Translate.vc / Portuguese → Turkish / Boomerang
Boomerang translate Turkish
63 parallel translation
Creio que os antigos vulcanos fizeram algo tipo boomerang.
Eski Vulcanlıların bumerang gibi bir şey yaptığını sanıyorum.
Estou a ouvir a canção do "Boomerang".
"Bumerang" şarkısını duyuyorum.
- Eu vejo o teu boomerang a regressar, amor
- Bumerangın eve dönmüş tatlım. - O benim bumerangım değil.
- Não é a merda do meu boomerang O que é aquela merda de formação decrescente de paquidermes ali?
Peki ya bu muhteşem fil sürüsü senin mi?
Essa tua proeza de atirar paus tem um efeito de boomerang!
Senin şu sopa fırlatma atraksiyonun geri tepti.
O Turbo Man que mexe os braços e as pernas com boomerang, mochila-jacto e o activador de voz que diz 5 frases diferentes incluindo "Está na hora do turbo!"
Kolları ve bacakları hareket edebilen bumerangı ve jet motoru olan ve "turbo zamanı" dahil 5 farklı cümle söyleyen Turbo Man istiyorum.
Usa o boomerang!
Turbo çemberini kullan!
Tem de pôr o cinto com um boomerang.
Dönmeye karşı, kemerine boomerang takması lazım.
O meu boomerang humano mudo.
Dilsiz insandan bumerang gibi.
Não me incomoda nada, estou no parque a treinar com o meu boomerang.
Hayır, rahatsız etmiyorsunuz! Parkta bumerangımla alıştırma yapıyordum.
Mas atenção, o verdadeiro boomerang, o autêntico, não o que se encontra nas lojecas de porta de rua, o boomerang original, orgulho dos guerreiros australianos desde a noite dos tempos, esse boomerang tem uma dinâmica,
... otantik bumeranglar hakkında konuşuyorum. yoksa Sydney'de hediyelik eşya dükkanında bulabileceklerinizden değil. Gururlu Aborjin savaşçılarının ilkel bumerangı,
O boomerang.
Boomerang.
Queres caçar o Capitão boomerang, o Gorila Grodd, o oposto do Flash?
Senin takip edeceğin kişiler Yüzbaşı Bumerang, Gorilla Grodd, Kötü Flash.
O Hahn está numa missão secreta enquanto eu estou a afiar o meu boomerang.
Hahn gizli bir görevde ya ben, bumerangımı bileliyorum.
Capitão Boomerang... exímio ladrão e inventor.
Kod adı : Kaptan Bumerang... İcat hırsızlığı konusunda uzman.
Enquanto isso, Boomerang e eu vamos até o pacote...
Bu arada, Boomer ve ben alacağımız şeyi ayarlıcam...
Boomerang, eu te apresento o "pacote"...
Boomer, dostumuzla tanış...
Sou apenas um tipo com um boomerang, não pedi esta cena da magia e do voo.
Ben sadece bumeranglı bir adamım, uçmayı ve büyüleri ben istemedim.
Sim, Eu estava a começar a pesquisar pela colecção de boomerang deles.
Evet, tam bumerang koleksiyonunu incelemeye başlamışken.
O que és, um rato boomerang?
Nesin sen, fare bumerangı mı?
Que raios é um boomerang?
Bumerang ne be?
- Era um boomerang, uma pistola sónica.
Bomerang kılıklı birşeydi, sonic silah gibi.
Boa tarde Aqui é o capitão boomerang.
Selam ahbap. Ben Kaptan Bumerang.
Está amarrado em um boomerang muito grande.
Çok büyük bir bumeranga bağlı vaziyettesin.
Waller me disse que Boomerang deixou o destacamento especial X.
Waller, Bumerang'ın Görev Gücü X'ten ayrıldığını söyledi.
Nada é mais estúpido que um boomerang gigante.
Dev bir bumerang gibi aptalca bir şey yapmayacağım.
Capitão frio, Capitão boomerang.
Kaptan Soğuk, Kaptan Bumerang.
Um boomerang?
Bumerangla mı?
A verdade é que é mais um voo de 20 horas de um boomerang, para fazeres um cupão cantar em espanhol.
Gercek su ki İspanya'dan birilerine is yaptirabilmen icin, 20 saatlik gidis-dönus ucuslarina katlanman gerekir.
Isto é um chapéu ou um caralho de um boomerang?
O bir şapka mı yoksa lanet olası bir bumerang mı?
Boomerang. Sabes, houve uma vez que li sobre a transcrição.
Bumerang.
É como um boomerang mas ele não volta para trás.
Geri dönmeyen bir bumerang gibi.
Tivemos um acidente com um boomerang.
Bumerangla ilgili talihsiz bir kaza oldu da.
Weeds S06E05 - Boomerang -
İyi seyirler dilerim.
É o boomerang kármico.
Karmanın bumerangı.
Boomerang kármico.
Karma geri tepti.
Boomerang!
Bumerang.
Não me parece que o boomerang volte.
Bumerangın geri geleceğini sanmıyorum.
É maior do que eu pensei, e tem um boomerang fixe.
Düşündüğümden daha büyük ve yanında şu harika bumerang şeyinden var.
O meu Boomerang não vai voltar?
Bumerangım Geri Gelmiyor.
Bem, o meu boomerang não vai voltar.
Bumerangım geri gelmiyor.
Como um boomerang do Departamento da Justiça.
Tıpkı Adalet Bakanlığı bumerangı gibi.
Até que arranjem um sistema anti-atirador naquela merda, eu prefiro andar a pé.
Bunlarda Boomerang anti-sniper sistemi kullanılmadığı sürece her yere yürüyerek giderim daha iyi.
Boomerang!
Bumerang!
Chamo-lhe o Boomerang.
Ona Boomerang adını verdim.
Estava inclinado num ângulo de 25 graus, como um boomerang.
Bir bumerang gibi, yaklaşık 25 derece yamuktu.
O boomerang do Robin.
Robin'in kuşerangı.
Como um boomerang.
Lanet olası bir Bumerang gibi!
- Capitão Boomerang!
Kaptan Bumerang, vay ihtiyar kanguru vay.
Sacana de boomerang humano!
Lanet olası bumerang insan.
É o boomerang.
Bumerang bu.