English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Avivá

Avivá translate Turkish

90 parallel translation
Aviva o fogo da caldeira.
Ocakları ateşleyin.
Aviva-te a memória?
Belleğin yerine geliyor mu?
Toma, aviva a memória.
( Isabel Batista ) İşte, hafızanı tekrar yokla.
- Não, nada. A foca, a foca, a foca, que aviva o engenho, e a carne provoca.
Fok, fok, fok sizi zekileştirir, fok eti.
- Isso aviva a memória?
Bu hatırlattı mı?
Até que a estúpida fotografia lhe aviva a memória.
Fotoğrafı görüp beni hatırlayana kadar öyle.
Estou aqui, Aviva.
Buradayım, Aviva.
Sê paciente, Aviva.
— Biliyorum. Sabırlı ol, Aviva.
Abre esta porta, Aviva.
Aviva, kapıyı aç.
É o meu apartamento, Aviva.
Bu benim dairem, Aviva.
Aviva.
— Aviva.
Faz o que te digo, Aviva.
Sadece söylediğimi yap, Aviva.
Não nos esqueçamos que a Aviva encontrou a Kitty.
— Unutma Aviva kedimizi buldu.
Aviva?
Aviva?
Aviva!
Hayır.
Aviva...
Aviva.
Aviva! O que se passa?
Aviva, neler oluyor?
Não me desapontes, Aviva!
Beni hayal kırıklığına uğratma, Aviva.
Aviva, vou ver a tua tia. Dizer-lhe onde estás.
Teyzeni görmeye hastaneye gidiyorum ona nerde olduğunu söylerim.
Não percebo, porque a Aviva está com vocês?
Anlamıyorum. Aviva neden siz de kalıyor?
Importa-se que passe por sua casa para buscar umas coisas para a Aviva?
Evinize uğrayıp Aviva için bazı eşyalar almam sorun olur mu?
E, Phoebe, faças o que fizeres, não percas a Aviva de vista, certo? Sim, claro.
Ve Phoebe, ne yaparsan yap, Aviva'yı gözünün önünden ayırma, tamam mı?
Só... só por curiosidade... Tu e a Aviva...
Sadece merak ettim sen ve Aviva.
Meu Deus, Aviva!
Oh, aman Tanrım, Aviva.
Aviva!
Aviva?
A Aviva tinha acendido umas velas. Acho que o casaco se aproximou demais delas.
Aviva bir kaç mum yakmış, ve sanırım süveterim muma yapıştı.
E depois ela fugiu de casa.
— Sonra Aviva koşarak çıktı.
Tive uma premonição... em que a Aviva te ia magoar. Por isso tentei detê-la. Devia ter-te dado ouvidos, Prue.
Aviva'nın seni yaralayacağını gördüm, ve onu durdurmaya çalıştım.
Tinhas razão sobre a Aviva.
Aviva konusunda haklıydın.
Onde vais, Aviva?
- Nereye gidiyorsun, Aviva?
Toca no espelho, Aviva.
Aynaya dokun, Aviva.
Olá, Aviva!
Merhaba, Aviva.
Estava a usar a Aviva para tentar transformar-nos em bruxas más?
Yani Aviva'yı bizi kötü cadılara dönüştürmek için mi kullanıyormuş?
Aviva!
— Aviva.
Não és a Aviva!
— Sen Aviva değilsin.
A Aviva não congela.
— Aviva donmuyor.
O demónio foi-se, Aviva.
Evet, iblis gitti, Aviva.
Não, Aviva, estou a falar a sério.
Hayır, Aviva, Ciddiyim.
Dizem que a saudade aviva a memória.
Derler ki ; yalnızlık, hafızayı canlı tutar!
Nada aviva tanto um quarto como uma janela bem vestida.
Bir odayı iyi bir perde dışında hiçbir şey canlandıramaz.
A sombra da noite aviva Realça cada sensação ; A escuridão agita-se
Gece duyuları keskinleştirir her bir duyuyu çoğaltır.
Aviva, não...
Aviva, hayır.
Não, Aviva...
Hayır Aviva.
Esta é a Aviva.
Bu da Aviva.
Judah, porque não trazes a Aviva aqui atrás e lhe mostras o lago?
- Judah, Aviva'ya gölü göster.
Aviva? Estás bem?
Aviva iyi misin?
Aviva, ele violou-te?
Aviva sana tecavüz etti mi?
Estás a tentar dizer-me alguma coisa? Aviva?
Bana bir şey mi demeye çalışıyorsun Aviva?
Aviva, não há problema se fores.
Aviva eğer öyleyse sorun değil.
Aviva, não estás a facilitar nada as coisas.
Bu işi ikimiz için de kolaylaştırmıyorsun.
O meu nome verdadeiro é Bob! O meu nome verdadeiro é Aviva!
Gerçek adım Aviva.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]