Translate.vc / Portuguese → Turkish / Bird
Bird translate Turkish
776 parallel translation
O que são... ovos de pássaros? Mas é tão divertido, porque veja, eu sou a menina Bird.
Onlar ne ki, kuş yumurtası mı? Bu çok komik çünkü ben Bayan Bird'üm ( Kuş ).
Volte já para o seu trabalho, menina Bird!
Hemen işinizin başına dönün Bayan Bird ( Kuş ).
Foi-me pedido pela menina Bird para lhe entregar isto, creio.
Sanırım Bayan Bird diye biri bunu size vermemi istedi.
Pobre menina Bird.
Zavallı Bayan Bird.
Bird ( PÁSSARO ) Tem um nome, sim.
Bir adı var. Evet...
Credo, o mais velho da Mrs. Newman nunca se preocupou com o gato quando foi fazer o Sweet Bird of Youth.
Bayan Newman'ın oğlu Sweet Bird of Youth'da oynarken kediyi dert etmemişti.
Algum de vocês conhece uma loira em um T-Bird branco?
Beyaz Thunderbird'lü bir sarışını tanıyanınız var mı?
Um T-Bird branco, entende?
Anlayacağınız beyaz bir TKuşu.
- Você dirige um T-Bird branco?
- Beyaz Thunderbird mü kullanıyorsun?
Foi o melhor que conseguimos sobre a "Lady Bird" Johnson.
First Lady Johnson'la ilgili ancak bunları bulabildik.
Esta noite na BBC 2 há um programa sobre o "Squawking Bird", líder dos índios Blackfoot, no final da década de 1860.
Bu akşam BBC2'de Karaayak Yerlilerinin 1860'ların sonundaki şefleri... Viyaklayan Kuş ile ilgili bir belgesel var.
Pássaro nojento!
Schwein bird!
- Tem pastilhas?
- Sende hiç Speckled Bird var mı?
Alto aí, Birds.
Durun, T-Bird'ler.
Diz aqui "T-Bird".
T-Bird yazıyor.
Não sendo um T-Bird, que não és, podes olhar, mas não podes tocar.
T-Bird değilsen, ki değilsin, bakabilirsin ama dokunamazsın.
Como podemos ser um T-Bird?
Tamam, nasıl T-Bird olabilirim peki?
- A gingar como um T-Bird
- T-Bird gibi yürüyüp, konuşuyoruz
Vamos gingar como um T-Bird Hoje à noite
Bu akşam T-Bird gibi yürüyüp, konuşuyoruz
Mas o regulamento impõe que sejamos dos T-Birds, até à formatura.
Ancak yasaya göre T-Bird kızlarıyız, en azından mezuniyete kadar.
Vamos gingar como um T-Bird Hoje à noite
T-Bird gibi yürüyüp, konuşacağız bu gece
E gingar como um T-Bird Hoje à noite
T-Bird gibi yürüyüp, konuşacağız bu gece
Esse blusão é propriedade dos T-Birds.
Üzerindeki mont, T-Bird'e ait.
- Um blusão T-Bird.
- Bir T-Bird montu.
Já ouviste o "Bird"?
"Bird" ü duymuş muydun?
O meu nome é Harriet Bird.
Ben Harriet Bird.
Harriet Bird, tonto.
Harriet Bird, aptal.
Todos os nossos carros são'Birds, Olds, Chevies...
Buradaki arabalar, Bird'ler, Old'lar Chevy'ler hepsi aynı.
Bird, o que estás a fazer?
Hey Bird, ne halt ediyorsun sen dostum?
- Não devias ter parado, Bird.
- Hiç durmamalıydın, Bird.
Eu abdiquei do T-Bird.
- T-Bird'ü geride bıraktım bu yüzden.
Bird saiu, McHale torceu o torneio...
Bird atıldı, mchale ayağını burktu...
Lyndon, por que chamou Lynda Bird ( pássaro ) à sua filha?
Lyndon, neden kızına, Linda Kuş adını verdin?
O Larry Bird não mexe tanto em bolas num jogo inteiro como você mexe numa hora.
Larry Bird bile senin kadar hayalarınla oynamıyor.
Faz de conta que o Larry Bird marca 10 pontos no primeiro quarto.
Diyelim ki Larry Bird ilk çeyrekte on sayı üretiyor.
Vai, Bird!
Haydi Bird!
Olá, Bird.
Merhaba Bird.
Para tocar como o Bird, comer como um pássaro.
Bird gibi çalmak, Bird gibi yemek. Bütün o 2 ve 4 bar-breakler.
Tocou bem, Bird.
Güzel çaldın Bird.
O Bird toca sempre bem.
Sen her zaman güzel çalarsın.
- Bird... - Sabe tenho o meu método para descobrir as coisas.
- Biliyorsun bunu öğrenmek için kendi yöntemlerim var.
Aquele é o Bird.
Bu Bird.
Bird, estás doente.
Sen hastasın Bird.
Está na altura de salvares a tua vida.
Hayatını kurtarma zamanı geldi Bird.
Bird, o que estás a fazer?
Bird, ne yapıyorsun?
- Obrigado, Bird.
- Teşekkür ederim Bird.
O Bird tratou mesmo de tudo.
Bird ayarladı bunu değil mi?
Estás doido?
Bird, sen deli misin?
Para tocares como o Bird tens que fazer porcarias como o Bird?
Bird gibi çalmak istiyorsan Bird gibi, pislik mi kullanmalısın?
Esse dinheiro é teu Bird.
Bu senin paran Bird.
Eu sou o Bird.
Ben Bird.