Translate.vc / Portuguese → Turkish / Armando
Armando translate Turkish
362 parallel translation
Spalmagulli, Armando.
Spalmagulli, Armando.
O que está armando?
Hey, siz ne yapacaksınız?
Trabalhei até ao ano passado nos tubos de chumbo, com Armando Lucherini.
Armando Lucherini'nin yanında muslukçuluk yapıyorum.
Armando Lucherini, um rapaz bem preparado...
Ah, küçük Armando, her zaman işini bilir.
- Armando na plaza.
- Armando meydanda.
Sou o Armando, ele é o Pedro, aquele é o Pablo e ele é o Sam.
Ben Armando, o Pedro, bu Pablo ve şu da Sam.
Se não me conta já o que andam os três armando...
Eğer üçünüzün ne yapmaya çalıştığınızı açıklamazsan...
Então está armando um verdadeiro vendaval.
O halde gerçekten çırpınıyorsun.
Muito obrigado, Armando.
Yaptıkların için sana minnettarım, Armando.
- O Armando é um santo.
- Armando bir aziz.
- Armando.
- Armando.
Então, como diz o Armando, podem ir com eles para a Florida, fundar uma colónia nos Everglades e viver felizes para sempre.
Sonra, Armando'nun dediği gibi, onlarla Florida'ya gidebilir,..... Everglades'de kendi koloninizi kurar, ve sonsuza dek mutlu yaşarsınız.
Será que o Armando chegou ao outro lado?
Acaba Armando diğer tarafa ulaşmış mıdır?
Eu sei que ele vai matar Ursua e Armando.
Aguirre'nin, Ursua ve Armando'yu öldüreceğini biliyorum.
Armando fugiu da prisão.
Armando hücreden kaçtı.
Pode passar. - Obrigado.
Devam edin, Sinyor Armando.
- Armando, não entendo.
Armando, anlamadım?
- Armando, perdoe-me.
Armando, affet beni.
- Armando, vamos voltar para o circo.
Armando, haydi sirke geri dönelim.
- Mas, Armando, para onde vou?
- Fakat nereye gideceğim?
- Deves infiltrar-te numa delas. - Mas, Armando...
Onlardan birinin içine girmelisin.
- Desde que os macacos falantes chegaram à terra e conceberam um bebé, cuja sobrevivência ameaça o futuro da nossa raça.
Bu yıldan beri, Senyor Armando, İki konuşan maymun geldiği zaman bir bebek dünyaya getirdiklerinde tüm insanlığın gelecekteki yaşamını tehdit etmişti.
Senhor Armando.
- Senyor Armando!
Senhor Armando... o seu macaco nunca falou ou mostrou algum sinal de articulação na sua presença?
Senyor Armando, hiç sizin maymununuz konuştu mu veya anlaşılan işaretlerden birini gösterdi mi?
- Sim, Sr. Armando, o senhor vai. Não fiz nada de errado!
Süreceksin.
Soube que o seu amigo Armando estava morto.
Armando'nun öldüğünü duydu.
O Armando só me disse que vieram do futuro.
Gelecekten geldiler.
O partido é você e você sabe disso. Eugenia, Enzo, Armando, e, do outro lado do rio, toda a família Zali.
Eugenia, Enzo, Armando ve Zalis nehrin öteki tarafındalar.
Todo o mundo nos utiliza armando grupos contra grupos, destruindo África...
Bütün dünya, şimdi olduğu gibi, bizi kullanıyor. Toplumları birbirlerine karşı silahlandırıp Afrika'yı yok ediyorlar.
Um júri de Portland condenou por unanimidade... um garoto de 22 anos, Armando... Zamorro Flores, por assassinato, depois de robar e degolar William Somerset, 53 anos...
"Portland'daki bir bölge mahkemesi jürisi geçici ikametle şehirde bulunan 22 yaşındaki Zamora Flores'i, 53 yaşındaki William Somerset'i hunharca öldürmek ve soymak suçlarından, birinci dereceden suçlu buldu."
Armando.
Silahlandırıyoruz şimdi.
Os personagens que vão intervir são o engenheiro Armando Vitossi... que bateu todos os'records'de sequestros... quanto a duração de reclusões e a de quantias de resgates.
Kaçırılma olayı ve ödenen parayla ilgili olarak, elinde yeni kayıtlar olduğunu söyleyen mühendis Bitossi bizlerle birlikte olacak.
O Armando disse alguma coisa errada?
Kötü bir şey mi söyledim? Affet beni.
Armando, leva-me daqui.
Armand, hadi gidelim buradan.
O Armando é como o vento.
Armand rüzgâr olacak.
Guitaro, Armando : 4
Guitaro, Armando, dört.
O número quarto dos Mariners : Armando Personi!
Mariners'in dört numarası - Armando Personi!
Armando.
Armando.
Armando foi o homem que o torturou.
Ona işkence yapan adam Armando'ydu.
Armando e Raffi.
Armando ve Raffi.
Podes chegar aqui, Armando?
Armando, lütfen buraya gelir misin? Burada bir sorun var.
Sabe-me quanto tempos leva de lá até à E.P. A...
Oradan çevre koruma binasına gelmesinin ne kadar sürdüğünü öğrenmek istiyorum. Tamam mı Armando?
Enquanto isso... estou armando meus planos.
Bu arada ben de kendi planlarımla ilgileneceğim.
Não, nós... nós chegamos lá. Estávamos armando a barraca, e...
Biz oraya ulaştık kampı kurduk, ve -
- Ah, Sr. Armando.
Bir dakika.
- Tess, o Sr. Armando.
- Konuşmak istemiyorum.
Todas as semanas lhe dava um peso para que fosse ao prostíbulo. Ele me levou pela primeira vez.
Armando'nun babası özgür düşünen biriydi.
circo DO ARMANDO
Bir dakika.
- Tudo bem, Senhor Armando.
Yaşıyorum ve nefes alıyorum.
Senhor Armando!
Ah, Senyor Armando.
A seguir são vocês.
Tamam Armando, Van Dyke, sırada siz varsınız.