Translate.vc / Portuguese → Turkish / Alc
Alc translate Turkish
760 parallel translation
Não é parvoíce, estares a trabalhar com a perna engessada? Eu vi os raio-X.
Hayır, gerçekten, alçıyla araba kullanmayı... ve çalışmayı aptalca bulmuyor musun sen de?
- Dumbo! Ele tem gesso nos olhos!
- İşte gözlerindeki alçı.
- Estou ouvindo - caiu e se rompeu a perna.
- Devam et, dinliyorum. - Kuyuya düşüp bacağını kırdı. Alçıda.
A perna esquerda.
Ve sol bacakta alçı.
peguei uma toalha e esparadrapos para imitar um pouco parecido a uma perna engessada.
Cebime el havlusuyla plaster koydum ki bacağım için alçıya benzer bir şey yapabileyim.
Percorre todo o trem até a plataforma... coisa difícil com as muletas, a não ser que exista uma razão.
Topallayarak izleme vagonuna kadar gidiyor... Ayağında alçıyla, insan önemli bir nedeni olmadıkça gitmez.
Porque quereria a menina Holloway convertê-la na imagem duma santa?
Bayan Holloway niye Mary'i alçıdan bir azize gibi göstermek istiyor?
Vão tratar do Crazy.
Çılgın'ı alçıya alacakmış.
- O Crazy arranjou a embraiagem.
- Çılgın'ın ayağını alçıya almışlar.
- Por te livrares do gesso.
- Alçından kurtulacağın için.
É na próxima quarta-feira que tiro o gesso.
Bu alçı kozasından haftaya çarşamba kurtuluyorum.
Deve ser difícil para ti eu ter de usar o gesso mais uma semana.
Bir hafta daha bu alçıyla duracağımı öğrenmek seni çok üzmüştür.
- Com o gesso?
- O alçıyla mı?
É a primeira noite da última semana do L.B. Jefferies com gesso.
L.B. Jefferies'in alçılı son sıkıcı haftasının açılış gecesi.
Quero tirar isto e pôr-me a mexer.
Evet, şu alçıdan kurtulup ayağa kalkmak istiyorum.
Será ótimo quando lhe tirarem o gesso e eu puder ir-me embora.
Şu alçıyı çıkardıklarında buradan kurtulunca çok sevineceğim.
Tentei fazer um modelo de gesso das pegadas que encontrámos.
Bulduğumuz ayak izlerinden bu alçı modeli yapmaya çalıştım.
Para melhorar o seus desenhos, vai precisar de moldes.
Çizimlerini geliştirmek için alçı heykeller kullanmalısın.
- Deu-te cabo do braço?
- 40 gün alçıda kalacak!
Tinha que procurar um médico.
Doktora gidip alçıya aldırtmalıydın.
Que absurdo!
Alçı?
Ela tinha gesso em ambos os braços, por causa do acidente.
İki kolu da kazadan dolayı alçılıydı.
Já pintaste em imprimação húmida?
Hiç alçı taşı duvara resim yaptın mı?
- Eu sei, eu sei. Isso não explica o gesso. Nem este bastão.
Anladım da neden alçı ve sopa gibi bir baston?
Contêm borato e gesso ".
Borat ve Alçıtaşı içerirler.
Borato e gesso?
Borat ve alçı taşı mı?
Foi muito cuidadoso, porque o chão estava cheio de poeira e começou a ter relações com a moça, em cima daquilo.
Çok titizdi çünkü odanın içi alçı tozuyla kaplıydı. Ve o kızla örtünün üzerinde beraber oldu.
Pega nesta ligadura, embebe-a em gesso-de-paris, enrola-a à volta do molde e, daqui a 1 5 minutos, estará dura como pedra.
- Kiai! Bu bandajı alıyorsunuz Paris alçısına bandırıyorsunuz kalıbın etrafına sarıyorsunuz ve 15 dakika içinde taş gibi oluyor.
Rebocámo-la há cinco anos, mas já tem umas fissuras.
5 yıl önce alçılamıştık. Şimdi tavanda birkaç çatlak var.
Tire daqui o gesso.
Alçıyı al.
Construiu-se com madeira e estuque.
Paris kerestesi ve alçısıyla yapılmıştır.
Quando é que o teu braço fica bom? Nunca!
Ne zaman alçıyı sökecekler?
Mandei engessá-lo com o dinheiro cá dentro.
Asla! Paramı alçının içinde saklıyorum.
Como sabemos que um palhaço fez isso com gesso E um punhado de penas de avestruz?
Soytarının tekinin alçı ve bir avuç dolusu deve tüyü... ile bunu yapmadığını nereden biliyoruz?
Talvez uma corda cover nossos cartuchos de pólvora E alguns gesso ou cimento.
Belki fişeklerdeki barutla sıvayacağımız ip ve... biraz alçı ya da çimento.
Um molde de uma pegada que estava perto do carro.
Bu bir alçı kalıbı, arabanın yanında buldukları bir ayak izine ait.
- Emplastro, Vossa majestade.
- Alçı, Majesteleri. - Ya.
O homem com a perna em gesso!
Ayağı alçılı adamı diyorum.
Vou mandar fazer umas talas.
Bir alçı kalıp hazırlayacağım.
Não sei se repararam na cornija ali em cima.
Bilmiyorum, yukarıdaki alçıları gördünüz mü...
Temos de fazer umas cabeças falsas, com gesso ou cartão, ou qualquer coisa do género.
Kukla kafalar yapacağız, alçıdan veya kartondan veya herhangi bir şeyden.
" e como eu queria ter uma sala com leões de gesso do México?
" ve içinde Meksika işi alçı bir aslan olan bir salonum olması için nasıl dua ettiğimi?
Não, creio que é gesso.
- Alçı olduğunu mu sanıyorsun?
Distensão de tendões, canelas partidas, dedos inchados, malhas fedorentas...
İncinen tendonlar, alçılar, şişmiş parmaklar, kokan taytlar...
- A fractura..
Sol bacaktaki kırık alçıya alındı.
Já não tens aquela cara?
- Alçın yok mu senin?
Este é um dos seus trabalhos artísticos... que estavam em exposição na galeria de arte Crostic.
Bu da onun alçıdan heykeli, Crostic sanat galerisinde sergilenmekte.
Seria uma pedra. Arranjamos terras em Montana, perto da planta.
Montana'da alçıtaşı fabrikasının yanında toprak alırız.
O Doutor Mixter achou melhor esperarmos até amanhã, para colocar o gesso.
Doktor Mixter, alçıyı açmadan önce yarına kadar beklemesi gerektiğini düşünüyor.
Fazemos-lhe uma ligadura de lama.
Çamurdan alçı yaparız.
Lama.
Çamur alçı.