English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Alissa

Alissa translate Turkish

115 parallel translation
ANATOLI SALANITSINE
ALISSA FREINDLIKH
Velta line Alice FRElNDLlKH
Velta LINE Alissa FREINDLIKH
Alissa, pode cuidar de Spot por um minuto?
Alyssa, Spot ile ilgilen.
Alissa...?
Alyssa?
Oh, Alissa, Isso é maravilhoso!
Alyssa, harika bir haber.
Este martelo pode ter sido usado para matar Alissa Danville?
Alissa Danville'in öldürülmesinde bu çekiç mi kullanıldı?
- Eu não matei Alissa Danville.
Alissa Danville'i ben öldürmedim.
O caso do homicídio de Alissa Danville.
Alissa Danville'in cinayet davası.
Se estás à procura de erros no caso da Alissa Danville, exijo ser consultada. - Não estava à procura...
Alissa Danville davasında bir hata arıyorsan, bunu bana da danışman gerektiğini düşünüyorum.
O colega de trabalho testemunhou que, sempre que a Alissa Danville passava pela obra, o Sullivan parava e ficava a vê-la.
İş arkadaşı Alissa Danville'ın her zaman inşaat alanından yürüdüğünü doğruladı, Sullivan bekledi ve geçene kadar izledi.
Mas continua a afirmar que não matou a Alissa Danville.
Ama hala Alissa Danville'i kendi öldürmediği konusuna takılmış.
Temos de encontrar maneira de provar que o sangue na arma do crime era apenas de Alissa Danville.
Cinayet aletindeki kanın yalnızca kurbana ait olmadığını kanıtlamanın bir yolunu bulmalıyız.
Olá, Lynette, sou Alisa Stevens.
Merhaba, Lynette.Ben Alissa Stevens.
A Alisa adora falar da Alisa.
Alissa kendisi hakkında konuşmaya bayılır.
Não devia falar da Alisa, estando ela tão... Não faz mal, ela não nos ouve.
Bence Alissa'nın arkasından böyle konuşmamalıyız... yani- -
Não, isso é entre o Dennis e a Alisa.
Hayır hayır, gerekmez- - Bu Dennis ve Alissa arasında bir olay.
- És surda, Alisa, não és cega!
Tanrım, Alissa, sen sağırsın kör değil.
Alisa, peço desculpa se te arranjei problemas.
Alissa, eğer sorun yarattıysam çok üzgünüm.
A Alissa era a minha melhor amiga.
Alissa en iyi arkadaşımdı.
Quando cheguei ao apartamento a porta estava aberta, e ela estava deitada e ensanguentada.
Alissa'nın evine gittiğimde kapı açıktı. Yerde kanlar içinde yatıyordu.
Alissa?
Alissa?
Alissa.
Alissa.
Há pele debaixo das unhas da Alissa.
Alissa'nın tırnaklarının altında deri var.
A Alissa morava sozinha.
O evde sadece Alissa oturuyormuş.
Falei com a Alissa já faz semanas.
Ne zaman? Alissa ile haftalardır konuşmadım.
A Alissa praticava?
Alissa bununla ilgili miydi?
Alissa estava sempre a fazer algo.
Alissa hep böyle şeylerle ilgilenirdi.
A Alissa lutou, conseguiu DNA suficiente para nós, e pertence a Ed Smith.
Alissa karşı koyunca bize bir sürü DNA toplanmış. Ed Smith'e ait.
E quanto às maldições de Santeria que encontramos no apartamento da sua namorada Alissa.
Peki sevgilin Alissa'nın evinde bulduğumuz Santeria lanetleri?
Que tipo de sacrifício foi o da Alissa?
Alissa nasıl bir kurbandı?
Bem, e quanto à miniatura de caixão que encontramos perto do corpo da Alissa?
Alissa'nın yanında bulduğumuz küçük tabut ne?
Nunca coloquei isso perto dela.
Onu Alissa'ya hiç yakıştırmadım.
É o ex-marido da Alissa.
Alissa'nın eski kocası.
Então você ajudou o Ed a morrer, e em troca, ele mataria Alissa.
Sen Ed'in ölmesine yardım ettin, o da karşılığında Alissa'yı öldürdü.
Quando a Alissa e eu estávamos a discutir sobre os bens, o Ed tentou argumentar com ela.
Alissa'yla mallar konusunda tartışmıştık.
Olhe, se eu fosse vocês, conferiria o computador do escritório da Alissa.
Yerinizde olsam, Alissa'nın işyerindeki bilgisayarına bakardım.
Parece que... a Alissa Valone estava a ir muito bem sozinha.
Görünüşe göre Alissa Valone'un hali vakti yerindeymiş galiba.
Alissa foi amaldiçoada por ele, e agora eu também.
Alissa o yüzden lanetlenmişti, şimdi de ben.
- Não é. Viemos buscar o PC dela.
Buraya Alissa'nın bilgisayarını almaya geldik.
Ela não era a melhor amiga da Alissa?
Alissa'nın en iyi arkadaşı değil miydi?
Você disse ao agente esta manhã que você e a Alissa eram melhores amigas?
Bu sabah polis memuruna Alissa'ya iyi arkadaş olduğunu söyledin.
Então eu queria dizer, sim, o poder de Santeria tem relação com a morte de Alissa.
Yani evet, Alissa'nın ölümüyle Santeria'nın ilgisi olabilir.
Eu ouvi a conversa da Alissa sobre o ex dela e sobre o ouro.
Alissa'nın eski kocası ve altınla ilgili konuştuğunu duydum.
A Danielle disse que encontrou a Alissa morta, quando ouviu o assassino, apavorou-se e correu.
Danielle, Alissa'yı ölü bulduğunu katilin sesini duyduğunu ve korkup kaçtığını söylemişti.
Mas se fez isto? Quero dizer, por que não há nenhuma evidência da Danielle dentro do apartamento da Alissa?
Ama niye Danielle'in Alissa'nın evinde olduğuna dair bir kanıt yok?
Assim tudo que ela usou tem que estar aqui nas coisas da Alissa, certo?
Ne kullandıysa, Alissa'nın eşyalarının arasında olmalı değil mi?
O trabalho dela era livrar-se da Alissa, usar os tacos de golfe para moldar o Trevor, o ex, e escapar o mais rápido possível.
Danielle, Alissa'yı öldürecekti. Eski kocası Trevor'ı suçlamak için golf sopalarını kullandı ve kaçtı.
Chamo-me Alissa Vincent.
Adım Alissa Vincent.
Alissa, não me conteste.
Alissa, bu konuda benimle tartışma.
Tens de falar mais devagar!
Alissa, dur!
Alisa, chega aqui.
Alissa, buraya gel.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]