English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Bluestar

Bluestar translate Turkish

42 parallel translation
Se tivesses ficado na Bluestar, agora já eras supervisor, em vez de vendedor.
Bluestar'da kalsaydın şimdi satış elemanı olacağına şef olabilirdin.
À Bluestar!
Bluestar'a.
- A Bluestar.
- Bluestar.
- A Companhia Aérea Bluestar.
- Bluestar Havayolları.
Quero que compres 20.000 acções da Bluestar a quinze e um oitavo, três-oitavos no máximo.
Bluestar'ın 20,000 hissesini almanı istiyorum... onbeşte ve bir sekizinci, en fazla üç-sekiz.
A Bluestar estava a 17 ¼ quando deixei o escritório. Começou a 15.
Ofisten çıkarken Bluestar 17 1 / 4'teydi. 15'ten yükseldi.
Cobre essa compra na Bluestar.
Bluestar alımını kapat.
A Bluestar Airlines.
Bluestar Havayolları.
A Bluestar é um diamante em bruto, Gordon.
Bluestar parlatılmamış bir mücevher, Gordon.
Já trabalhei na Bluestar.
Ben Bluestar'da çalıştım.
São 43 % do orçamento operacional da Bluestar.
Blustar'ın işletme bütçesinin % 43'ü.
Se eles mandarem a Bluestar para a bancarrota, o que acho que vão fazer, utilizarão a legislação sobre falências para destruir os sindicatos e pôr-vos rua.
Eğer Bluestar'ı Bölüm 11'e atarlarsa, ki atacaklarını düşünüyorum,... sendikanızı feshetmek ve sizi mülklerinden dışarı atmak için iflas kanunlarını kullanacaklar.
Primeiro, quero que saibam que a minha porta estará sempre aberta porque sei pelo meu pai que são vocês quem mantêm a Bluestar a voar.
İlk olarak, hepinizin kapımın daima açık olacağını bilmenizi istiyorum,... çünkü babam sayesinde bildiğime göre Bluestar'ı havada tutan sizlersiniz.
Não quer saber da Bluestar ou dos sindicatos.
Bluestar ya da sendikaları umursamıyor.
O Gekko meteu-nos no negócio da Bluestar.
Gekko, Bluestar anlaşmasına bakmamızı istedi.
Rapazes, o novo chefe da Bluestar - o Bud Fox.
Millet, Bluestar'ın yeni şefi - Bud Fox.
A Bluestar estará desmembrada para a semana.
Gelecek hafta cadde Bluestar'ın sahibi olacak.
Podem garantir a liquidação da Bluestar?
Siz Bluestar'ın tasfiyesini garanti edebilir misiniz?
Acabei de descobrir que estás a liquidar a Bluestar.
Bluestar'ın satışından yeni haberim oldu.
Pensei que ias reorganizar a Bluestar, não virá-la do avesso.
Bluestar'ı çekip çevireceğini düşünmüştüm, devireceğini değil.
Diz-lhes que quero a boca calada sobre o negócio da Bluestar, ou vou aí e estrangulo-os.
Onlara söyle, Bluestar anlaşmasında fermuarlı ağızlar istiyorum... yoksa oraya gelip lanet gırtlaklarını deşerim.
Vai desmembrar a Bluestar em pequenas empresas e vendê-las.
Bluestar'ı küçük parçalara ayırıp hepsini satacak.
Se o Gordon não comprasse a Bluestar, alguém o faria.
Bluestar'ı Gordon almazsa başkası alır.
O Gekko calcula que, com a Bluestar desmembrada, são $ 30 por acção.
Gekko, Bluestar'ı dağıtarak hisse başına 30 papel olacağını düşünüyor.
O que me diz a comprar a Bluestar Airlines, com acordo sindical, a $ 18 por acção, e, pelo caminho, deixar o Gordon Gekko a dançar no arame?
Bluestar Havayolları'na sendika imtiyazlarıyla... hisse başına $ 18'a... ve Gordon Gekko'ya zarar vererek sahip olmaya ne dersiniz?
A Bluestar.
Blustar.
Voltamos a negociar Bluestar.
Bluestar işine geri dönüyoruz.
A Bluestar, Sr. Mannheim.
Blustar, Bay Mannheim.
Marty, um favor. 200.000 acções Bluestar a 19 ½.
Marty, bir iyilik. 19 1 / 2'de 200.000 hisse Bluestar.
Ouça, O Blue Horseshoe adora a Bluestar Airlines.
Dinle, Mavi Nal, Bluestar Havayolları'nı sever.
A Bluestar está na jogada.
Bluestar oyunda.
Estão aqui pessoas da Bluestar que o querem ver.
Bluestar'dan seni görmek isteyen bazı insanlar var.
O Fox diz que a Bluestar atingiu os 23.
Fox, Bluestar'ın 23'e çıktığını söylüyor.
A grande história de hoje em Wall Street foi a Bluestar Airlines.
Bugünkü büyük Wall Street hikayesi Bluestar Havayolları'ydı.
Sir Lawrence Wildman entrou de surpresa e comprou uma lote substancial da Bluestar, e anunciará amanhã um acordo que inclui o apoio dos sindicatos.
Yağmacı Sir Lawrence Wildman devreye girdi ve büyük miktarda Bluestar aldı... ve yarın sendikaların desteğini içeren bir anlaşmayı bildirecek.
Afundaste-me na Bluestar, hã?
Bluestar işinde beni mahvettin, ha?
Pensa no emprego na Bluestar que o Wildman te ofereceu.
Wildman'ın sana önerdiği Bluestar'daki işi düşün.
É o BlueStar.
Bluestar *.
Não posso, um BlueStar roxo!
İmkanı yok! Mor bir Bluestar. Neden- - Nasıl bunu- -
- Não, puxou da arma. Fui a todas as lojas do Brooklyn, usei as ofertas duns contra outros até ter o suficiente para o fogão.
Ben de Brooklyn'deki her kuyumcuya gidip bir Bluestar alabilecek parayı ayarlayana kadar tekliflerini kıyasladım.
Há dois dias atrás, a Stacy Dover recebeu um e-mail de uma empresa fictícia chamada "Bluestar Books".
İki gün önce Stacy Dover Bluestar Kitap adlı sahte şirketten bir mail almış.
Bishop, vai buscar o teu kit Bluestar.
Bishop, BLUESTAR aletlerini getir.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]