English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Ann

Ann translate Turkish

2,726 parallel translation
Ou tomamos uma decisão, ou telefono à Ann Arbor... e eles decidem por nós.
Ya bir karara varırız ya da Ann Arbor'u ararım ve bizim nâmımıza onlar karar verir.
Então, Ann. Pedi à April para criar uma rede social na Internet para o buraco da Rua Sullivan.
Bu yüzden, April'dan internetteki sosyal paylaşım sitelerinde Sullivan Sokağı için bir profil açmasını rica ettim.
Pessoal, sou Ann e não trabalho aqui.
Herkes duysun ki, burada çalışmıyorum.
- Sim. A Ann é incrível.
Ann garip birisi.
Queria de poder dizer que esta desarrumaçao é da Ann, mas é minha.
Dağınıklığın bir kısmının Ann'e ait olduğunu söylemeyi dilerdim ama tamamen benim suçum.
Escrevi eu.
Bu şarkıyı Ann için yazmıştım.
- Ann, tu por aqui.
- Ann, geldin demek?
Não, cientistas de Ann Arbor.
Hayır, Ann Arbor'dan bilim adamları.
Depois que partiu para Ann Arbor, imaginei que tinha ficado rico, inventando o DVD ou algo assim.
Ann Arbor'a gittiğinde zengin olacağını DVD'yi filan icat edeceğini sanıyordum.
- Eu estava no QG da Dharma, em Ann Arbor, fazia umas pesquisas.
Dharma'nın Ann Arbor'daki merkezinde araştırma yapıyordum.
A não ser que seja a Ann Steele.
- Adı Ann Steele'se, bu mümkün.
A Ann tinha acesso a pessoas muito mais poderosas do que eu.
Ann'in, benden çok daha güçlü kişilere ulaşma imkânı var.
- Ann Steele, 35 anos, resolvia os problemas dos ricos e famosos.
Ann Steele. 35 yaşında. Zengin ve ünlü kişilerin sorunlarını hallediyor.
O que precisas de fazer, é conseguir boas impressões digitais da Ann Steele, criar um molde em 3-D... colocar gelatina, deixar endurecer e voilà, uma password.
İhtiyacın olan tek şey, Ann Steele'in parmak izlerini alıp üç boyutlu bir kalıp hazırlamak, jelatini bu kalıba dökmek ve sertleşmesini beklemek.
A questão é : onde encontrou as impressões da Ann Steele para fazer o molde?
Bu kişi Ann Steele'in parmak izlerini nereden bulup da kalıbını çıkarmış?
O seu relacionamento com a Ann Steele.
Ann Steele'le aranızdaki ilişkiden.
Os agentes Walsh e Johnson procuraram-me sobre o roubo do blindado há seis meses. Queriam saber sobre a pendrive da Ann Steele.
Ajan Walsh ve Johnson altı ay önceki zırhlı araç soygunu sırasında benimle bağlantı kurdu.
A pendrive da Ann Steel nunca foi encontrada.
Ann Steele'in flash diski hiçbir yerden çıkmadı.
O FBI tem meios de conseguir as impressões digitais da Ann Steele, e colocá-las em gelatina, mas, porque invadiriam ilegalmente o escritório do Dunbrook e o atacaram?
- FBI'ın elinde Ann Steele'in parmak izi kayıtlarına ulaşıp bu izlerin jelatin kalıbını çıkarma imkânı var. Ama ofisine yasalara aykırı biçimde girip Dunbrook'a saldırmalarının nedeni ne olabilir?
A pendrive da Ann Steele.
- Ann Steele'in flash diskini.
Se estão a investigar o Dunbrook, têm alguma prova de que foi ele que ficou com a pen da Ann Steele?
- Yoksa Dunbrook'u mu araştırıyorsunuz? Ann Steele'in flash diskini onun aldığı konusunda bir bilgi var mı?
O Dunbrook sabia o que Ann Steele tinha na pendrive.
Mac, yedi haber tutuyor. - Dunbrook, Ann Steele'in o diske neleri kaydettiğini biliyordu.
Pode ter comprado a informação da Ann Steele ainda viva.
Bildiğimiz kadarıyla o bilgileri sağlığında Ann Steele'den satın almış da olabilir.
A pendrive da Ann Steels é uma fonte de informação valiosa e o homem que o atacou, o agente Walsh, pensou que ela estava consigo.
- Ann Steele'in flash diski çok değerli bir bilgi kaynağıydı ve size saldıran adam, Ajan Walsh, diskin sizde olduğunu sanıyordu.
Acho que a Ann Steele fabricou esse dossier.
O evrakları ortaya çıkaran kişinin Ann Steele olduğunu düşünüyorum.
Vamos deixar Ann Arbor lidar com eles.
Onlarla Ann Arbor'dakiler uğraşsın.
- Tu não sabes isso. Provavelmente pertencem todas, a um bom clube de leitores, e lêem romances da Ann Rice.
Muhtemelen hepsi kitap kulüplerinde Anne Rice okuyordur.
Aquela mulher em Bridgeport, Connecticut... Bethany Ann Gardner.
Bridgeport, Connecticut'ta bir kadın Bethany Ann Gardner.
Mãe...
Ann...
2002, Milwaukee, o Third Street Hospital fundiu-se com o St. Ann. Foram dispensados 13 residentes.
2002'de Milwaukee'de Third Street Hastane'si St. Anne ile birleşti. 13 asistana yol göründü.
Ann Peterson era a Directora da Escola Primária de Fairview, e ela acreditava em regras.
Ann Peterson Fairview ilkokulunun müdürüydü. Kuralları olan biriydi.
"Eu não posso ir à escola hoje disse a pequena Peggy Ann Mckay,"
"Bugün okula gidemem dedi minik Peggy Ann Mckay,"
Ann Herron, e Katie Gotshall.
Ann Herron, ve Katie Gotshall.
O nome é Ann Herron.
Adı Ann Herron.
O que é, Ann. Algo que reconhece?
Ne oldu, Ann, tanıdık mı geldi?
Conte-me sobre a Rua Wigmore, Ann.
Wigmore Caddesinden başla, Ann.
Você precisa falar comigo, Ann.
Benimle konuşman gerekiyor, Ann.
Você acredita em Deus, Ann?
Tanrı'ya inanır mısın, Ann?
Não temos muito tempo, Ann.
Fazla zamanımız yok, Ann.
- Não vai me chamar de Ann?
- Bana Ann demeyecek misiniz?
Srta. Ann?
Bayan Ann?
Pensou no que deve ser feito, Srta. Ann?
Ne yapacağınıza karar verdiniz mi, Bayan Ann?
O Mary-Ann.
Mary Ann.
- Muito bem, Ann.
Evet Ann, bu iyi.
- Certo.
Ben Ann.
Encontraste a impressão digital da Ann Steele, no estômago da vítima?
Ann Steele'in parmak izlerini kurbanın midesinde mi buldunuz?
A Ann Steele estava na folha de ordenados dele. Muito bem, isso faz sentido.
Ann Steele'i de maaşa bağlamış.
E não sei de nada sobre a Ann Steele.
Ann Steele hakkında hiçbir şey bilmiyorum.
Mac, tentei lembrar-me de tudo o que pude da pendrive da Ann Steele.
Mac, eskiye dönüp Ann Steele'in flash diskiyle ilgili hatırladıklarımı toparlamaya çalıştım.
O que vamos fazer quando chegarmos a Ann Arbor?
Ann Arbor'a varınca ne yapacağız?
Nós não vamos para Ann Arbor.
Ann Arbor'a gitmeyeceğiz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]