English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Ahmad

Ahmad translate Turkish

287 parallel translation
- Ahmad.
- Ahmad. - Ahmad.
Ahmad, não vai pedir mais esmola.
- Ahmad, artık dilenmeyeceksin.
Ahmad o rei,
Kral Ahmad.
Ahmad, o rei!
Kral Ahmad!
Ahmad, o rei.
Kral Ahmad.
Não enquanto Ahmad for rei.
Ahmad kralken mümkün değil.
Ahmad.
- Ahmad. - Ahmad. - Ahmad.
Sou Ahmad, o rei.
Ben kral Ahmad'im.
Ahmad, o rei está morto.
- Kral Ahmad öldü.
Mas Ahmad, por toda minha vida sonhei em viajar o mundo de navio.
Ama Ahmad, hayatım boyu büyük bir gemi ile denize açılmayı hayal ettim.
Ahmad, deve ir.
Ahmad, gitmen gerek.
Foi Ahmad.
Ahmad'di.
Ahmad verá.
Ahmad görecek.
Esqueça Ahmad.
Ahmad'i unut.
Eu digo-te, Ahmad te esqueceu.
Sana söyledim, Ahmad seni unuttu.
É Ahmad!
Bu Ahmad!
Diga-me, onde está o meu amigo Ahmad?
Söyle bakalım. Arkadaşım Ahmad nerede?
O que ocorreu com Ahmad?
- Artık Ahmad'i görebilir miyiz?
É verdade.
Doğru. Bu Ahmad.
Não tenha medo, Ahmad.
Korkma Ahmad!
- Ahmad!
- Ahmad!
- Ahmad, fique quieto!
Sus.
- Por favor, Ahmad!
- Ahmet, lütfen...
Perdoe Ahmad.
Ahmet'i bağışlayın.
Foi ela quem pediu a Ahmad para trazê-lo para cá.
Sizi buraya getirmek için Ahmet'i ikna eden oydu.
Ahmad deve estar me procurando.
Ahmet beni arıyordur.
- E Ali, Ahmad e os outros?
- Peki arkadaşlarım? Ali, Ahmet ve diğerleri?
Ahmad, vocês estão bem! Todos vocês!
Ahmet, özgürsün!
Ahmad, traz umas fraldas.
Ahmet, bana bebek bezi getir.
Ahmad, essas estão molhadas, Vai buscá-las ali ao quarto.
Ahmet, bunlar ıslak. Bunları orada, odaya as.
- Ahmad, vem, vamos brincar.
- Ahmet, gel, oynayalım.
- Ahmad. onde estás, Ahmad?
- Ahmet. Neredesin, Ahmet?
Ahmad, não ouves o bebé?
Ahmet, çocuğu duyabiliyor musun?
Não era o nosso Ahmad?
Bu bizim Ahmet mi?
- Ahmad.
- Ahmet.
Verás, jovem Ahmad, eu tenho muitíssima pena... Quando vejo que estão tirando essas janelas e essas portas... Que construí com tanto esforço para levarem para a cidade.
Görüyorsun ya, genç Ahmet, onları bu kapıları ve bu pencereleri... bırakırken görmek beni o kadar çok üzüyor ki şehre gidebilmek için büyük çabayla yaptığım o kapı ve pencereleri
Ahmad, por favor, espera um pouco.
Ahmet, lütfen, bir saniye bekle.
- O que foi, Ahmad?
- Sorun ne, Ahmet?
Daqui fala Ahmad Rashad.
Herkese merhabalar, ben Ahmed Reshad. Seul
Não vem com essa de "Mookie não trabalha", tá bom?
Mookie çalışmıyor diye caz yapmaya başlama sakın. Ahmad!
Eu respeito quem se respeita!
Ben kendine saygı duyanlara saygı gösteririm. Ahmad!
Ahmad, pára com isso!
Ahmad, dur lütfen!
Mir Hosein NOURI Ahmad ANSARI
Mir Hüseyin NÛRÎ Ahmed ENSÂRÎ
O meu amigo Ahmad também estava por isso vim aqui visitá-lo.
Arkadaşım Ahmet de yalnızdı ben de buraya onu ziyarete geldim.
e 88A578, Hamad.
ve 88A578, Ahmad.
- Ahmad!
Ahmad!
Ahmad!
Ahmad!
Ahmad.
Ahmad.
Ahmad!
Ahmet!
- Ei, Ahmad!
Ben de yapardım.
Ei, Ahmad!
Ahmad!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]