English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Animé

Animé translate Turkish

350 parallel translation
Não você anime, Ferie.
Geciktin bebeğim.
Mas anime-se, a guerra não pode durar muito mais tempo.
Ama neşelen. Savaş uzun süremez.
Anime-se.
İdamıma gel.
Anime-se, David, eu levei 7 anos.
Neşelen, David. Öğrenmek için sekiz yılımı harcadım ben.
Possivelmente se anime.
Neşelenir.
Anime-se, talvez o Tenente o deixe vender bilhetes.
Neşelen belki teğmen bilet satmana izin verir.
- Anime-se, dividimos aqueles $ 5, Paul.
- Üzülme. 5'liği seninle paylaşacağım.
Anime-se.
Neşelen biraz.
Vá lá. Anime-se, Gladys.
Haydi Gladys.
Anime-se!
İngiltere o kadar da kötü bir durumda değil.
Bem, anime-se.
Haydi neşelen.
Anime-se.
Neşelen artık.
Se for por causa do Middlesex, anime-se.
Ama Middlesex'le kontratı imzaladın.
Anime-se, Professor!
Mağlubiyeti kabullenin, Profesör.
Anime-se, Jim.
Neşelen, Jim.
Anime-se.
Ortama uy.
Anime-se Bobo.
Ortamı yumuşat, soytarı, dikkat...
Talvez ele anime o Big Daddy, simulando uns ensaios.
Belki de birkaç gol atıp onu neşelendirir.
E você não acha isso interessante? Bem, anime-se.
Ve siz bunu ilginç bulmadınız?
Talvez vos anime saber... que Pompeu está acampado a cerca de 30 km para Ocidente da nossa posição... e que o exército de Lucullus se aproxima a Sul... por marcha forçada de noite.
Pompey'in şu anda 20 mil batımızda kamp kurmuş olduğunu... Lucullus'un ordusunun da cebri gece yürüyüşüyle... güneyden buraya doğru yaklaşmakta olduğunu... bilmek, cesaretinizi takviye edebilir.
Que tal permitir que eu a acompanhe e a anime?
Pekala, benim seni neşelendirmekle sorumlu genel müdür olmama ne dersin?
Anime-se, Capitäo, compre uma flor a uma pobre rapariga.
Acık neşelen kaptan, zavallı kızdan bi çiçek alıver.
E... anime-se!
Moralini yüksek tut.
Anime-se, Yuri.
Haydi, neşelen.
Anime-se!
Neşelen.
Mas, anime-se, tenho algo para si.
Ama üzülmeyin, bakın ne var burada.
Então, então. Anime-se.
Hadi ama, üzülmeyin.
Anime-se.
Üzülme.
Anime-se, Fritz, poderá nunca acontecer.
Neşelen Fritz, hiç olmayabilir.
Anime-se, miúdo, não fique estérico.
Kendini topla evlat.
Precisam de quem vos anime, não é?
Sizi eğlendirecek biri lazım, değil mi?
Tome! E anime-se.
Moralinizi bozmayın.
Bem, anime-se.
Evet, korkma.
Anime-se.
Keyfinizi bozmayın.
Anime-se!
Neşelen biraz.
Vá, John, anime-se.
Hadi John. Neşelen biraz.
Não sei, mas por favor, anime-o.
Tanrılar aşkına, onun suyuna git.
- Alguma novidade? Nada que o anime.
Cesaret verici bir şey yok.
Anime-se, Juiz.
Hakim Bey, sen gül bakalım!
Mas não pense muito, anime-se.
Sen de gel.
Anime-se, rapaz.
Sevgili çocuk.
Vai correr tudo bem, anime-se, está bem?
Bakın, iyi olacaksınız, haydi neşelenin bakalım, tamam mı?
Cocas, anime-se.
Kermit, yapma.
- Uma matança talvez os anime.
Biraz cinayet neşelerini yerine getirir.
Paul, anime-se.
Paul, neşelen.
Anime-se Jody, irá encontrar um amigo.
Sakın içine kapanma Jody. Bir arkadaş bulacaksın.
Vamos Steph, anime-se. Vamos agitar.
Haydi ama Steph, coşalım.
Anime-se.
Neşelen Levinsky.
- Anime-se, Watson!
Teselli, Watson!
Não se anime muito.
Heyecanlanma.
Ei, anime-se!
Hey, neşelen.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]