Translate.vc / Portuguese → Turkish / Año
Año translate Turkish
47,145 parallel translation
Clay, estiveste fora mais de um ano.
Clay, 1 seneden fazladır yoksun.
A zona ganhou um casino indiano no ano passado, então ergueram uma torre de telemóveis.
Geçen sene oraya bir Kızılderili kumarhanesi yapıldı ve mecburen baz istasyonu koydular.
UM ANO DEPOIS
1 YIL SONRA
Eu safei-me, mas o fofinho apanhou um ano de prisão.
- Ben kaçabildim ama Fofinho yakalandı ve 1 yıl hapis cezası aldı...
Mas eu nunca me vou esquecer 1958, o ano em que se tornou Pelé.
Asla 1958'i unutmayacağım, Pele olduğum yılı...
Um Ano Mais Tarde
Bir yıl sonra
A minha filha morreu há um ano.
Kızım bir yıl önce öldü.
Fiz um tag num arranha-céus e apanhei um ano de prisão.
Bir gökdelene duvar resmi yaptım ve bu yüzden bir yıl hapis aldım.
E, no ano passado, tive uma afta mas isso foi porque o Jalapeño estava a usar a minha esponja.
Ha, bir de geçen yıl uçuk olmuştum ama Jalapeño havlumu kullandığı içindi.
Até sinto que este é o teu ano.
Bu senin yılın olacakmış gibi.
Sabes uma coisa, meu? Tenho de te dizer que acho que este ano vai ser muito bom.
Bak dostum, söylemem gerek bu yıl için iyi şeyler hissediyorum.
É a altura mais movimentada do ano.
Yılın en yoğun zamanındayız.
Mas a boa notícia para vocês que é este ano temos três vagas.
Ama iyi haber şu ki bu yıl 3 eleman alacağız.
Ouçam. Queremos agradecer-vos pelo excelente ano de eliminatórias.
Bu yılki harika seçmeler için hepinize teşekkür ederiz.
Para os que não continuam e se tornam recrutas, queremos agradecer-vos, esperamos ver-vos no próximo ano.
Seçmeleri geçemeyip stajer olamayacaklara da teşekkür ederiz ve sizi gelecek yıl da görmek isteriz.
Quantas rosas recebeste no ano passado, Linds?
Geçen yıl ne kadar gül aldın, Linds?
A ver se chego às 25 este ano e é bom que o Patrick me dê mais do que uma.
Ama bu yıl 25 olacak. Ve bir tanesinden fazlası Patrick'ten gelse iyi olur.
No ano passado, o Matt mandou-me 12 rosas vermelhas.
Geçen yıl Matt bana tam bir düzine kırmızı gül yollamıştı.
"Talvez para o ano, mas não é provável."
"Belki gelecek seneye ama yüksek ihtimal olmaz."
Se soubesse, não lhe tinha chamado Danny DeVito o ano todo.
Bilseydim ona tüm yıl Danny Devito diye hitap etmeyi bırakırdım.
Andamos desde o ano passado.
Bu ne ya? Geçen yıldan biri çıkıyoruz.
Lembras-te de lhe chamarmos "Amarelinha" no 5º ano?
- 5. sınıftaki sidiği hatırlıyor musun?
Foi no terceiro ano, já não te deves lembrar, mas...
Üçüncü sınıfta gelmiştin, hatırlamıyorsun herhalde.
Fogo, Lindsay, ela era a tua melhor amiga no quinto ano.
Lindsay, beşinci sınıfta en iyi arkadaşın oydu.
Ninguém falava contigo no quinto ano e não te castigo por isso.
Hiç kimse beşinci sınıfta seninle konuşmadı bile ve ben bunu yüzüne vurmadım.
Quando estava no quinto ano, havia uma rapariga que cantava uma canção.
Ben 5. sınıftayken bir kız şarkı söylerdi.
Bom... Lembras-te do que aconteceu no 3º ano, quando o meu pai morreu?
Şey... 3. sınıftayken babamın öldüğü dönemleri hatırlıyor musun?
Lembram-se da alcunha que me deram no quinto ano?
Bana 5. sınıfta taktığınız ismi hatırlıyor musun?
"Talvez para o ano, mas não é provável."
"Belki gelecek sene ama yüksek ihtimal olmaz".
Pelo menos, não desde o terceiro ano.
Yani... 3. sınıftan beri.
Estaremos todos a aprender a marcha militar daqui a um ano.
Zaten bir yıla kalmaz hepimiz kaz adımı atmayı öğreniriz.
Penso que o papá estará em casa na véspera de ano novo.
Galiba baban yeni yıl arifesi için eve zamanında geldi.
Feliz Ano Novo, cavalheiros.
İyi yıllar beyler.
UM ANO DEPOIS
BİR YIL SONRA
Queria dizer que nós estamos impressionados com os seus números no último ano.
Şunu söylemeliyim ki geçen yılki satışlarından çok etkilendik Jim.
Eu vou embora. Mas vou embora com um ano de pagamentos.
Gidiyorum ama birkaç yıllık ücretiyle gidiyorum.
A Lucy recebeu um ano de pagamentos.
Lucy birkaç yılla bedel ücrete sahibi oldu.
Mais 5.000 por ano, enquanto nos derem passagem através dos vossos mares.
Ayrıca her sene 5.000 daha. Denizlerinizden geçiş hakkı verdiğiniz müddetçe.
Estás a trabalhar este ano?
Bu sene çalışıyor musun?
Este ano, para nos ajudar a inaugurar e conduzir uma excelente temporada social, gostaria de agradecer especialmente a Layne Cricket e à sua esposa Susan por servir...
Bu sene harika bir sosyal dönemi müjedelememize katkılarından ötürü Layne Cricket ve eşi Susan'a özel teşekkürlerimi sunmak istiyorum.
- Pai do ano.
- Yılın babası.
- Sim, sou o pai do ano.
- Evet, yılın babasıyım.
Sabias que eles gastam 36 mil dólares ao ano, para abrigar um condenado?
Bir mahkûmun yıllık masrafının 36 bin dolar olduğunu biliyor musun?
Nesta altura do ano não há muita gente na cidade.
Yılın bu zamanında kasabada pek kimse olmaz.
Há um ano pediu-me para que o ajudasse e Deus sabe que tentei.
Bir yıl önce benden yardım istedin. Tanrı biliyor ya elimden geleni yaptım.
Está morto já faz um ano.
Bir yıl önce öldü.
Há quem veja semelhanças com o incidente em Westchester há um ano, que deixou 600 feridos, e que matou vários mutantes, incluindo vários X-Men.
Birçok kişi bir yıl önce gerçekleşen Westchester olayıyla benzerliğe dikkat çekti. Oradaki olayda 600 kişi yaralanmış ve aralarında X-Men üyelerinin de olduğu birçok mutant hayatını kaybetmişti.
Mas este ano, Barb arranjou um negócio nesta zona.
Ancak bu yıl, Barb'ın bir anlaşması var. Bu tesiste.
De qualquer maneira, Barb reformou-se este ano.
Neyse, Barb geçen sene emekli olmuş.
INGLATERRA, ANO 1127 AD.
iNGiLTERE, MS 1127
O pai do ano.
Yılın babası.