Translate.vc / Portuguese → Turkish / Allanon
Allanon translate Turkish
34 parallel translation
É Allanon. O último Druida de Paranor.
Bu Allanon Paranor'un son Druid'i.
Se Allanon aqui está esperam-se dias sombrios.
Allanon buradaysa önümüzde karanlık günler var demektir.
Após a Guerra das Raças, acreditei que a magia tinha desaparecido, assim como o Allanon e o Lorde Feiticeiro.
Irklar Savaşı'ndan sonra büyünün yok olduğuna inandım sen ve Büyücüler Lordu'yla birlikte.
Allanon...
Allanon.
Allanon!
Hey, hey, Allanon!
- Tenho de ficar com o Allanon.
- Ben Allanon'la kalsam iyi olur.
O meu último nome é Ohmsford, mas de acordo com o Allanon, faço parte da linhagem Shannara.
Soyadım Ohmsford ama Allanon'a göre Shannara neslinin bir parçasıymışım.
Vou para Storlock quando deixar a ti e ao Allanon no palácio.
Seni ve Allanon'u saraya ulaştırır ulaştırmaz Storlock'a yöneleceğim.
- O Allanon mandou-te dizer isso?
- Allanon mu yolladı seni?
Allanon.
Allanon.
Percebi que o Allanon ia sentir-se sozinho.
Allanon yalnızlık çeker diye düşündüm.
Irás escoltar a Amberle, o Wil, e o Allanon para o conhecerem.
Onunla buluşmaları için Amberle, Wil ve Allanon'a eşlik edeceksin.
- A Amberle e o Allanon?
- Amberle ve Allanon mu demek istiyorsun?
Informa Allanon disso, por favor.
Lütfen bunu Allanon'a ilet.
Para além de mim e do Allanon, havia mais duas testemunhas.
Ben ve Allanon haricinde iki şahit daha vardı.
O Allanon e eu vimo-la com os nossos olhos.
Ama önemi yok. Allanon ve ben gözlerimizle gördük onu.
- Allanon!
- Allanon!
O Allanon não estava na visão.
Allanon görümde yoktu.
O Allanon é que é o perigo.
Asıl tehlike sensin.
Allanon disse que Dagda Mor tinha um espião em Arborlon.
Allanon, Dagda Mor'un Arborlon'da casusu olduğunu söylemişti.
Assim, o Allanon pode ter mandado a Amberle para uma armadilha.
Bu doğruysa eğer, Allanon Amberle'yi bir tuzağın içine göndermiş olabilir.
Não está em si, Allanon.
Kendinde değilsin Allanon.
O mal que todos temem, mas que só o Allanon vê.
Herkesin korktuğu ama bir tek senin görebildiğin kötülük.
É o Allanon que é o perigo, Druida.
Asıl tehlike sensin Druid.
Os demónios podem ter matado a minha família, mas o Allanon... Tirou-me tudo o resto.
Şeytanlar ailemi öldürmüş olabilir ama sen geri kalan her şeyi sen aldın elimden.
Não, Allanon.
Hayır Allanon, bu tam da benim.
Até mais forte do que o Allanon.
Hatta senden bile güçlüyüm.
Então, o Allanon é magia.
Sahiden büyülüymüşsün.
O Allanon garante que a Amberle tem a semente e vem a caminho.
Allanon, Amberle'nin tohum elinde yola çıktığını söyledi.
Eu vi-o lá, Allanon.
Onu orada gördüm, Allanon.
Allanon?
Allanon?
Allanon...
- Allanon, ne -