English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Bey

Bey translate Turkish

7,878 parallel translation
- Ele tem de pousar a caixa
Memur bey, benim kardeşim.
Pode convidar o Sr. Benson a sentar-se, tomar a medicação ou sair?
Memur Bey, Bay Benson'a yerine oturmasını ya da ayrılmasını veya ilacını almasını tembihler misiniz?
- Senhor agente... Algeme-me a mim.
Memur bey, ben çok kötü biriyim.
Não, senhor.
Hayır memur bey.
Quem faria isto, senhor?
Bunu kim yapar memur bey?
Há três semanas, tem andado a farejar as minhas tralhas, e agora, hoje, um queijo de Camembert e o Sr. Rato, não conseguiu resistir.
Üç haftadır kapanlarıma burun kıvırıyordu. Ama bugün bir kamamber peyniri parçası koydum ve fare bey dayanamadı.
Estávamos a andar depressa demais, oficial?
- Hızlı mı gidiyoruz, memur bey?
Falam bem de si, doutor.
Hakkınızda çok iyi şeyler duydum avukat bey.
Obrigado, doutor.
- Tabii ki. Teşekkürler avukat bey.
Vou dizer ao Governador que o nosso dinheiro está em boas mãos.
Vali Bey'e paramızın emin ellerde olduğunu söylerim.
O Governador quer colocar o processo de produção no site.
Vali Bey internet sitemize koyabilmek için tabletlerle ilgili zaman aralığı istiyor.
O mau comportamento do Sr. Outro Director-Executivo apenas o sensibilizou a não deixar que a Camilla fizesse o mesmo e encorajou-o a dizer "nunca mais"?
Diğer CEO Bey'in hatalı davranışı Camilla'nın aynı şeyi yapmaması konusunda daha hassas hale getirip,... bir daha asla yapmamasını söylemeniz için sizi cesaretlendirmedi mi?
"Desculpe, Sr. Agente, encontrei este saco de'meta'num banco que comprei numa venda de garagem." Não, o meu roupeiro é seguro.
Üzgünüm, memur bey, bu methi garaj satışından aldığım bir pufun içinde buldum. Olmaz. Dolabım güvenli.
- Algum problema, Agente?
- Bir sorun mu var Memur Bey?
Com licença. Falarei consigo quando puder, agente. Doutora, estamos à espera há duas horas.
pardon fırsat bulunca size bakacam memur bey aa, doktor, yalnız biz 2 saatten fazladır bekliyoruz.
E antes, 28 horas.
sizce nereye varacak böyle memur bey?
Obrigado por trazê-lo para casa, oficial.
Onu eve getirdiğiniz için teşekkürler, Memur Bey.
O que acha, doutor?
Ne diyorsunuz avukat bey?
Com licença, oficial.
Pekala, kusura bakmayın, memur bey.
Ouça, Sr. Agente, depois de 20 anos como vizinhos, às vezes chateamo-nos.
Bakın memur bey, 20 yıllık komşuluktan sonra, bazen sinirler geriliveriyor.
Sr. Advogado está pronto para as suas alegações finais?
Avukat Bey, kapanış konuşmanızı yapmak için hazır mısınız?
Sr. Advogado, continue.
Avukat Bey, devam edin.
Estava apenas a fazer o seu trabalho, agente.
- Sadece işinizi yapıyorsunuz, Memur Bey.
Então, inspector, já não é necessário.
Artık size burada ihtiyaç yok, müfettiş bey.
A não ser que este tipo andasse a beber combustível para foguetões, tem que haver outra coisa.
Bu bey roket yakıtı içmiyorsa başka bir şey daha olmalı.
Agente, irei assegurar de que volte a tempo para a sentença.
Memur Bey, emin olun duruşma için gelecek.
Vamos fazer assim, este agente vai recolher o seu depoimento, está bem?
Tamam, tamam. Bu memur bey ifadenizi alacak tamam mı?
Não é assim, agentes?
- Doğru mu memur bey?
- Ele está aqui, senhores agentes.
Burada memur bey.
- Posso ajudá-los, agentes? - Pode.
Yardım edebilir miyiz memur bey?
Perdoe-me, Director, por não pôr a integridade do NCIS antes da minha irmã.
Beni affedin Müdür Bey. Kız kardeşimin olayından önce NCIS'e hiç yalan söylemedim.
Olá. Policia?
Affedersiniz, Memur Bey?
Não quer deixar-me o seu cartão, Sr. Agente?
Bana kartınızı vermeyecek misiniz memur bey?
Estamos a fazer alguma coisa de mal, Sr. Agente?
Yanlış bir şey mi yaptık, memur bey?
Desculpe.
Özür dilerim, memur bey.
Este capacete é de um batedor, de um homem do Hamza Bey.
Bu kask bir izciye ait. Hamza Bey'in izcilerine.
Hamza Bey, bem-vindo.
Hamza Bey, hoşgeldiniz.
- Não digo mais nada...
Başka sorum yok hakim bey.
Há algum problema? O que é isto?
Bir sorun mu var Memur Bey?
Certamente que o guarda não nos parou por acaso.
Eminim memur bey bizi tesadüfen durdurmamıştır.
Sr. Guarda, pode explicar-me porque se está a meter connosco?
Memur bey bizi neden gözaltına aldığınızı söyleyebilir misiniz?
- Pessoal, este é o Bryan Turner.
- Bu bey de Bryan Turner.
Porque é que nos quer no chão, Sr. guarda?
Bizi neden yere yatırdınız, memur bey?
- Sr. guarda, desculpe. O que se passa?
- Memur bey, burada neler oluyor?
- Policia, é a minha filha.
- Anladım. - Memur bey, o benim kızım.
Desculpe-me, oficial.
Kusura bakmayın polis bey...
Com prazer, senhor agente.
- Memnuniyetle, memur bey.
Muito boa tarde, seu guarda.
İyi günler dilerim size memur bey.
Boa tarde, seu guarda.
İyi günler memur bey.
Polícia...
Memur bey...
Oi, seu guarda.
- Merhaba memur bey.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]