Translate.vc / Portuguese → Turkish / Antônia
Antônia translate Turkish
310 parallel translation
- Já conhece a minha irmã, Antonia?
- Kız kardeşim Antonia ile tanışmış mıydın?
A Antonia ficou sem emprego e enviei-o para casa.
Antonia işini kaybetmişti, ben de parayı eve gönderdim.
Quando a Antonia perdeu o emprego, ficamos numa situação péssima.
Antonia işini kaybettiğinden bu yana korkunç bir sıkıntı içindeyiz.
- Mostra-lhe o anel, Antonia.
- Ona yüzüğünü göster, Antonia.
A mina irmã, Antonia.
Kız kardeşim Antonia.
Não a vou censurar por isto, Antonia, mas nunca mais vai ver o seu irmão.
Bunu sana karşı kullanmayacağım, Antonia. Ama artık ağabeyini asla görmeyeceksin.
Vai deixá-lo comprar o futuro da Antonia, o seu e o meu?
O herifin Antonia'nın, senin ve benim geleceğimizi satın almasına izin mi vereceksin?
- A Antonia vai casar com ele por sua causa.
Antonia onunla senin iyiliğin için evleniyor.
Antonia, olha quem está aqui.
Antonia! Bak, burada kim var?
Antonia, pensei em trazer-lhe umas flores.
Antonia, sana biraz çiçek getirdim.
Antonia, insisto pela última vez, que escolha entre mim e este seu irmão escandaloso.
Antonia, ben ve bu başıbozuk ağabeyin arasında bir seçim yapman için son kez ısrar ediyorum.
Antonia, posso te visitar amanhã?
Antonia, yarın seni ziyaret edebilir miyim?
Vou ser franco com você, na altura em que isto aconteceu, estava muito apaixonado pela Antonia.
Size karşı dürüst olacağım, bütün bunlar olduğunda Antonia'ya delicesine aşıktım.
Antonia - Preciso vê-la urgentemente.
" Antonia, seni hemen görmem gerek.
Antonia, vê aquela porta?
Antonia, şu kapıyı görüyor musun?
Não, Antonia, não estou mentindo.
Hayır, Antonia, yalan söylemiyorum.
Antonia, ajudo-a a tirá-lo do país, para qualquer lado que me disser.
Antonia, onu ülke dışına çıkarmana yardım ederim, nereye istersen.
- Antonia, por favor...
- Antonia, lütfen.
Antonia sabe e está com medo de me dizer.
Antonia biliyor ve bana söylemeye korkuyor.
Sabe que sempre quis ajudá-la e à Antonia.
Sana ve Tony'ye her zaman yardım etmek istediğimi biliyorsun.
Antonia, o que fez o Roderick?
Antonia. Roderick ne yaptı?
É o Antonia Graza,
Bu Antonia Graza.
O Antonia Graza foi apanhado por esta corrente circular forte e vai sendo empurrado para as rochas. Da última vez, embateu nelas.
Antonia Graza bu güçlü akıntıya kapıldı ve yavaşça bu kayalara doğru itildi.
Antonia?
Antonia?
A velha cidade era dominada pela fortaleza de Antónia, símbolo do poder romano. E pelo grande templo dourado, afirmando uma fé imperecível.
Yaşlı şehre hakim iki şeyden biri olan Antonia Kalesi Roma iktidarının merkezi büyük altın tapınak ise yok edilemez bir imanın dış görüntüsüydü.
Pensem como choca a notícia de sua loucura a sua sobrinha. - Antonia. - Antonia.
Onun delirdiği haberinin yeğenine yaşattığı şoku düşünün.
Preocupa-lhe o efeito que isto terá em suas muito próximas bodas.
Antonia, ki kendisi bunun yaklaşmakta olan evliliğine olan etkisi konusunda endişeli.
Antonia e a amada ama apressam-se à igreja.
Antonia ve hizmetçi, çabuk kiliseye.
É o prometido da Antonia licenciado em ciências graduado na Universidade de Salamanca. É um homem que sustenta sua própria importância... Certamente.
Antonia'nın nişanlısı bilim eğitimi almış Salamanca Üniversitesi mezunu kendi itibarını sanki kırılmasından korkarmış gibi taşıyan bir adam.
A maior parte deixo a minha amada sobrinha Antonia Quijana que são as seguintes.
Bazı istisnai kişisel mallar haricindeki her şeyi sevgili yeğenim Antonia Quijana'ya bırakıyorum. İstisnalar şöyledir :
Vinde, Antónia. Devíeis repousar um pouco.
Gel Antonia, biraz uzanmalısın.
Antónia atira com mais força que isso.
Antonia bundan daha sert fırlatır.
Sabeis, Antónia, sou uma pessoa calma.
Bilirsin ya Antonia, ben çok uysalımdır.
Antónia, sois tão inocente!
Antonia, ne kadar masumsun!
Antónia!
Antonia!
- Antónia viaja convosco?
- Antonia seninle mi yolculuk ediyor?
Cuidai de Antónia.
Antonia'ya göz-kulak ol.
Até a querida Antónia dormita.
Sevgili Antonia hafiften onaylasa bile.
Adeus, Antónia.
Hoşçakal Antonia.
A grande senhora Antónia, filha de Marco António e esposa do nobre Druso.
Yüce Leydi Antonia Mark Antony'nin kızı ve soylu Drusus'un karısı.
Antónia encontrou-a no escritório dele e trouxe-ma.
Antonia Claudius'un odasında bulmuş, bana getirdi.
Antónia e eu pagaremos os Jogos. E Germânico e Cláudio.
Antonia'yla ben ödeyeceğiz, Germanicus ve Claudius da.
Mas Antonia e Justine foi, e-e Odette e Josephine.
Ama Antonia ve Justine gittiler... Odette ile Josephine de.
Ela chama-se Antonia.
Gerçek adı Antonia.
Eu sei que se chama Antonia, não sou parva.
Biliyorum! Aptal değilim.
Boa Tarde, o meu nome é Antonia Chavez.
İyi günler, ben Antonia Chavez.
Antonia.
Antonia.
Desta vez vou entrar naquele quarto de cama e dizer à Antonia que quero casar com ela. Desta vez será diferente.
Bu sefer, o yatak odasına gireceğim ve Antonia'ya evlenmek istediğimi söyleyeceğim.
Se estiver certo, foi neste dia que conheci a Antonia.
Sanırım, bugün Antonia'ya rastladığım gündü.
- Antonia.
- Antonia.
Antes de o sol nascer, Antonia sabia, que seu fim se aproximava.
Güneş doğmadan çok daha önce, Antonia, sayılı günleri kaldığını biliyordu.