English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Albion

Albion translate Turkish

55 parallel translation
Para o Hotel Albion.
Albion Oteli.
luminar da Albion... cavaleiro da Távola Redonda!
Ne? Umurumda değil!
Eu direi "O Reino de Albion é nosso!"
Şöyle diyeceğim : "İngiltere Krallığı bizimdir!"
HAZEL DOBKlNS, WF ALBlON ROAD, 86
HAZEL DOBKINS, WF 86 ALBION RD.
Stirling Albion : 20, Selkirk : 0.
Stirling Albion 20, Selkirk 0.
Encontra-me na Hospedaria Armstrong, em Albion Street.
Beni Armstrong'un Albion caddesindeki misafirhanesinde bulabilirsin.
Hospital Albion.
Albion Hastanesi.
Mas o corpo foi transportado para aqui, para o Hospital Albion.
Beden buraya Albion Hastanesi'ne getirildi.
O Arthur é o futuro Rei que irá reunir as terras de Albion.
Arthur, Albion topraklarını birleştirecek tek ve yegâne kral olacak.
Sem ti, não haverá Albion.
Sen olmazsan, Albion da olmayacak.
Um dia, ele e o jovem Pendragon unirão a terra de Albion.
O ve genç prens bir gün İngiltere topraklarına hükmedecekler.
É o presidente do Brighton Hove Albion.
Brighton ve Hove Albion kulüp başkanı.
Brighton Hove Albion?
Brighton ve Hove Albion'a mı?
Sem mim, ainda estarias no raio do Burton Albion.
Ben olmasam, hala Burton Albion çöplüğünde sayıyor olacaktın.
Albion nunca chegará a nascer.
İngiltere hiçbir zaman kurulmayacak.
E Albion nunca nascerá.
İngiltere asla var olmayacak.
Embrulhe e mande para o Albion.
Bunları paketleyip Albion'a gönderin.
A Vanessa Sinclair trabalhava para o grupo Albion do Henry Wilcox.
Vanessa Sinclair Henry Wilcox'ın Albion grubunda çalışıyordu.
Existe uma empresa de consultadoria marítima chamada Grupo Albion.
- Liza. Albion Grup adlı bir nakliye danışma şirketi var. Londra kaynaklılar.
Mas esta manhã, ela perguntou-me se sabia alguma coisa do Grupo Albion.
Ama bu sabah bana Albion Grup hakkında bir şey bilip bilmediğimi sordu.
- Se isto do Albion for descoberto, destruirá todos os que estiverem por perto.
Eğer bu Albion işi patlarsa yakınındaki herkesi etkileyecektir.
Porque ele pertence ao Grupo Albion.
Çünkü Albion Grubundan biri.
Tens de ser forte, pois o destino do Arthur e o futuro de Albion estão nas tuas mãos.
Güçlü olmalısın. Arthur'un kaderi ve İngiltere'nin geleceği senin ellerinde.
- A desgraça de Albion aproxima-se.
Albion'un ihtiyaç saati yaklaşıyor,
Nas tuas mãos, tem o poder de salvar Albion.
Senin ellerinde, İngiltere'yi kurtaracak güce kavuşur.
Senhor Albion McKinley, posso apresentar-lhe a Sra. Etta Place?
Sayın Albion Mackenly... ve hediye Bayan yerleştirin.
Albion, pega no cavalo atrás do celeiro.
Albion, atları ahıra geri götür.
Albion, Majestade.
Albion, Majesteleri.
- Griffith, somos nós!
- Griffith, biz geldik! - Albion!
Albion, conseguiste!
Başarmışsın! Aferin evlat!
Albion, anda para dentro.
Albion! İçeri gir!
Terei prazer em morrer, Gaius, sabendo que um dia... Albion vai viver.
Albion'un bir gün yaşayacağını bilerek memnuniyetle öleceğim Gaius.
A terra de Albion e o futuro pelo qual lutámos está em perigo.
Albion toprakları ve uğrunda savaştığımız gelecek tehlikedeydi.
O vosso destino é ser o grande rei de Albion.
Albion'ın en yüce kralı olmak senin kaderinde var.
O homem que a retirasse uniria a terra de Albion e governaria o maior reino jamais conhecido no mundo.
Kılıcı çıkaran kişi, Albion topraklarını birleştirecek ve dünyada bilinen en büyük krallığı yönetecek.
Para ti e para o Arthur... E para o reino que juntos vão construir.
Albion senin, Arthur ve birlikte inşa edeceğiz topraklar için iyiye işaret.
Um homem que um dia unirá os poderes do mundo antigo e do novo e trará a época que os poetas conhecem como A era... de Albion.
Eski ve yeni dünyanın güçlerini birleştirecek, şairlerin bahsettiği Albion'un zamanını getirecek adam o.
Para o bem ou mal, a grande provação de Albion começou.
İyi ya da kötü, Albion'un büyük mücadelesi başladı.
Sinto que a sorte está lançada, e que, para o bem ou para o mal, o grande julgamento de Albion começou.
Ölümün bir rol olduğunu düşünüyorum ve beraberinde, ama iyi ama kötü... Albion'un asıl provası şimdi başlıyor.
O futuro de Albion.
Albion'un geleceği için.
Quando Albion mais precisar, Arthur viverá outra vez.
Kalbini dinle, Albion en yücesine ihtiyaç duyduğunda Arthur tekrardan yükselecek.
Pois os monstros vagueiam por Albion.
Çünkü Albion dolup taşar canavarlarla.
" E olhos cobiçosos olham lá de cima para os pacíficos campos de Albion.
" Kıskanç gözler bakıyor aşağıya Albion'daki huzurlu tarla / ara.
No regresso a casa, não te demores, pois os monstros vagueiam por Albion.
Eve dönerken çok oyalanma çünkü Albion dolup taşar canavarlarla.
Para Albion!
AIbİOn'a!
No regresso a casa não te demores, pois os monstros andam por Albion.
Eve dönerken çok oyalanma çünkü Albion dolup taşar canavarlarla.
Pois os monstros andam por Albion.
Çünkü Albion dolup taşar canavarlarla.
mas se puder estar em Manchester... no dia 18 de Novembro... eu estarei lá desacompanhada... no Hotel Albion... a caminho de York.
York'a doğru yol alırken, Albion Oteli'nde konaklayacağım.
- Olá, Albion.
- Merhaba Albion.
- Vinde ver o meu pai.
Albion!
Um dragão branco é bom presságio para Álbion...
Beyaz Ejderha ;

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]