Translate.vc / Portuguese → Turkish / Amará
Amará translate Turkish
439 parallel translation
Nunca me amará durante 30 anos.
Beni asla 30 yıl sevemeyeceksin.
Ninguém amará.
Hiç kimse sevmeyecek.
Sempre amarei o Armand, e acredito que também me amará para sempre.
Armand'ı daima seveceğim. Bence o da beni daima sevecek.
Nenhuma mulher alguma vez me amará.
Hiçbir kadın beni sevmeyecek.
Nunca ninguém te amará como eu.
Hiç kimse seni benim kadar sevemez.
Nunca amou ninguém e nunca amará.
Siz kimseyi sevmediniz, asla da sevmeyeceksiniz.
Quem te amará desta forma?
Benim kadar seven birini bulabilecek misin?
E com o passar do tempo talvez você olhe para outra rapariga ou fazer até um pouco mais que só olhar, e sentir-se-á magoada mas o perdoará e o amará da mesma forma.
İlerleyen vakitlerde belki başka bir kadına baktığında yahut bakmaktan fazlasını yaptığında, incinecek ama seni affedecek ve aynı şekilde sevmeye devam edecek.
O esquecimento possuir-me-á e só a morte me amará.
Unutulmak benim sahibim olacak ve beni sadece ölüm sevecek.
O esquecimento possuir-me-á e só a morte me amará.
"Unutkanlık sahibim olacak ve beni sadece ölüm sevecek."
Ninguém pode servir a dois senhores... pois ou odiará a um e amará o outro... ou se dedicará a um e desprezará o outro.
Hiç kimse iki efendiye kulluk edemez. Ya birinden nefret edip öbürünü sever, ya da birine bağlanıp öbürünü hor görür.
Outra garota que me amará até ao fim
Another girl who will love me till the end
Ninguém cuidará de ti nem te amará como eu.
Sana benim kadar iyi bakacak ve sevecek kimse yoktur.
Diga-me que me amará de novo.
Beni yeniden seveceğini söyle.
Estou contente por gostares do tio Frank. Ele certamente te amará também, como um pai.
Sevindim sevdiğine, amcan Frank'i o da seni sevecek bir baba gibi.
Amará mais o bebê do que eu?
Bebeği benden daha çok mu seveceksin?
Ninguém te amará como eu te amei.
Kimse seni benim sevdiğim gibi sevmeyecek.
Ele amará perdidamente a primeira pessoa que vir.
İIk kimi görürse tüm kalbiyle ona aşık olacak.
O que é preciso para perceberes que ninguém te amará como eu?
Seni kimsenin benim kadar sevemeyeceğini ne zaman anlayacaksın?
Quem me amará, pai?
Beni kim sevecek baba?
Quem me amará?
Beni kim sevecek?
Sei que nunca me amará.
Beni hiç sevmeyeceğini biliyorum.
Ele amará você, Mary Nell?
Seni sevecek mi Mary Nell?
Não ama Sonya... e nunca amará.
Sonya'yı sevmiyorsunuz sevemeyeceksiniz de.
Menina Pretendida, o Pretendente Número Um ama-a, sempre a amou e amará.
Bayan yarışmacı... Bir numaralı talipli seni seviyor. Seni daima sevdi ve hep sevecek.
Ela nunca o amará.
Seni hiçbir zaman sevmeyecek.
Lady Amara! Lady Amara!
Leydi Amara!
Agora estamos comprometidos, Amara.
- Artık ant içtik Amara.
Sinto muito levar o seu amigo, Amara.
-... üzgünüm Leydi Amara.
O grande Khan protege-a muito zelosamente, lady Amara.
- Büyük Hakan şimdiden sizi kıskançlıkla koruyor, Leydi Amara.
Minha filha, Lady Amra.
Kızım, Leydi Amara.
- Tem que enfrentar os factos.
Gerçekleri görmeliyiz, Amara.
Devo ser sacrificada, pela sua posição na côrte deste tirano?
- Bu zalimin sarayındaki mevkiin için ben mi kurban edilmeliyim? - Amara...
Amara, há anos que planeio e trabalho para isto.
Yıllardır bunu planlayıp, bunun için çalıştım.
- Aceite as coisas como são.
Neden herşeyi olduğu gibi kabul etmiyorsun Amara?
Amara... para seu bem, fui um escravo dos caprichos do Khan.
Amara, iyiliğin için Hakan'ın kaprislerinin kölesi oldum.
A riqueza do mundo será tua, Amara.
Dünyanın serveti senin olacak Amara.
Ali Babá assassinará primeiro a Amara e depois a mim.
Ali Baba Amara'yı hunharca katledip sonra da beni öldürecek.
- Amara!
- Amara!
Amara, eu só penso na sua felicidade.
Bak, Amara. Ben sadece senin mutluluğunu düşünüyorum.
- Falaremos disso depois, Amara. - Não!
- Bunu sonra konuşuruz Amara.
1.000 peças de ouro? Daria a minha vida por Lady Amara.
Ben Leydi Amara için hayatımı bile veririm!
- Devo falar urgente com Lady Amara.
Leydi Amara'yla konuşmalıyım.
Abra as portas, minha Lady, para que entre o seu povo.
Kapıları açacağım, Amara.
Mas o momento passou e decidi ir-me embora, esquecer a Sarah e que a amara.
Ama bir süre sonra uzaklara gidip... bir zamanlar sevdiğim Sarah'yı unutmaya karar verdim.
Se ama a vida, amará a FRANÇA
HAYATI SEVİYORSAN FRANSA'YA BAYILACAKSIN
Nenhum homem pode servir dois amos, porque odiará um e amará o outro.
Hiç kimse iki efendiye uşaklık edemez,
Quem é que me amará?
Beni kim sevecek?
E, de repente, Já não sabia se não o amara... com um amor que não vira... pois ele havia se perdido na história... como água na areia, e ela redescobria isso agora... enquanto a música se lançava pelo mar.
Ve birdenbire onu aşkla... sevmediğinden kuşku duymaya başlamıştı. Belki de aşkı öykünün içinde... kumlarda sular gibi yitip... gitmişti de onun için görmemişti.
Amará.
Sevecek.
Você amará isto.
Endişelenme, beğenirsin.