Translate.vc / Portuguese → Turkish / Boots
Boots translate Turkish
185 parallel translation
Estava a tomar um chá e a ler um livro, que trouxera da biblioteca essa manhã.
Bir fincan çay içip o sabah Boots'tan aldığım kitabı okuyordum.
Fui trocar o livro à biblioteca.
Boots'ta kitaplarımı değiştirdim.
Aquela de quem te falei, da biblioteca.
Bayan Lewis canım. Sana sözünü ettiğim, şu Boots'taki kütüphaneci.
Boots!
Boots!
Boots, manda $ 10 e diz que o enterrámos aqui.
Boots, bu adama 10 dolar yolla ve burada gömülü olduğunu söyle.
Boots, Finch!
Boots! Finch!
A frota de U-Boots da Alemanha, com a qual Hitler esperava matar de fome a Grã-Bretanha, começa a sofrer grandes revés.
Hitler'in, İngiltere'yi ablukaya alıp, ikmâl yollarını kesmeyi umduğu Almanların gururu U-Bot filosu ilk kez ciddi kayıplar vermeye başlamıştır.
No entanto, mais U-Boots são enviados para a batalha, partindo dos portos franceses do Atlântico.
Buna rağmen, Alman Karargahı, işgal ettiği Fransız limanlarından çocuk yaştaki mürettebatıyla, yeni U-Bot'ları savaşa sürmektedir.
Dos 40.000 marinheiros que serviram nos U-Boots alemães na Segunda Guerra Mundial, 30.000 nunca mais voltaram.
2.Dünya Savaşı süresince, Alman U-Bot'larında görev yapan 40.000 denizciden 30.000'i asla geri dönmedi.
Há apenas alguns U - Boots no ativo.
Orada sadece birkaç denizaltı kaldı.
Perdemos 13 U-Boots no mês passado. Afundaram com os seus homens e ratos.
Geçen ay onüç denizaltı içindeki adamlar ve farelerle beraber battı.
Os nossos U-Boots no Atlântico afundaram 11 navios mercantes e um destroier.
Atlantik'te denizaltılarımız, 11 ticaret gemisi ve bir destroyer batırdı.
Não temos U-Boots suficientes no Atlântico.
Biz, Atlantik'te olduğu gibi yeterli denizaltılara sahip olmayız.
Reabasteceram três U-Boots recentemente.
Son zamanlarda buraya üç U-Boot gönderilmiş.
A 3ª Flotilha de U-Boots recebe os seus camaradas com três salvas!
Üçüncü U-Bot filotillası, hoş geldiniz. Silah arkadaşlarımız için üç kere...
O meu amigo Boots morreu a fazer isto.
Dostum Bootsie, bu işi yaparken öldü.
Foi assim que o Boots morreu.
Bootsie de böyle ölmüştü.
Aqui têm mais dois Puss'n Boots, minhas senhoras.
Alın bakalım hanımlar, iki tane daha Puss'n'Boots.
Mountain boots. 10.
Dağ botları. 44 numara. Kahverengi.
Tem o Jelly gordo e o Jimmy Boots com ele.
Şişko Jelly ve ortağı Jimmy Boots yanında.
O Jimmy Boots viu-os.
Jimmy Boots onları gördü.
Boots, cozinheiro, preparem-se.
Botlar, ayrılın hanımlar.
Temos registo de todas menos de botas tamanho 10, fabricadas por uma companhia de nome Justin Boots, como encontramos coisas do Joey o Joey usa 12.5, e não há marcas desse tamanho no sangue.
Hepsi teşhis edildi... Justin Boots markalı, 44 numara bir kovboy botu hariç. Eski karınızda Joey'nin eşyalarını bulduk.
Arranjas isso no Boots, não arranjas?
Bunu Boots'tan alıyorsun, doğru mu, değil mi?
- O que é o "Gato das Botas Altas"?
- Puss'n'Boots da ne?
Seja como for, vocês sabem que eu sempre cantei... These Boots Are Made for Walking, fazendo a minha dança habitual.
Neyse, "These Boots Are Made For Walking" i nasıl söylediğimi bilirsiniz, özel dansımla birlikte.
Check these boots out for size.
Botlara bir bak.
KINKY BOOTS - UMA APOSTA EM GRANDE
MÜSTEHCEN ÇİZMELER
Não é o tipo de fotografias que se revele no Boots.
Demek istediğim öyle herhangi bir Boots'ta yapılabilecek bir şey değil.
- É uma cadeia de farmácias, mas que actualmente vende todos os produtos. Vendem prendas, sandes, comida saudável, batidos, etc. - Nós não temos o Boots.
Boots bir çeşit lüks eczaneler zinciri ama artık sadece ilaç değil her şey satıyorlar, hediye, sandviç, saatler, böyle pahalı şeyler.
Boots, espalha-os e põe-nos em linha.
Boots, bölüğü topla ve tek sıra oluştur!
- Boots, estás a vê-los?
- Boots, onları görüyor musun?
Ela tem o papel principal no Gato das Botas.
Puss in Boots'ta başrolü kaptı.
- Gato das Botas? Ena! - Pois, vem ver.
Puss in Boots?
E este é o Captain Boots.
Bu da Captain Boots.
Garantirei que não solto o pobre De Boots... até estar a salvo do americano.
Kollarımı zavallı De Boots'dan ayırmamaya özen göstereceğim. Ta ki Amerikalılardan şüphem kalmayana dek.
O Boots morreu.
Boots öldü.
Como assim, o Boots morreu?
Boots ne zaman öldü?
- Sou o Boots ( botas ).
- Ben Boots.
- Boots, queres beber alguma coisa?
- Boots, içecek bir şey ister misin?
Joe, porque não serves um copo de leite ao Boots antes que termines a garrafa?
Joe, şişeyi bitirmeden önce Boots'a bir bardak süt koy.
- Já te vais embora, Boots?
- Gidiyor musun Boots?
O Boots despachou a última namorada dele porque ela não conseguia ouvir um álbum do David Bowie.
Boots, Bowie albümünü sonuna kadar dinleyemedi diye kız arkadaşından ayrıldı.
O Boots tira macacos do nariz.
Boots burun karıştıran bir tip.
Claro, o Boots era um pai maravilhoso.
Boots harika bir babaydı.
Eu sou a Kitty Pimms, e esta é a Patty Boots.
Benim adım Kitty Pimms, ve bu da Patty Boots.
- Kitty Pimms, Patty Boots.
Kitty Pimms, Patty Boots.
The One With Monica's Boots
- The One With Monica's Boots çeviri : mos - senkronize :
A. Boots : 33 anos : 24 dias : 6 horas
Ne bunlar?
- Boots?
Boots mu?
Boa, Boots.
Evet Boots!