Translate.vc / Portuguese → Turkish / Andrew
Andrew translate Turkish
4,666 parallel translation
Bom trabalho, Andrew!
Biraz daha. Aferin Andrew!
Achei que já a tinhas ultrapassado.
Andrew, o işi bitirmiştik!
Namorada ocasional terrivelmente chata do Andrew que ele jurou - nunca mais ver. - Ela não é tão má.
Andrew'un bir dargın bir barışık, acayip sinir bozucu, bir daha asla görüşmeyeceğine yemin ettiği eski kız arkadaşı.
- Vamos, Andrew.
- Hadi Andrew.
- Andrew, a minha pasta!
- Andrew, klasörüm!
Andrew, vamos tirar estas roupas molhadas, e quando voltarmos, vamos arrasar neste projecto.
Andrew'la ben bu ıslak kıyafetlerden kurtulacağız ve döndüğümüzde bu sunumu halledeceğiz.
Andrew, ela é pretensiosa. Ela diz : "Budapesht".
- Pozcunun teki. "Budapeşt" diyor.
Andrew, estás enganado sobre as "Housewives".
Andrew, Evkadınları hakkında yanılıyorsun.
Andrew, Zach, Lauren...
Andrew, Zach, Lauren...
Nem sei o que aconteceu com o Andrew.
Andrew'la ne olduğunu anlamadım bile.
Como alguns sabem, é um enorme privilégio termos entre nós, o nosso estimado Secretário do Tesouro, o Honorável Andrew Mellon.
Bildiğiniz gibi saygıdeğer Hazine Bakanlığı sekreteri sayın Andrew Mellon'ı aramızda görmek çok büyük bir şereftir.
Só o meu asssitente, o Andrew.
Sadece asistanım Andrew un.
Andrew, porque é que farias isto?
Andrew, bunu neden yaptın ki?
- Andrew e Mónica Spencer.
- Andrew ve Monica Spencer.
Andrew Spencer, o hoteleiro e magnata imobiliário?
Andrew Spencer mı? Şu otel ve emlak iş adamı mı?
Na verdade, acho que o Andrew Spencer.
- Bence Andrew Spencer istedi.
Porque... ainda não é de conhecimento público, mas os Spencer estão a divorciar-se e na semana passada, o advogado da Sra. Spencer intimou a Alice para apresentar as anotações dela no tribunal.
- Çünkü henüz açıklanmadı ama boşanıyorlar. Geçen hafta Andrew Bey'in avukatı Alice'e dosyaları mahkemeye vermesi için celp gönderdi.
O Andrew Spencer vale biliões.
Andrew Spencer'in milyarlarca doları var.
Quando o Sr. Specer soube que não havia protecção, ele passou-se.
Andrew Bey seansın korunmadığını öğrenince delirdi.
- O Sr. Spencer já vem.
- Andrew Bey hemen geliyor.
Andrew Spencer, detective Esposito...
Andrew Spencer, ben Dedektif Esposito- -
- Não, Sr. Spencer.
- Hayır, Andrew Bey.
Vá lá, Spencer.
- Yapma Andrew!
Andrew Taffert. Não podes perder o autocarro novamente.
Andrew Taffert bir kez daha otobüsü kaçıramazsın.
Uma criança desaparecida, 10 anos, Andrew Taffert.
10 yaşında kayıp bir çocuk, Andrew Taffert.
Andrew Taffert, nascido em 2003 1,30m, cabelo louro curto, olhos azuis, veste uma sweatshirt laranja e calças de pijama em xadrez.
Andrew Taffert, 2003 doğumlu, 1.40 boyunda, kısa sarı saçlı, mavi gözlü turuncu bir kazak ve kareli pijama pantolonu giyiyior.
O meu nome é Andrew Goodman.
- Benim adım Andrew Goodman.
O nome dele era Andrew Goodman.
Adı Andrew Goodman.
O nome dele era Andrew Goodman?
Adı Andrew Goodman mıydı?
ANDREW YOUNG : Não vamos ser parados! NOMEADO EMBAIXADOR DAS NU PELO PRESIDENTE CARTER,
Durdurulmayacağız ve haklarımız için yürüyeceğiz.
Aleksandr Borovsky, também conhecido por Andrew Bornstein, 23 anos.
Aleksandr Borovsky, ya da Andrew Bornstein, yaşı 23.
Ir para Bucareste, apanhar o dinheiro, localizar o homem mau, alugar um jacto pequeno, deixá-lo na base da Força Aérea Andrew.
Bükreş'e gider, parayı alır, kötü adamı bulur, bir jet kiralar, ve onu Andrew'in hava üssüne indiririm.
- Andrew Loomis.
- Andrew Loomis.
Sou o Agente Especial Andrew Carp.
Ben özel ajan Andrew Carp.
- Andrew.
Geliyor. - Andrew.
Eu trato-o por Andrew.
Andrew diyorum ben ona.
- Qual é o seu? Estar no bar? - Você e o Andrew...
Çünkü barda -
Andrew, muito gosto.
Andrew, seninle tanıştığıma memnun oldum.
- O Andrew e a mulher estão lá fora.
Andrew ve karısı koridorda.
Bom-dia, Jeanine. Bom-dia, Andrew.
Günaydın, Jeanine.
- Como está o Marcus a aguentar-se?
Günaydın, Andrew. Marcus nasıl, idare ediyor mu?
"As recentes transferências da Beatrice e do Caleb Prior, " filhos de Andrew Prior, duvidaram da solidez " dos ensinamentos e valores dos Abnegados.
" Andrew Prior'ın çocukları, Beatrice ve Caleb Prior'ın transferleri, Fedakarlık grubunun değer ve öğretilerinin sorgulanmasına neden oldu.
És a filha do Andrew Prior, não és?
Andrew Pryor'ın kızısın, değil mi?
Deve ser uma vitória garantida. Não tínhamos um "quarterback" como este presente no "Draft" desde o Andrew Luck.
Andrew Luck'ın drafta girişinden beri böyle bir oyun kurucu görmemiştik.
Andrew, Jonathan, não. Vão para casa.
Andrew, Jonathan, hayır.
Andrew Neimann, senhor.
Andrew Neyman, efendim.
Sou o Andrew.
- Ben Andrew.
- Andrew.
- Andrew demek.
- 2º Feira, Andrew.
- Pazartesi.
Senhor, aqui é o Juiz Andrew Monahan.
Efendim, ben Yargıç Andrew Monahan.
ESTES FILMES SÃO DEDICADOS À MEMÓRIA DE ANDREW LESNIE.
BU FİLMLER ANDREW LESNIE'NİN ANISINA ADANMIŞTIR.