English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Blackie

Blackie translate Turkish

150 parallel translation
Chama já aqui o Blackie.
Blackie'yi gönder.
Blackie, cobre os felinos durante o transporte.
Hey, Şanslı şu kedileri taşırken kafeslerine dikkat et.
Lança alguns foguetes de sinalização, Blackie.
Sigortalar atmış, Blackie.
Quando mataram o Blackie Hersch, aquilo era para ser meu!
Blackie Hersch bırakınca benim üstlenmemi söyledi. Benim için iyi bir birim yaptın.
Meteste-te em sarilhos com esses bandidos, o teu amigo Lucky e o falecido Blackie Hersch.
Arkadaşın Lucky ve kovdukları şu adam, Blackie Hersch. Sana söylemiştim, onlarla birlikte dolaşırsan, başına neler geleceğini bilirsin.
Já são dois.
Onlardan ikisi. Ve işte Blackie...
Que tens aí, Blackie?
Ne var orada Blackie?
Está bem, Blackie, mas hoje não.
Tamam Blackie, ama bugün olmaz.
És um soldado, Blackie.
Sen bir askersin Blackie.
- O Blackie está lá?
- Blackie orada mı?
É o Blackie.
Blackie işte.
Blackie,
Blackie...
Blackie, preciso da tua ajuda.
Blackie, yardımına ihtiyacım var.
Blackie, a Katherine e os miúdos estão em Nova lorque?
Blackie, Katherine ve çocuklar New York'ta mı?
Boa sorte, Blackie.
İyi şanslar Blackie.
Blackie.
Blackie.
Blackie vale 4, Wild 3, Niño 2.
Blackie 4 bin, Wild 3 bin, Nino da 2 bin dolar eder.
Amanhã Blackie, Chico, Paco e tu, amigo roubarão o banco de Santa Cruz.
Yarın, Blackie, Chico, Paco... ve sen, amigo... Santa Cruz'daki bankayı soyacaksınız.
Blackie, eu não sei o que faria sem você.
Blackie, sen olmasan ne yapardım bilmiyorum.
Olá, Blackie.
Merhaba, Blackie.
Enche, Blackie.
Doldur, Blackie.
Blackie, quem é que tu conheces que no possa casar sem demora?
Blackie, bizi hemen evlendirebilecek kim var?
Chamá-lo-ei de Little Blackie.
Adını da Little Blackie koyacağım.
Esses cavalos não podem acompanhar Little Blackie.
O atlar Little Blackie'den kaçamaz.
Little Blackie gosta das broas.
Little Blackie mısır kurabiyelerini sevdi.
- E Little Blackie?
- Little Blackie nerede?
- Poderá levar os dois?
- Little Blackie ikimizi de taşıyamaz.
Blackie!
Blackie!
Vamos, Blackie!
Hadi, Blackie!
Blackie, vamos daqui.
Blackie, çekil oradan.
O Blackie Malcom.
- Blacky Marbles, hatırlarmısın?
Acho que me perdi, Blackie.
Blacky sanırım kayboldum.
Bem, o Capitão Blackie parece mesmo um camarada muito espirituoso e corajoso.
Anlaşılan, Yüzbaşı Blackie gerçekten nüktedan ve cesur bir insan.
Salvou a minha maldita vida naquele dia, Blackie.
O gün benim hayatımı kurtarmıştın, Blackie.
O assassino da Blackie.
Blakie'nin katili.
Vi uma fita de vídeo na TV do escritório da Blackie tua, a jogar uma partida de blackjack na noite que foste com o Big Ed ao casino.
Blackie'nin odasındaki videoda seni yirmibir oynarken gördüm. Koca Ed'le beraber kumarhaneye gittiğiniz geceye ait.
Eu sei sobre Blackie, sei sobre Emory Battis sei de Ronette e sei de Laura.
Blackie'den haberim var, Emory Battis'ten de... Ronette'ten de, Laura'dan da.
- O que disseste, Blackie? !
- Ne demek oluyor bu Blackie!
Blackie, Blackie...
Blackie, Blackie.
- Chamam-me Blackie.
- Bana Blackie derler.
- Prazer em conhecê-la.
- Tanıştığıma memnun oldum Blackie.
Deves levar a sério o teu negócio, Blackie.
İşinde ciddi olmalısın Blackie!
- E isso, o escritório da Blackie?
- Bu da Blackie'nin odası mı?
- Podemos chamar-lhe por Tio Blackie? - Não.
- Size Blackie Amca diyebilir miyiz?
Enfim, amei tanto esse gato. - Chamei-a de Blackie, porque ela era negra.
Neyse, o kediyi çok severdim.
Parece que no mundo moderno não há lugar para o velho Blackie. Mas se não se importam, este repórter vai dar uma derradeira volta.
Sanırım çağdaş dünyada, bu uzun yeleli için yer yok ve izin verirseniz bu muhabir son kez bir gezinti yapacak.
O Petey, o Blackie, o Schnoodles e...
Petey ve Blackie ve Schnoodle'ı görüyorum.
Cala-te, Blackie.
- Kes sesini, Blackie.
Jean Renault matou Blackie.
Jean Renault Blackie'yi öldürdü.
Blackie.
Ah Blackie...
e a Blackie?
Blackie ne olacak?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]