Translate.vc / Portuguese → Turkish / Boko
Boko translate Turkish
28 parallel translation
Boko. Oh, desculpe-me. Isso foi rude.
Üzgünüm, kaba davrandım.
Hey, Boko, você não tem, tipo, um casa de banho limpa por aqui, tem?
Boko, yanında acaba ıslak mendil bulunur mu?
Você vai me dar isso, certo? Boko dá a Debbie?
- Boko, Debbie'ye verdi?
Debbie dá a Boko?
- Debbie, Boko'ya verdi? Evet!
Tchau! Tchau!
Hoşça kal, Boko!
Boko, escute. Você não pode vir comigo, okay?
- Boko, benimle gelemezsin.
Você vê algo, Boko? Se fosse apenas a Eliza, Eu iria dizer siga, vá brincar na selva.
Sırf Eliza olsaydı ona "Git ve ormanda oyna!" derdim.
- Boko Haram.
- Boko Haram örgütü.
Temos a certeza que foi o Boko Haram?
- Boko Haram olduğuna emin miyiz?
Muito bem. No topo da lista está o Boko Haram, Sra. Presidente.
Pekala, kitabın başında Boko Haram var Sayın Başkan.
Têm demasiado medo do Boko Haram para agir... e são demasiado corruptos para serem eficazes, se agissem.
Boko Haram'a karşı harekete geçmeye korkuyorlar. Eğer geçseler de etkili olabilmek için çok yozlaşmışlar.
O que é que resolveram sobre o Boko Haram?
- Boko Haram'la ilgili durum nedir?
Sabe que uma acção directa contra o Boko Haram pode gerar consequências para as quais não estamos preparados se vierem a acontecer.
Bu yoldan daha önce de geçtik. Boko Haram'a karşı direkt bir saldırı kontrol edemeyeceğimiz bir bombanın fitilini ateşleyebilir.
Qual é a sua reacção às recentes acções do Boko Haram?
Boko Haram'la ilgili son olaylara tepkiniz nedir?
Estamos 12 horas atrasados relativamente ao prazo do Boko Haram.
Boko Haram'ın zaman çizelgesinin 12 saat gerisindeyiz.
O Boko Haram e as raparigas que levaram tornam-no perigoso para todos nós.
Boko Haram ve kaçırdıkları kızlar orayı herkes için tehlikeli yapıyor.
Passaram 100 dias desde que Boko Haram raptou mais do que 200 raparigas.
Boko Haram'ın 200'den fazla kızı kaçırmasının üzerinden 100 gün geçti.
Coisas boas, como o Boko Haram e as raparigas raptadas, mas, também passamos dos limites algumas vezes.
Boko Haram ve kaçırılan kızlar gibi. Ama çizgiyi geçtiğimiz yerler de oldu.
Virou as costas a esse sofrimento às mãos do ISIS, virou as costas ao Sudão, ao Boko Haram...
Dünya IŞİD'in elinden acı çeken insanlara Boko Haram'ın elinden acı çeken Sudan'a sırtını dönüyor.
Sim, a propósito, o parque de diversões do Boko Haram, que acabou de prometer lealdade ao estado islâmico.
Boko Haram'in kol gezdigi yere. Bu arada ISID'e baglilik sözü verdi bu örgüt.
O Boko Haram assumiu o rapto das 18 meninas desaparecidas.
Boko Haram, kaybolan 18 kız öğrenci için sorumluluğu üstlendi.
Boko Haram. Certo, Tenente?
Boko Haram, değil mi Teğmen?
Boko Haram é a maior organização terrorista da África.
Boko Haram, Afrika'nın en büyük terörist grubu.
Estamos a seguir a pista de um mensageiro importante, que conhece as operações de Boko Haram.
Yüksek öneme sahip birini takip ettik. Boko Haram'ın operasyonlarını bilen bir kurye.
Você tem uma irmã?
Adım Boko.
Boko!
Boko!