Translate.vc / Portuguese → Turkish / Ami
Ami translate Turkish
384 parallel translation
Terá que ir para Ami-le-Bon.
Tam da düşündüğüm gibi.
Vim por Ami-le-Bon para pegar o trem aqui.
Ami-le-Bon'a gitmelisiniz. Ami-le-Bon'dan buradaki trene binmek için geldim.
É um convento na estrada para Ami-le-Bon.
Hayır, Efendim. Manastır. Ami-le-Bon'a giderken.
- Precisamos parar no QG.
- Biliyorum efendim. - Ami-le-Bon'da fazladan vakte ihtiyacım var.
Conhece o Café Bel-Ami?
Cafe Bel-Ami'yi bilir misin?
Há um baile no sábado a noite.
Cumartesi akºami bir dans partisi var.
- François, mon ami.
- Francois dostum.
- Bom dia, Ben Ami.
- Günaydın.
Ben Ami é um dos palestinos que cuidam do campo.
Ben Ami, bu kampı idare eden Filistinlilerden.
Eis o chefe palestino, David Ben Ami.
Bu Filistinli komutan, David Ben Ami.
Seria a garota de quem... o chefe do campo falou?
O kız olmalıydı, adı neydi, Filistinli kamp komutanı söz etmişti. David Ben Ami?
David Ben Ami? Sim. Ele sabia que ela ia comigo.
Benimle geleceğinden haberi vardı.
E ela ainda está interessada naquele bandido do David Ben Ami?
Ya genç afacan, David Ben Ami? onunla hâlâ ilgileniyor mu?
Ela está louca para ele voltar.
Ben Ami'nin Kıbrıs'tan gelmesini iple çekiyor.
Pensei que estivesse em Chipre, David Ben Ami.
- Kıbrıs'ta sanıyordum sizi, David Ben Ami?
- Eu sei, mon cher ami.
- Onun ne dediğini biliyorum, canım arkadaşım.
Não, são meramente férias, mon ami, tal como você.
Hayır, sadece tatildeyim mon ami, tıpkı senin gibi.
Conhece aquela florista ao pé do Café à I'Ami Pierrot? .
Kafe Pierrot'un yanındaki çiçekçiyi biliyor musun?
- À I'Ami Pierrot.
- Pierrot'un Yeri.
Sabe aquela loja de flores ao lado do Café A L'ami Pierrot?
Kafe A L'ami Pierrot'un yanındaki çiçekçi dükkanını biliyor musun?
- A L'ami Pierrot.
- A L'ami Pierrot.
Estou aqui há cinco anos, mon ami, pelo crime de não subornar o juiz.
Tam beş yıldır buradayım, mon ami hakime rüşvet vermediğim için.
Bom, mon ami, vamos garantir que não vai a lado nenhum.
Pekala, dostum bundan sonra kımıldamak yok.
- Não, não o quero incomodar.
- Hayır, mon ami ( dostum ) sana zahmet vermek istemem.
- O rapto é um crime fácil.
- Çocuk kaçırma kolay bir iş, mon ami.
Bonjour, mon ami. Dormiu bem?
Bonjour, mon ami. ( Günaydın, dostum. ) İyi uyudun mu?
Não, meu amigo, é simples.
Hayır mon ami, bu çok basit aslında.
Fico muito contente por saber disso, meu amigo.
Bunu duyduğuma çok sevindim, mon ami.
Talvez não seja tão simples quanto isso, meu amigo.
O kadar basit olmayabilir, mon ami.
C'est la verité, mon ami.
C'est la verité, mon ami. ( Bu doğru, dostum. )
O cabelo ruivo, mon ami.
Ah, şu kızıl saçlılar, dostum.
Acho que todos ficavam a ganhar com a morte do velho. Tem razão, mon ami.
Bana görünen kadarıyla Poirot, herkes ihtiyarın ölümünden karlı çıkıyor.
Nesse Sábado à noite, mon ami, não jantei com Henry Gascoigne, mas com o seu assassino.
O gece aynı mekanda yemek yediğim kişi Henry Gascoigne'un kendisi değil, katiliydi.
Quem melhor para se disfarçar de velho, que um irmão gémeo? - A ideia parece boa, mon ami.
İkizinden başka kim yaşlı adamın kılığına daha iyi bürünebilir?
Não, não, mon ami.
Hayır, hayır dostum.
Acho que descobri a solução, mon ami.
Sanırım cevabı gördum, dostum.
- Não, mon ami, nada disso.
- Hayır hayır dostum, tam aksine.
E após a chuva do fim-de-semana está surpreso, mon ami?
Son bir haftadaki yağmurlardan sonra buna şaşırdın mı dostum?
Lembre-se, mon ami, é importante mantermos um silêncio discreto quanto à ligação entre o Príncipe Paul e a Mademoiselle Saintclair.
Unutma ki, mon ami, Prens Paul ve Mademoiselle Saintclair ile olan irtibatımız hakkında son derece ketum davranmamız önemli.
Essa é a grande questão, mon ami.
İşte büyük soru bu, mon ami.
Veja, mon ami.
Regarde ( bak ), mon ami.
Tem outra pergunta, meu amigo?
Başka bir sorun daha mı var, değil mi mon ami?
Vá chamar o Capitão, mon ami.
Git kaptanı çağır, mon ami.
E o meu amigo acha que as senhoras não cometem assassinatos?
Hanımefendiler cinayet işlemez mi sanıyorsun, mon ami?
- Não, mon ami.
- Hayır, hayır dostum.
É, de facto, mon ami Hastings!
Gerçekten de dostum Hastings bu!
Jake, chame o RTO.
Jake, Ami-le-Bon'daki telsiz operatörüne bağlan, tamam mı?
- Ben Ami.
- Ben Ami.
Sr. Ben Ami, quantos homens trouxe?
Bay Ben Ami, kaç adam getirdiniz?
Au revoir, mon ami.
Au revoir, mon ami.
Não, mon ami.
- İnanılmaz!