English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Bién

Bién translate Turkish

284 parallel translation
Sabe, fui muito modesto consigo, mas como disse 20.000 moedas de prata, eh bien, está dito.
Bilirsiniz, size karşı hep alçakgönüllü oldum. Ama eğer 20,000 pound dediysem 20,000 pound demektir.
- Bien, monsieur.
- Tabii mösyö.
Avez-vous bien travaillé aujourd'hui, mon chéri?
Bugün dersine çalıştın mı tatlım?
Muito bem.
- Tres bien.
- Muito bem, Francisco.
- Muy bien, Francisco'.
Très bien.
Très bien.
Ponha um destes na parede por cima do bar, Nacho.
Bunlardan birini barın sağındaki duvara koy, Nacho. - Muy bien.
- Bien hecho.
- Bien hecho.
Combinou encontrar-se com Frantz e Odile no "Tout Va Bien", um café à saída da auto-estrada.
Tout Va Bien'de otobanın hemen dışındaki bir kafede buluşacaklardı.
Está bien. Se não fosse um bêbado profissional... não seria um copiloto de segunda numa linha aérea de quinta.
Ve kariyerini bir sarhoş olarak yapmasaydın belki ikinci seyir memuru olmazdın.
Muy bien. Mereces uma recompensa.
Mükafatı hak ettin.
Très bem.
Très bien.
Jogava golf com ele em Dien Bien Phu.
Onunla, Dien Bien Phu'da golf oynardık.
Ele nunca esteve em Dien Bien Phu.
O, Dien Bien Phu'ya hiç gitmedi.
De um tipo dos mantimentos, em Bien Hoa.
Bien Hoa'dan bir heriften.
- Sim, sim.
- Bien, bien.
O senhor fala muito bem, formidável!
No, no, habla muy bien. Muy muy bien.
Dormez bien, Sr. Fawlty.
Dormez bien ( iyi uykular ), Bay Fawlty.
Muy bien.
Muy bien.
Je... vous aime bien.
Je... vous aime bien.
Va bien, va bien.
- Mükemmel.
Bom, enganámo-los bem, não enganámos?
On les a bien embobinés, pas vrai?
Em Dien Bien Phu, perdemos. Na Algéria, perdemos.
Dien Bien Phu'da ( Vietnam-Fransa Savaşı ) biz kaybettik, Cezayir'de biz kaybettik.
Dien Bien Phu, isso foi a sério.
Dien Bien Phu, İşte gerçek.
Sabe alguma coisa sobre Dien Bien Phu?
Dien Bien Phu hakkında bilginiz var mı?
- Dien Bien Phu foi um erro.
- Dien Bien Phu bir hataydı.
Dien Bien Phu, ok.
Dien Bien Phu tamam.
Fa-lhe-ia bem o dinhero... sumamente bien.
Parayı çarçur edebilir.
Muito bien, mantenham a velocidade!
Tamam, beraber kalın!
Muito bien.
Tamam.
- Te estás muito bien.
İyi görünüyorsun.
- Óla. Muito bien, e tu? Bem.
Selam Ray İyiyim Sen nasılsın?
- Sim. - Bien, habitua-te.
Alışsan iyi olur.
Bom, actuaste muito bien.
Gerçekten iyi oyunculuk sergiledin.
Está bien.
Bu iyi.
- "C'est une voiture." - "Très bien."
C'est une voiture Très bien Une voiture.
- A bien tot.
- Rica ederim.
- Trés bien. Eu no entanto, continuo com o meu champagne...
Ama ben hala rayon de soleil alacağım.
Esta bien.
Öyle olsun.
- Não, está tudo "bien".
- İyiyim. Çok bien'im!
O pessoal americano pode requisitar livros em Ku Bai, Da Nang, Phung Tao, Saigão, Bien Wah e San Treng.
Amerikan askerleri Ku Bai, Da Nang, Phung Tao, Saygon, Bien Wah ve San Treng kütüphanelerinden kitap ödünç alabilir.
- Eh bien!
- Harika!
E porque não fui autorizado a entrar no quarto naquela noite?
Eh bien! ( Pekala! ) O halde, neden Monsieur Benedict Farley'in odasına alınmamıştım?
Se nos inclinarmos, podemos confirmar este facto.
Eh bien, birisi bu pencereden dışarı sarkarsa, bunu teyid edebilir.
Eh bien, voila.
İşte burada.
Bien...
Pekala...
Bien, eu reparei que o Sr. Gold é católico.
Fakat ben öğrendim ki, Bay Gold katolikmiş.
Eh bien, Hastings.
Pekala, Hastings.
- Sempre quis casar com ela...
- Précisement. ( Kesinlikle ) Eh bien... ( Pekâlâ )... Mademoiselle, başka biriyle nişanlıydı. - Onunla evlenmeyi hep istemişimdir.
Bien.
Gel.
Vai buscar o Senador Davenport à sala Vl P do aeroporto e leva-o para o campo de refugiados de Bien Luc.
Senatör Davenport'u havaalanından alıp Bien Luc'taki mülteci kampına götüreceksin.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]