Beene translate Turkish

Este é o David no centro comercial Geoffrey Beene.

Bu Geoffrey Reene Alışveriş Merkezi'nde David.

Acho que isso pede uma bronca, ou pelo menos uma palavras do majestoso Cyrus Beene.

Bunu bir ders emri gibi düşün en azından haşmetli kralım Cyrus Beene'den birkaç kelime duyayım.

Embora muitos vejam isso como positivo na relação dos... Cyrus Beene.

Birçokları bunu iki ülke arasındaki ilişkiler için olumlu bir hamle olarak görse de...

Contou ao Cyrus Beene que eu estava grávida, e ele mesmo assim não me deixa ver o Presidente?

Cyrus Beene'e hamile olduğumu söylemene rağmen hâlâ başkanla görüşmeme izin vermiyor mu?

Ninguém gosta de um sabe-tudo, Sr. Presidente.

- Ukalaları kimse sevmez, Sayın Başkan. Bay Beene.

Cyrus, apresento-te Sanders Black.

Cyrus, Sanders Black'le tanış. - Sanders, Cyrus Beene.

Sanders, Cyrus Beene. O chefe de gabinete não precisa de apresentações.

- Başkanın personel şefinin tanıştırmaya gerek yok.

É a Olivia Pope. Quero falar com Cyrus Beene.

Olivia Pope, Cyrus Beene'i arıyor.

Reserva para dois. Cyrus Beene.

Merhaba, iki kişilik rezervasyon.

Foi a primeira a chegar.

Cyrus Beene. İlk siz geldiniz.

- Cyrus Beene.

- Cyrus Beene...

Cyrus Beene.

Ben Cyrus Beene.

O Cyrus Beene vai tratar disso.

O işi Cyrus Beene hallediyor.

- Cyrus não é do nosso meio.

Cyrus Beene bu çevrede, bizim çevremizde değil.

Cyrus Rutherford Beene, uma vez na vida, mostre quem é.

Cyrus Rutherford Beene hayatında bir kez olsun bana kim olduğunu göster!

O marido do Cyrus está testemunhando em juízo.

Cyrus Beene'in kocası büyük jürinin önünde ifade veriyor.

Ella Margaret Novak Beene... eu te baptizo no nome do Pai... do Filho... e do Espírito Santo.

Ella Margaret Novak Beene seni Baba Oğul ve Kutsal Ruh adına vaftiz ediyorum.

Não posso, Sr. Beene.

Giremezsiniz Bay Beene. Önce...

O Sr. Beene e a primeira dama querem vê-lo, senhor.

Bay Beene'le "first lady" sizinle görüşmek istiyorlar, efendim.

Sr. Beene, é a Emily a ligar para falar com a Srª. Grant.

Bay Beene, Emily's List'den Bayan Grant arıyor.

Sou eu, Cyrus Beene.

Benim... Cyrus Beene.

- Que o Cyrus pode ser o espião.

- Köstebek Cyrus Beene olabilir.

Sr. Beene?

Bay Beene?

- Sr. Beene.

Bay Beene.

O Cyrus Beene sabe mais do que devia.

Cyrus Beene görevimle ilgili gereğinden fazlasını biliyor.

Trabalha com o Cyrus Beene.

Cyrus Beene ile çalışıyor.

- E o Cyrus Beene?

- Peki Cyrus Beene?

- Eu trato do Cyrus Beene.

- Cyrus Beene'i ben halledeceğim.

Ver o Cyrus Beene sob pressão excita-me.

Cyrus Beene'in baskı altında çöküşü benim pornom.

Sr. Presidente, o Sr. Beene está na linha.

Bay Başkan, telefonda Bay Beene var.

- Senhor, deixe-me medir a tensão.

- Bay Beene, en azından kan basıncınızı ölçeyim.

Cyrus Beene.

... Cyrus Beene.

Se o Cyrus Beene acha que me pode afastar da campanha,

Cyrus Beene beni kampanyanın dışında tutmayı düşünüyorsa,

Eu sei como eles actuam. Conheço o Cyrus Beene.

Bunu nasıl düzenlediklerini de biliyorum Cyrus Beene'i de tanıyorum.

O Cyrus Beene vai mandar-me tratar disso, garantir os religiosos.

Cyrus Beene bana dindar ve yeniden güvenebileceğim... bir lider olabilmesi için anlaşma yollayacak...

O Senhor fala através de si, irmão Beene.

Efendi doğrudan seninle konuşuyor, kardeş Beene.

- Sr. Beene. - Cyrus.

Sayın Beene...

Sei que se quiseres emitir uma autorização de entrada, vais ter de te pronunciar oficialmente : 'Eu, Cyrus Beene, quero trazer um criminoso de volta ao País.'

Anladığım şu ki eğer feragat anlaşması çıkarmak istiyorsan devlete yazılı olarak benim, yani cyrus beene'in, bu suçluyu tekrar ülkeye sokmak istediğimi söylemek zorunda kalacaksınız.

Corey, Cyrus Beene.

Corey, Cyrus Beene.

Cyrus Beene, chefe de gabinete do Presidente.

Bu Cyrus Beene, başkanın özel kalemi.

Cyrus Beene, o génio que faz de homens comuns candidatos, e candidatos em ouro.

Cyrus Beene... seni orta halli bir adamdan bir adaya, adaylıkdan da bir cevhere dönüştürecek dahi... - Tanıştığımıza memnun oldum.

Obrigada, Sr. Beene.

- Teşekkürler sayın Beene.

Acho que o Cyrus Beene, vai pedir a demissão.

Bence Cyrus Beene gitmek üzere. Bıraktı bile.

- Sabe o Cyrus Beene.

- Cyrus Beene biliyor!

Porque o Cyrus Beene está a aproveitar-se do teu luto.

Çünkü Cyrus Beene senin acını alıp, onu eğip büküyor.

- Subornado pelo Cyrus Beene.

Şüphesiz Cyrus Beene rüşvet vermiştir.

Coloca-o na linha.

- Cyrus Beene. - Bir saniyeliğine telefona ver.

Sr. Beene.

Sizin bekliyorlar efendim.

Cyrus Rutherford Beene.

Cyrus Rutherford Beene.

Cyrus Beene.

Cyrus Beene.

A sopa do Sr. Beene não pode arrefecer.

Mr. Beene çorbasını asla soğuk sevmez.