English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Bars

Bars translate Turkish

35 parallel translation
Refresquem esses lábios ardentes com os nossos gelados de fruta céu gelado caramelo leio e o favorito de todos, o "palito lambido".
Lezzetli, meyveli donmuş çubuklarımız var,... icy whiteys.. Fudgy wudgy bars ve herkesin en çok sevdiği : yapışkan dil meyveli çubuk!
Das barras Harvey?
Harvey Bars?
Estou a ficar sem Klondikes.
KIondike Bars kalmamış.
Temos Hambúrguers Big Chief, Hamburguers Bongo... Foot-longs, Corny Dogs, Frosty Shakes, Creamy Bars.
Big Chief Burgers, Bongo Burgers Foot-longs, Corny Dogs, Frosty Shakes, Creamy Bars.
Havia barras de ouro, cofres de depósitos... Ou seja, onde estão os saques à moda antiga?
There used to be bars of gold, safety-deposit boxes... demek istedimki, o eski buyuk ganimetler nerde?
- Lembras-te dos Bungalow Bars?
- Bungalow Bar'ı hatırlar mısınız?
Não podia pagar nada. Vendia Dilly Bars no Dairy Queen. Onde está ela?
Dairy Queen'deki Deli Bar'da servis yapıyordum.Nerede bu?
Temos estado na costa sul de St. Barts com macacos, a tomar ácido.
St. Bars'ın güney sahillerinde yüzdük, LSD'ye takıldık.
Que diabo... bar bars!
Bu kahrolası da ne... bar dolapları!
Ele disse, que nos quartos em "Omni Shoreham" não há mini-bars.
Neden? Omni Shoreham Otel'inin mini barları olmadığını iddia ediyor.
Eles não têm mini-bars nos hotéis "Omini Shoreham".
Omni Shoreham Otel'inde mini barlar yok.
As suítes de seu hotel tem mini-bars?
Otelinizdeki süitlerde mini bar var mı?
Dizzle, "roll-bars" dos bons.
Dizzle, koruyucu kafesler.
E é o estar a descoberto que impede o Jasper de abrir mais wine bars?
Yani Jasper'ın şarap evi açmasına engel olan, bu banka borcu mu?
Viram o filme "Women behind bars"?
"Kadınlar Parmaklıklar Ardında" filmini hiç seyretmiş miydin?
Viste o filme "Women between bars"?
"Kadınlar Parmaklıklar Ardında" filmini hiç seyretmiş miydin?
Costumavas dizer que o amor... era uma prisão com barras feitas de carne.
Bu aşkın şey olduğunu söylüyordun... a prison with bars made of flesh.
Sem o mini-bar.
Mini barsız tabii.
Temos a TV, o telefone, a penicilina,
TV, telefon, penisilin, yağda kızartılmış Mars Bars, Loch Canavarı,
Deep-fried Mars Bars, o monstro do lago Ness, a ovelha Dolly, Sean Connery e até a Susan Boyle.
Koyun Dolly, S. Connery ve Susan Boyle.
"Between the Bars", de Elliot Smith.
"Between the Bars" Elliot Smith.
- Aumenta a pressão em 5 bars.
- Basıncı 5. bara çıkar.
Escoceses gostam de lutar e comer chocolate frito, e os ingleses sempre têm razão.
- Evet, İskoçlar dövüşmeyi sever. Fazla kızartılmış Mars Bars yerler. Bir de İngilizler hiçbir konuda yanılmaz.
Poderíamos ter-nos encontrado para tomar um café ou no Monkey Bars.
Öyle de, bir kafede ya da bir parkın bankında buluşa bilirdik.
Tudo o que temos de fazer é tocar a canção certa... e acredita-me, tudo dará a volta no espaço de quatro compassos ( bars ).
Tamam, beni dinle. Sadece doğru şarkıyı çalmamız gerek. Güven bana bu dört direkli dünyada her şey yoluna girer.
- Wrong Side of the Bars -... Equipe Queens Of The Lab...
Al _ Capone "1X02 PARMAKLIKLARIN YANLIŞ TARAFI"
Um quarto de onça e umas de pastilhas de Z-Bars.
- Çeyrek ons ve iki tane Z barı.
Aqui, Bars.
- Bariyerler orada!
Deixa o Bars passar!
Bariyerleri çek!
Outras fontes não confirmadas dizem que ele chamava-se Abu Bara.
Doğrulanmayan bilgilere göre de, diğer adı Abu Bars'mış.
Sobriedade. Avenida da Sobriedade.
Barsızlar Sokağı.
Nutty Bars, Bazooka, Pez, Smarties,
Nutty Bars, Bazooka, Pez, Smarties
- Chamam-lhes Balboa Bars.
- "Balboa Çubukları" diyorlar.
Para o ano por esta altura estaremos a abrir wine bars em Paris de França!
Evet!
Faça as pazes com os Yorks.
York'larla barşı yap.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]