesaretim var. Eğer mesleğimizin risklerinden biri buysa, bunu biliyorum.
Mas não precisa de temer o Starbuck. Que Ahab tema a Ahab.
Fakat korkmanız gereken Starbuck değil, Ahab'ın gördüğü Ahab.
- Capitão Ahab. Olhe para aquilo.
- Kaptan Ahab, şuraya bakın.
Vamos, rapazes. 3 para o capitão Ahab e 3 para mim.
Haydi çocuklar. Üçünü Kaptan Ahab, üçünü de benim için alın.
Capitão Ahab, pense no que está fazendo! Eu espero que pense.
Kaptan Ahab, Rica ediyorum, ne yaptığınızı iyi düşünün.
Oh, capitão, somos bons marinheiros.
Kaptan Ahab, bizler cesur insanlarız.
Se Ahab levar a sua avante,... nem tu, nem eu, nem nenhum membro da tripulação voltará jamais a casa.
Şayet Ahab bildiğini okursa, ne siz, ne ben ve ne de mürettebat evine dönemez.
Ahab renegaria a tudo isso.
Ahab ise tüm bunlara muhalefet ediyor.
Vocês não vêem que ao obedecer a Ahab, partilham da sua blasfêmia?
Derhal. Fakat Ahab'a hizmet etmekle onun günahına ortak olduğunuzu görmüyor musunuz?
Sim, e Ahab é um bom capitão.
Evet, ayrıca Ahab mükemmel bir kaptandır.
Não há um só homem a bordo, excepto você talvez que não preferisse ser punido por ele, do que ser feito cavaleiro, pela rainha de Inglaterra.
Kendisine şövalyelik yaptırılan bu gemide, belki siz hariç, Ahab'ın tekmeleyemeyeceği hiç kimse yoktur.
"Durante a viagem para Bikini, Ahab permanecia no seu camarote, sendo raramente visto.".
Yolculuk boyunca Ahab kamarasından hiç çıkmadı.
"Portanto em Abril, com a Lua Nova, entrámos nessas águas..." "... onde Ahab esperava encontrar a baleia branca ".
Aylardan Nisandı, yeniayla birlikte Ahab'ın beyaz balinayı bulmayı umduğu sulara girmiştik
O mapa do Ahab, mostra a Moby Dick e a Lua Nova aparecerem juntos,... mas a Lua já perdeu os cornos e não há sinal ainda da baleia branca.
Ahab'ın haritasına göre, Moby Dick yeniayla birlikte ortaya çıkacaktı. Fakat hilalin kıvrımları neredeyse kayboluyor. Ve beyaz balinadan hala bir iz yok.
"Por longos dias e noites remámos sem cessar", "enquanto a baleia branca nadava livremente", "aumentando a distância entre si própria e a vingança de Ahab".
Beyaz balina, önümüzde uzanan Ahab'ın kendisi ve intikamı arasında özgürce yüzerken... günlerce bıkmadan gece gündüz kürek çektik.
Hurra ao capitão Ahab.
- Kaptan Ahab için hurra.
- Capitão Ahab, você viu uma baleeira à deriva?
Kaptan Ahab, başıboş bir sandal gördünüz mü?
- Capitão Ahab, ajuda-me a procurá-lo?
Kaptan Ahab, onu bulmama yardım eder misiniz?
Capitão Ahab, responda-me!
Kaptan Ahab, bana cevap verin.
Que Deus o perdoe, capitão Ahab.
Allah sizi affetsin, Kaptan Ahab.
Ahab os enche, Ahab lhes dá vida.
İçlerini Ahab doldurmuş, onları Ahab yönlendiriyor.
Só o Ahab faria isso.
Bunu yalnızca Ahab yapabilir.
Será Ahab é Ahab?
Ahab, Ahab mıdır?
Ele disse, que um dia virá em alto mar, quando te cheirar a terra e não houver terra. Nesse dia, Ahab irá para a sua morte, mas... ele aparecerá de novo, como um sinal. E então todos,... todos... todos, excepto um, o seguirão.
... demişti ki, bir gün, denizde toprağın kokusu duyulacak, fakat etrafta hiç kara olmayacak o gün Ahab kendi mezarını boylayacak, fakat tekrar canlanacak, ve bizi çağıracak ve herkes, herkes, bir kişi hariç herkes, onun peşinden gidecek.
Ahab!
Ahab.
Ahab, faz-nos sinal.
Ahab bizi çağırıyor.
Você foi o último a trazer sua tribo à união, Ahab, e, como penhor da lealdade, trouxe a sua única filha, Abishag.
Sen kendi kabilenin son lideriydin, Ahab. Ve sadakatinin bir simgesi olarak, bana tek çocuğun Abishag'ı verdin
E você, criança, continuará na família real, ou retornará a Gileab com seu pai, Ahab?
Ve sen, çocuğum, Kralın eviinde mi kalacaksın,... yoksa, baban Ahab'la Gilead'a mı döneceksin?
É um Capitao Ahab obeso, que o busca a si, a sua Moby Dick. A sua baleia branca.
O deli, şişman bir Kaptan Ahab, sen de aradığı beyaz balina Moby Dick'sin.
Isto é, és um como aquele capitão sacana - e a Moby Dick com aquele tipo.
Şu kaçık Ahab'tan ( Moby Dick ) farkın yok ve bu adam da senin beyaz balinan.
Então, Ahab, dás-me a pedra?
Hey beyaz Amerikan yüküm sende mi hâlâ?
Baleia branca, disse o Ahab.
Beyaz bir balina, dedi Ahab.
- Ahab.
- Ahab.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]