Beatbox translate Turkish

Acho que se tentasses outra vez com um pouquinho mais de garra, talvez alguma coreografia, a Piper podia ajudar-te com um beatbox.

Biraz daha yüksek sesle denesen, belki biraz karayografili yaparsan, ve Piper sana arkada beatbox sesleri falan yapsa.

À porta do Beatbox Club, 2 da manhã.

Beatbox Kulüp'ün dışında. Sabah ikisinde.

Esquina do Beatbox Club, 2 da manhã, apanhar um táxi para casa.

Sokağın köşesinde, sabahın ikisinde eve giden bir takside...

É beatboxing.

O bir beatbox.

Desta vez tu fazes o beatbox.

Bu sefer vokalleri sen yap.

Se gostas de música, sou uma caixa de ritmos humana.

Müzisyenlerden hoşlanıyorsan ben de canlı beatbox sayılırım.

Sou uma beatbox humana noite do baile de finalistas

Ağzımla ritim atarım balo gecesi

Quando era pequena, todos me diziam que o meu destino era cantar, mas tinha esperanças de fazer carreira na beatbox.

Küçükken herkes şarkıcılığın benim kaderim olduğunu söylerdi ama ben ritim tutarak para kazanmak isterdim.

Não me estás a dizer que sabes fazer beatbox!

Ritim tutmayı bildiğini söyleme bana.

"Também vou ver se me deixam cantar 'Deus abençoe a América'no intervalo."

"Ayrıca devre arasında" Tanrı Amerika'yı Korusun "şarkısını beatbox olarak söylemeye çalışacağım."

Quando bebo Whisky... fico estranhamente bom a fazer beatbox.

Bourbon içtiğimde niyeyse ağzımla süper müzik yapıyorum.

Tu sabes, posso fazer beatbox, não é?

Beatbox yapabildiğimi biliyorsun değil mi?

- E para com o beatbox! - Transform!

Ve şu beatbox işini bırak artık!

Só te peço que não a deixes saltar de um telhado ou seja tocada por alguém do beatbox.

Bir şey istemiyorum. Sadece çatıdan atlamasın ya da beatbox'cılardan parmak yemesin yeter. Olur mu?

Mas até agora, ninguém lançou um desafio de beat box.

Ama şu ana dek kimse beatbox'ta meydan okumadı.

Sabes, é do tipo beatbox de W. Ferse.

Aslında W. Ferse şarkılarına benziyor!

Fiquei um pouco surpreendida quando decidiste fazer beat-box.

Beatbox yapmaya karar vermene şaşırdım biraz.

A maioria do pessoal não consegue e a maioria das equipas não quer saber se fazes beatbox, mexes as mamas ou bates umas nos tempos livres.

Tıpkı çoğu takımın beatbox yapmanı ya da memelerini oynatabilmeni ya da 31 çekmeni önemsemediği gibi. Oyununda açıklar var dostum.

E quando dizia ritmo, queria dizer caixa de ritmo.

Ve "bokstan" kastettiği de "beatbox" tabii ki.

- Beatbox.

Hop! Başla!

- Beatbox, rapaz!

Başla oğlum!