English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Beaux

Beaux translate Turkish

44 parallel translation
Sábado de manhã estou na École des Beaux-Arts.
Cumartesi sabahı Güzel Sanatlar Akademisine gidiyorum.
É o chefe de mandaretes do pequeno restaurante na rua da Belas Artes?
Rue de Beaux Arts'daki şef garson musunuz?
Café dos Beaux Arts, Nîmes.
Nimes'de, Des Beaux Arts Kafe'sinde.
Café dos Beaux Arts, em Nîmes.
Nimes'deki des Beaux Arts Kafe'si.
Número 13, Rue des Beaux Arts.
13. sokak, des Beaux Arts.
- Beaux...
- Beaux...
A Beaux Reves?
Beaux Reves'den mi?
A Hope adorava malmequeres e há muitos em Beaux Reves.
Hope kadife çiçeklerini çok severdi. Beaux Reves'de deli gibi büyüyorlar.
Essa proposta foi negada a partir do momento e que vocês destruíram um espécime exemplar de arquitectura de belas artes do princípios de século com a adição de uma capa de estuque por cima.
- Başvuru reddedildi. Yüzyıl sonu "beaux-arts" mimariye ait mükemmel bir örneği, sıva kaplı biz uzantıyla yok ettiğiniz an reddedildi.
Chamo-me Beaux.
Me llamo beaux.
Sou o Beaux, com um X.
Ben Beaux, X ile.
Homens como o Beaux nunca perdem tempo com raparigas como eu, a menos que queiram alguma coisa, como dinheiro... ou sexo.
Beaux gibi erkekler, bir şey istemedikleri sürece, vakit ayırmazlar. Para gibi... veya sex.
- É Beaux.
- Adım Beaux.
Este Beaux é bom.
Bu Beaux denilen çocuk iyi.
Tipos como eu e o Beaux não podem ser limitados.
Beaux ve benim gibi adamlar bağlı duramaz..
De qualquer forma, o Beaux está a aniquilar o Tim.
Her neyse, Tim Beaux un yol kurbanı.
Assim que conheci o Beaux, foi como se o meu interior dissesse, Tim, este tipo é um problema.
Beaux ile tanıştığım an, bağısaklarım "Tim, bu adam bela" der gibiydi.
Não há hipótese de um modelo como o Beaux ter tanta imaginação no planeamento de uma aula.
Beaux gibi bir artistin böyle öğretici bir şeyi ders planına koymasının imkanı yok.
- Estás a falar como o Beaux?
- Beaux gibi mi konuşuyorsun?
Porque não contas ao Beaux?
Neden Beaux'a söylemiyorsun?
Viste o Beaux?
Hey, Beaux'yu gördün mü?
O Sr. Beaux diz que a única educação que é precisa, é a vida, a vida real.
Beaux Hoca diyor ki bir insanın ihtiyaç duyduğu tek eğitim hayattır. Gerçek hayat.
O Beaux?
Beaux mu?
O Beaux disse-te para fazeres isto?
Bunu yapmanı sana Beaux mu söyledi?
Beaux, responde à pergunta.
Beaux, soruya cevap ver.
Adeus, Beaux.
Hoşçakal Beaux.
- E o Beaux?
- Beaux'ya ne oldu?
- O Beaux foi-se embora.
- Beaux gitti.
Mas tens uma coisa que o Beaux não tem... integridade.
Fakat sende Beaux'da olmayan bir şey var - -dürüstlük
Estou tão contente que não tenhas dado ouvidos ao Beaux.
Beaux'yu dinlemediğiniz için çok mutlu oldum.
Repara, o Beaux não tinha vergonha do facto de ter um fraco significante...
Gördüğün gibi Beaux yanık olduğunda utangaç....
Srta. Chanel, por aqui. O Sr. Beaux espera-a.
Matmazel Chanel, Mösyö Beaux da sizi bekliyordu.
Ele foi projectado por Daniel Burnham de Chicago, estilo das Belas Artes, esta arquitectura... - Amigo!
Chicago'lu Daniel Burnham tarafından beaux art stilinde dizayn edilmiş.
Projectado por Daniel Burnham de Chicago, no estilo belas artes, esta jóia da arquitectura foi a primeira do seu tipo...
Chicago da Daniel Burnham tarafından dizayn edildi beaux art tarzı kullanılmıştır. Bu kıymetli mimari eser... - Profesör Mosby?
E apenas o mais dotado "cámaleão" podia ter desenhado obras-primas beaux arts clássicas assim como suaves ferros de engomar modernos.
Sadece en yetenekli pukalemun yan yana sıralanmış gösterişli ve modern binalardaki gibi klasikleşmiş Beaux Art tarzında şaheserler tasarlayabilirdi.
- Com as raparigas do Beaux Arts.
Güzel Sanatlar'dan birkaç kızla sadece.
Vi-a na Acadamia de Beaux-Arts.
Onu ilk Acadamie des Beaux-Arts'da gördüm.
Dois anos na L'Ecole Des Beaux-Arts, com todas as despesas pagas.
L'Ecole Des Beaux-Arts'da iki yıllık eğitim, tüm masrafların ödendi.
Estudei pintura nas Beaux-Arts.
Güzel Sanatlar Akademisinde resim dersleri aldım.
Estudei nas Beaux-Arts! E na Grande Chaumière!
Güzel Sanatlar'da, Grand Chaumiere'de okudum!
Quando estudei nas Beaux-Arts em Paris, ela ainda era uma criancinha no Tennessee.
Ben Paris'teki Güzel Sanatlar'da resim dersleri alırken o Tennessee'de küçük bir çocuktu daha.
Maxime De Beaux Fremont.
Maxime de Beaufremont.
Sr. De Beaux Fremont.
Mösyö de Beaufremont.
Segundo o histórico, este arquivo foi baixado por alunos das Belas Artes, editoras de livros de arte e também por alguém da...
Geçmiş kayıtlara bakarsak, bu dosya Ecole des Beaux sanat öğrencileri sanat kitabı yazarları, bir de...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]